3 soru: Ali Haydar Arıkan

Günde milyonlarca fotoğrafın üretildiği Instagram’da bir hikâyesi olan fotoğrafları ile dikkatimizi çeken Ali Haydar Arıkan ile Anadolu ve İstanbul üzerine sohbet ettik.

Röp: Öncü Hrant Gültekin

“Sakin, dingin ve gerçek olduğu için Anadolu’yu çok seviyorum ve çektiğim çekmek istediğim karelerde de bu saydıklarımın derinliğini içimde hissediyorum..”

Processed with VSCOcam with b5 preset
Processed with VSCO with 4 preset

Hemen hemen her fotoğrafını “Anadolu” olarak etiketlemişsin. Anadolu kelimesi senin için ne ifade ediyor? Neden Anadolu üzerine gidiyorsun?

Anadolu buralardan daha yoğun geliyor hep. Çorak topraklar, ekili araziler ya da hâlâ tastan su içen yaşlılar, buralarda gördüğüm koşuşturmanın uzağında dingin ve gerçek anlamda kendinde geliyor hep.. İstanbul ya da diğer metropoller büyük karmaşık sistemli bir bina gibi hissettiriyor bana. Anadolu’nun herhangi bir yerinde otlar arasına çürümeye bırakılmış pulluk ya da yine Anadolu’da 45 yıldır kendi topraklarında yaşayan insan oralarla bütünleşmiş gibi geliyor. Sakin, dingin ve gerçek olduğu için Anadolu’yu çok seviyorum ve çektiğim çekmek istediğim karelerde de bu saydıklarımın derinliğini içimde hissediyorum. Bu yüzden Anadolu. Bir de şöyle bir anlamı var bende; Türkiye kelimesini içine alan bir kelime Anadolu. Kısıtsız, sınırsız bir özgürlük gibi…

“Anadolu’da insanlar kendi hayatlarına hakimler ve gerçekten komik ve özendiriciler…”

Processed with VSCO with c8 preset
Processed with VSCO with a6 preset

İstanbul’da çektiğin fotoğraflar genelde karanlık, distopik ve pesimistik. Anadolu’dan taşıdığın kareler ise daha renkli ve zaman zaman eğlenceli, komik. Bu durum senin hissiyatın ile alakalı olup farkında olmadan gelişen bir durum mu? Yoksa bilinçli olarak yarattığın bir konsept mi?

Genel hissiyatım böyle. İnsanlar İstanbul’da hep bir yerlere yetişmeye hep birileriyle çevre yitiklerine girmeye çalışıyor çoğu insan bedeninin bir kısmını satıyor buralarda; ben de öyleyim. Ne iş yapıyorsun sorusu çok önemli. Verilen cevap da çok önemli. Neden? Çözemiyorum bir. Genelde kazandıklarıyla da ev bark araba alıp çocuk yetiştiriyorlar. Fazlasını kazansa da daha fazlası için çabalıyorlar. Bir de yitirilen kimliği bu güneş görmez sokak ortalarında uğultulu bir sisin içinde korumaya çalışıyorlar. Kendilerine kaldıklarında vesselam İstanbul’da gördüğüm çoğu insan dertli – hüzünlü – karanlık ve isyankâr. Her yer yalan değil mi sonuçta? İnşaat firmaları krallar gibi yaşayın diyorlar, yemek zincirleri her şey sizin için diyorlar, kahve zincirleri başka yerlere sürüklüyor. Her şey bizim için, evet. Hizmet sektörü bizim için. Kazanmak ve harcamak zorundayız. Elbette sistem bu. Anadolu’da ilk uygarlıklar başladığından beri böyle ama bu derece hızlı ve sahtekâr değil. Anadolu’da insanlar kendi hayatlarına hâkimler ve gerçekten komik ve özendiriciler…

“Önemli olan kimi şartların oluşturduğu estetik değil, daha derin şeylerin dışarı çıktığı öğelerdir diyebilirim…”

Processed with VSCOcam with g3 preset
Processed with VSCO with 6 preset

Instagram hesabında ticari ya da fotoğrafçı kimliği ile ilgili bir kaygın yok gibi gözüküyor. Kimi fotoğrafların çok estetik, kimileri ise gündelik hayatının içinden çok özel kareler. Bunlar tesadüf mü?

Fotoğrafçı, yönetmen, mimar ya da öteki sıfatlar oldum olası saçma gelir bana. Çok da tesadüftür. İnsanı anlatmaz. Ticari olaraksa maalesef insan insanlığından kopmamak adına bin bir türlü yola girer çoğu zaman. Ama hayat böyle bir şey sanırım, var ettiklerinle var olmaya çalışmak. E ölümden ötesi ne peki? Ben buradayım demenin bir sıfata ihtiyacı var mı? Neyse…  Fotoğraf çekerken karemdeki her şey bana bir şey hissettirir; fotoğraf üzerinden konuşsaydık daha iyi anlardın. Bu yüzden tesadüf de diyebiliriz, gündelik de. Önemli olan kimi şartların oluşturduğu estetik değil daha derin şeylerin dışarı çıktığı öğelerdir diyebilirim…

Instagram: arikan__ali