Arşivden: “Kuzeyde Bir Yer” (Northern Exposure)

1990’larda TRT ekranlarında yayınlanarak hayatımıza giren ve bugünlere dek etkisini süren “Kuzeyde Bir Yer” (Norhtern Exposure) dizisinin yeniden çekileceği haberleri doğrulandı. CBS, dizinin yaratıcıları Joshua Brand ve John Falsey’nin yanı sıra orijinal yıldızı Rob Morrow’la çalışmalar için kolları sıvamış. 1990-1995 yılları arasında 50’nin üzerinde Emmy adaylığı bulunan ve dört kez ödüle layık görülen Northern Exposure ’ın yeniden hayatımıza gireceğini öğrenir öğrenmez Bant Mag. arşive daldık.

Her eve lazım: “Kuzeyde Bir Yer”

Yazı: Ceren Gökçe *Bu yazı, Bant dergisinin Şubat 2006 tarihli 18. sayısında yayımlanmıştır.

Bir zamanlar, yaş grubu itibariyle çoğunuzun ıskaladığına inandığım, oysa bir kere izleseniz “‘The O.C.’ de ne oluyormuş, kralı budur” diyeceğiniz bir dizi vardı… Bu bir zamanlar kısmı 90’ların başına denk geliyordu, hani evlerde hâlâ tek özel kanallı televizyonlar, gamewatch’lar, Commodore 64 ve Amiga denen efsanelerin (evet onlar gerçekten vardı, gördüm ben) olduğu yıllar. Dizinin Adı “Kuzeyde Bir Yer”di (Northern Exposure) ve TRT’nin hâlâ devam eden yayın anlayışıyla yayın günü ve saatiyle kovalamaca oynanırdı, sanırım bu da hayatımızın tek düzeliğini önleme girişimiydi TRT’nin… Dizi kendine Cicely-Alaska’yı, nev-i şahsına münhasır insanları konu edinmişti.

“Ee, peki bu dizi neymiş ki?” sorusunu soranlara kısa yoldan önerim, İpek Ataberk’in hazırladığı www.kuzeydebiryer.com sitesine girip şöyle bir dolaşmaları. Sonra beğenenler gruba üye olsun, bölümleri bizlerle izlesin. Diğer yola gelince, ön bilgi edinmek isteyenler yazının kalanını okusun… “Kuzeyde Bir Yer”, aslında Roslyn, Washington’da çekildi. Roslyn ve Cicely adında iki kadının 1900’lü yılların başında adsız bir Alaska kasabasına gelip buraya yerleşmesi ile ‘kurulan’ ve onlardan birinin adını alan Cicely, aslında hayali bir kasaba. Dünyanın dört bir yanındaki hayranların yazışma grupları ile hala oyunculardan ve ‘Cicely’den haber alınabiliyor. Bu gruplardan akan bilgiye göre, dekordan ibaret olan bu yerleşim, yakın zamana kadar kısmen de olsa Roslyn’de duruyordu. “30’lu Yaşlar” dizisinin de yapımcısı olan Joshua Brand ve John Falsey’in elinden çıkan yapım, toplam 6 sezon gösterildi ve 60’ar dakikalık 110 bölümden oluşuyordu. Sürekli kadrosunda: Guru’da oynamış, şimdilerde ‘Numb3rs’ta izlediğiniz (izleyin!) tanıdık yüz, Rob Morrow; kasabanın Yahudi, New York’lu, huzursuz doktoru Joel Şeischman’ı, Barry Corbin; ‘müteşebbis Amerikan öncüsü’ ruhlu Maurice’i, “Çelik Manolyalar”, “Dağcı”, “Dr. T ve Kadınları” gibi filmlerden hatırlayacağınız Janine Turner; dört nişanlısı da talihsiz kazalarda ölen kargo pilotu Maggie’yi, John Cullum; en iyi dostuyla ‘kız meselesi’ yüzünden arası açılan kasabanın yegane sosyal aktivite mekanının sahibi Holling’i, Darren E. Burrows; kızılderili kökenli bir yetim olan, fazla yüksek IQ’dan muzdarip sinema meraklısı Ed Chigliak’ı, John Corbett; Maurice’in kurduğu radyo KBHR’de DJ’lik yapan filozof ruhlu Chris’i, Cynthia Geary; Maurice ve Holling’in arasına giren ‘sarı kedi’, küçük kasaba kızı ve dizinin bir bölümünde baştan sona kadar sadece şarkı söylemiş olan, hadi kibarca saf diyelim, Shelly’i, Elaine Miles; sessiz sakin ve ırkına özgü bilgeliğini canı konuşmak istediğinde ortaya çıkaran Marilyn’i -ki aslında dizi seçmelerine annesini getirmiş ama kazara kendi seçilmiştir.

Bu yakınlarda ölen Peg Phillips ise kasabadaki ‘her derde deva köy bakkalının sahibesi Ruth-Anne’i canlandırdı. “Una Volta L’invierno” bölümünde Ruth Anne İtalyanca öğrenmek istemiş, Shelly ise ona öğretmeye gönüllü olarak hem Ruth-Anne’i, hem de bizleri sahip olduğu bu bilgiyle son derece şaşırtmıştı…

Bunlar dışında, kalplerin kahramanı Ren geyiği Morty ve diziye aralıklarla girip çıkan Adam Arkin’in canlandırdığı adamım Adam, hatta efsanevi ayı Jesse gibi pek .ok karakter oldu, ki Joel’in yerine gelen kasaba doktoru Capra’nın adını dahi anmak istemiyorum…

Ortalamanın çok çok üstündeki bu dizi izleyenlerden ‘entelektüel uyarıcı’ yorumuna nail olurken (bu yorum ABD’li izleyiciden gelmiş dikkatinizi çekerim), otoritelerden ise iki adet altın küre, en iyi oyuncu, en iyi yardımcı oyuncu, ses, müzik, vs… dallarında ise 55 adet adaylık aldı.

Detaylara gelince…

“Kuzeyde Bir Yer”, New York’ta başlar. Tıp eğitimini henüz tamamlamış Joel, zorunlu hizmet için Alaska’ya gönderileceğini öğrenir. İlk tepkinin ardından kader sorusu gelir: istediğim an geri dönebilir miyim? Cevap ‘evet’tir…

Binlerce dolar ve muhtelif cezalar karşılığında ‘Alaska Riviera’sını bırakıp dönebilir tabii… İşte biz fanileri Cicely’e götüren uçak Joel’le birlikte kalkar, 110 bölüm boyunca Joel’in evrilmesini, Alaska’nın onu yeniden şekillendirmesini, Maggie’yle çekişmesini, Marilyn’in sessizliğini, Ed’in arayışını izler ve ‘hayali’ kasabanın iliklerine kadar gerçek, bir o kadar da gerçeküstü öyküsüne kapılır gideriz…

Belki temel karakterler birkaç cümle ile kendilerini anlatıp benim kötü cümlelerimden sizi kurtarır:

“İnsanlar hep sevdiklerinin sevmedikleri bir tarafını bulur -yemek yeyişleri, ayak tırnaklarını kesişleri- gerçek bir ilişkide gereken şeylerden biridir bu. Ben pek beceremem, ama çoğunuz bu dertten kurtulup evdeki huzuru sürdürebiliyor. Diğer taraftan, ben bir kusur gördüğümde, romantizmin zırhı delinmiş, bir işaret gelmiş demektir: Bu, aşkın arka kapıdan çıkıp sizi terk etmek üzere olduğunun kesin belirtisidir… Adios. Finito, benito.”

Chris’in sevgilinin kusurları üzerine bu düşüncesi, nedense tam da ‘aşk bitti’nin ortaya çıktığı, sevgilinizin temizlemeden bıraktığı saç fırçası ya da ortalık yerde öylesine bıraktığı çorapları, ya da belki ortasından sıktığı diş macunu tüpü size kısa devre yapma sebebi gibi göründüğü anlarda kendini doğruluyor bence…

Şef Seattle dedi ki… (Marilyn, Bölüm 5:22, Grand Prix)

“Ölülerimiz, asla onlara ‘oluş’u veren güzel dünyayı unutmaz. Çağlayan nehirlerini, yüksek dağlarını, derin vadilerini… Ve büyük bir şefkatle geride kalanların kalplerindeki yalnızlığı izlerler, çoğunlukla da geri gelip onları ziyaret ederler…”

Eh, gördüğünüzü beğendiyseniz, beğendiğinizi benimsediyseniz, kesmedi bu yazı izlemem lazım derseniz, 1, 2 ve 3. sezon DVD’leri yayınlandı. Şimdilik benden bu kadar.