4 Soruda 15. İstanbul Bienali: Erkan Özgen

Bu yıl “iyi bir komşu” temasıyla 15. kez düzenlenen İstanbul Bienali’nin katılımcı sanatçılarından Erkan Özgen’e bienal temasına ve işine dair dört soru sorduk.

Röportaj: Yetkin Nural

“Komşu” ile “öteki” arasında sence nasıl farklar var?

Sartre’ın meşhur lafıdır, şöyle der: “Demek cehennem bu. Hiç aklıma getirmezdim böyle olacağını… Acı, ateş, kızgın ızgara hepsi sizsiniz demek… Ne gülünç şey! Kızgın ızgaranın ne gereği var: cehennem başkalarıdır.” Bu açıdan ele aldığımızda “Öteki” herkes olabilmektedir, yani senin dışındaki herkes. Sömürge ve köleliğin dayandığı temel argüman da buradan gelir, Foucault’dan ilerlersek; onun (ötekinin) bir tarihi olmayacağı gibi, konuşabileceği bir dili de yoktur. “Biz ve Onlar” üzerinden düşündüğümüz sürece, hep var olacak gibi. Önyargı aidiyet ve kimlik oluşumunun temel harcı, buna karşın Öteki olma, yaratıcı edime de kaynak olabiliyor. Ne tuhaf bir ilişki! Komşu’yu bu argümanlar üzerinden de ele alabiliriz, çünkü komşu, gösterdiği anlamın biraz ötesinde ötekiye de dönüşebiliyor, ötekileşebiliyor.

En son komşu çevrenden ne konuda ilham aldın?

“Wonderland” videosu böyle çıktı. Yeni komşularımız vardı artık, Irak ve Suriye’deki kıyamdan kaçmışlardı ve büyük acılar içindeydiler. İlham gibi değil, hüzün daha çok beni tetikleyen.

Bu işi hazırlarken aklında sürekli dolaşan bir düşünce?

Sisyphos Söyleni. Sürekli sil baştan.

#evdenuzakev veya #uzaktakievim sana neleri çağrıştırıyor?

Bellek kadar uzak…

12
Harikalar Diyarı, 2016 Tek kanallı HD video, 03’54’’ Sanatçının izniyle SAHA – Çağdaş Sanatı

Destekleme Girişimi’nin desteğiyle sergilenmiştir.