3 Soruda: Emin Mete Erdoğan - "The Flood"

Emin Mete Erdoğan’ın üçüncü kişisel sergisi The Flood, sanatçının “Nuh Tufanı günümüzde yaşansa nasıl bir manzara ile karşılaşırdık?” sorusunun izinde oluşturduğu çalışmalardan oluşuyor.

Röp: Yetkin Nural

Küresel ısınma ve kutup buzullarının erimesi sonucunda okyanus seviyelerindeki yükselmenin tüm insanlığı Nuh Tufanı benzeri bir senaryo ile başbaşa bırakmış olmasından yola çıkan Emin Mete Erdoğan, geçmişten bugüne pek çok farklı medeniyet ve dini anlatıda karşımıza çıkan bu anlatıyı günümüz dünyasının bir tasvirini oluşturmak için kullanıyor. Erdoğan’ın tuval, alüminyum, kağıt üzerine akrilik ve mürekkebin yanı sıra ilk kez polyester döküm heykel ve rölyef gibi farklı malzeme ve formatlarda ürettiği işleri de sergileyeceği The Flood,  7 Mart – 7 Nisan tarihleri arasında x-ist’de ziyarete açık olacak. Serginin açılışı öncesinde Erdoğan’a The Flood’a dair üç soru sorduk. 

EME-57_'Beautiful Sadness IV',Polyester üzerine akrilik heykel I Acrylic on poliester, sculpture, 100x50x50 cm

Bu sergiden önce bilmediğin bir bilgi?
Eski Türk mitolojisinde dünyadaki birçok mitolojinin aksine güneş ana ay babadır (Ay Dede günümüzde hala kullanılır). Bu kült bana anaerkil bir toplum yapısından geldiğimizi düşündürüyor. İzleyicinin güneşin ne zaman erkekleştirildiği veya cinsiyetsizleştirildiği üzerine düşünce üretilebileceği bir sergi yaptığımı düşünüyorum.

Bu sergiye hazırlanırken aklında sürekli dolaşan bir düşünce?
“Nuh Tufanı günümüzde olsaydı nasıl bir manzara ile karşılaşırdık?” sorusu serginin bütününü oluşturan temel düşünce. Aslında süreç içinde bu soruya verdiğim cevap benim için sorunun kendisinden daha ilginç oldu. Küresel ısınma ve okyanus seviyelerinin artması sonucunda tüm dünyanın Nuh Tufanı benzeri bir kıyamet senaryosunun tam ortasında olduğunu fark ettim. Yani kıyameti şu anda yaşıyorduk, geçmişin ruhlarını günümüze getirmeme gerek yoktu. Bu durum işlerime yeni bir açı ile bakmamı sağladı.

Bu sergiden sonra yapmak istediğin ilk şey?
Bu sergiyi hazırlamak 18 ay sürdü. Resimlerimin yanında alışılagelmişin dışında farklı malzemelerle üretim yaptığım için (rölyefler, heykeller) sürekli problem çözmem gerekti. Özellikle rölyeflerde kullandığım yoğun perspektif için her şeyi baştan tasarlamam gerekti. Sergiden sonra sanırım stres seviyemi azaltacak bazı aktiviteler yapacağım. Bunların başında hiçbir şey yapmamak var… Vücudumu ve zihnimi toparlamam gerekiyor. sonrasında Contemporary İstanbul 2018’deki kişisel standım için tekrardan çalışmaya başlayacağım.

Emin Mete Erdogan_'Follow the Water VI', Ø250 cm, 2018