3 Soruda: Mamut Art Project katılımcılarından Özgür Can Taşçı

50 sanatçının toplam 500’den fazla işinin sergileneceği Mamut Art Project 2019, 3-7 Nisan 2019 tarihlerinde Küçükçiftlik Park’ta gerçekleşecek. Sanat kariyerinin başlarında olan bağımsız yetenekleri destekleme misyonunu edinen Mamut Art Project’in bu seneki katılımcıları, 1350 başvuru arasından seçildi.

Serginin bu seneki katılımcılarından biri de Özgür Can Taşçı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik bölümünde eğitimine devam etmekte olan Taşçı, Mamut Art Project’de yer alacak gravür ve illüstrasyon işlerinde hafızasında kalan ve dış dünyaya duvar örmek ve kendi kabuğuna çekilmek konularını sorguluyor. Kapalı akademilerden ziyade sosyal hayatın içinden, LGBTİ + aktivistliğinden beslenen Taşçı, Mamut’ta yer alacak işlerine dair üç sorumuzu cevapladı.

01_Özgür Can Taşçı_MAP 2019
İsimsiz, gravür kağıdı üzerine karışık, 100×63.5cm, 2018
Misafirlik, kağıt üzerine kalem, 36x28cm, 2018
Misafirlik, kağıt üzerine kalem, 36x28cm, 2018

Bu sergiden önce bilmediğin bir bilgi?
Mamut hakkında bilmediğim çok fazla şey yoktu aslında çünkü zaten son 3 yıldır gerek sosyal medya gerek arkadaşlarım üzerinden Mamut’u fazlasıyla takip ediyordum. Mamut’un sanatçılara nasıl kapılar açtığını biliyordum. Bu denli büyük bir işe ilk kez giriyorum ve dolayısıyla birçok sürecin daha profesyonel işleyişini yeni yeni deneyimliyorum. Mamut’a ve sanat alanına dair “en yeni” bilgi ve deneyim bu benim için. Sanırım beni en çok heyecanlandıran kısımlardan biri de bu.

Bu sergiye hazırlanırken aklında sürekli dolaşan bir düşünce?
Eğer Mamut 19’a kabul edilirsem sorumluluğumun artacağını hep düşünüp durdum. Çünkü kendi sınırlarımın içinde üretim yapıyor olmak ve sanat pratiğimi devam ettiriyor olmak sancılı olmasıyla beraber aynı zamanda çok güvenli ve rahat. Bir iş yaparken onu kimlerin izleyeceğini tahmin edebileceğim bir noktadaydım şu ana kadar. Mamut’ta ve Mamut sürecinin bana sonrasında açacağı kapılarda bunun sınırlarını tahayyül edemiyorum. Bu bende başka bir bilinç ve istek yarattı. Aslında demek istediğim şu, etliye sütlüye bulaşmadan kendi kabuğunda iş üretiyor olmak sorumluluğunun daha az olması anlamına geliyor. Mamut 19’la beraber kendi güvenli alanımın bir tık daha dışına çıkmış olacağım ve işlerim bir çok kişiyle temasa girecek-dolayısıyla ben de gireceğim. Belki sanata karşı olan sorumluluğum artacak, belki işlerim benim konforsuz olarak görebileceğim alanlarda birilerinin konforunu bozup başkaları için yeni alanlar yaratacak… Bu durumlar beni hep düşündürdü ve düşündürmeye de devam ediyor. Bu düşünme süreci verimimi de artırıyor ve şekillendiriyor.

Bu sergiden sonra yapmak istediğin ilk şey?
Sarhoş olmak olur sanırım ama siz galiba daha ciddi bir soru soruyorsunuz… Bilmiyorum yüzmeye de gidebilirim..

Giriş görseli:  Pazar Sefası, tuval bezi üzerine karışık teknik, 98x62cm, 2018