Bant Mag. No:28'den // Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

Müziğe dair bu ayki mesaimiz, artısıyla eksisisyle, burada.

Wild Beasts – Present Tense / Domino Records (albüm)
+ Bazı şarkılarda durup bu Wild Beasts mi ya dediğimiz, Hayden Thorpe’nin vokallerini duyunca rahatlayıp devam ettiğimiz bir albüm Present Tense. Grubun arası elektronik seslerle hep iyi olmuştu ama bu kadar değil. Synthler eşliğinde yenilenmişler resmen!
– Şarkıların hep aynı temposunda ilerlemesi… Zaten sen bunu sorun ediyorsan Wild Beasts dinleme diyebilirsiniz tabiî ama insan sırf bu yüzden arada dalıp bazı güzel sesleri yanlışlıkla es geçebiliyor. S.M.

“Sweet Spot”

Sun Kil Moon – Benji / Caldo Verde (albüm) 
Sözlerin içine gizlenmiş hayatsal trajediler içinde solgun ve kasvetli sesine eşlik eden yalnız gitarıyla Mark Kozalek insansal dertleri anlatıyor ki sonunda evrensel bir dertler silsilesi içinde yaşadığımızı anladığımızda belki biraz daha iyi hissederken aslında daha da acıyor şimdi.
– Bu albümü baştan sona dinleyebilirsiniz çünkü “baştan sona” dinletir kendini. Ama her gün özenle uykuya yatırdığınız düşünceler birer birer uyanıp adım başı karşınızda olacaklar haberiniz olsun. S.K.
“Jim Wise”

PlanningtoRock – All Love’s Legal / Forced Exposure (albüm)
+ Planningtorock (nam-ı diğer Janine Rostron) 80’ler synthleri, biraz pop, şekilden şekle giren vokallerle ilginç bir elektronik müzik yaratmış, bize de dinlemek düşmüş. İngiliz sanatçının uzun zamandır yaşadığı Berlin’in elektronik müzik kültüründen de nasibini almış olması müziğe ayrı bir sos katıyor.
– Elektronik ortamda fazlasıyla değiştirdiği vokalleri yüzünden kendisini erkek sanabilirsiniz! A.T.
“Human Drama”

The Glitch Mob – Love Death Immortality / Glass Air Records (albüm)
+ Bu ayın başka bir kaliteli elektronik müzik albümü The Glitch Mob’dan geldi. Üçlünün yazdığı elektronik altyapılara bazı şarkılarda eşlik eden vokaller ve yer yer karşımıza çıkan analog enstrümanlar müzikal kaliteyi bir adım ileri taşımış.
– Tamamını dinleyebilmek için gerçekten “moda girmeniz” gerekiyor, yoksa biraz ağır kaçabilir. A.A.
“Cant Kill Us”

Major Lazer – Apocalypse Soon / Secretly Canadian (EP)
+ Major Lazer yine bildiğimiz gibi eğlenceli ve bol sürprizli bir uzay “dub”ı yapıyor.
– O eski kirlilikten hiç eser kalmamış sanki! C.K.
“Sound Bang“

Bombay Bicycle Club – So Long See You Tomorrow / Vagrant (albüm)
+ Üç yıl ardı ardına albüm çıkardıktan sonra bir üç yıl da inzivaya çekilen bu tatlı grup, tarzını daha da oturtmuş olarak geri döndü. Ferahlatıcı, umutlandırıcı ve iç açıcı.
– Dinlerken kendinizi hayal dünyanıza dalmış olarak bulmanız mümkün. A.T.
“Whenever, whenever” 

Broken Bells – After The Disco / Columbia Records (Albüm)
+ James Mercer, The Shins’ten aşina olduğumuz pop-rock sesi ve Danger Mouse ile güçlerini birleştirerek ortaya çıkardığı gitar-davul-tuşlu çalgılar kompozisyonlu müziğiyle doğru duygulara hitap etmeyi başarıyor.
– Değişiklik arayanlara göre değil, alternatif müzik çalan herhangi bir radyoda her gün bu albümdeki parçalara benzer yüzlerce parça çalıyor. A.A.
“Holding on For Life”

Gem Club – In Roses / Hardly Art (albüm)
Massachusetts’in yedi tepesi içindeki yatak odasından seslenen Christopher Barnes, sisli sesiyle How To Dress Well ya da Perfume Genius’e benzer piyano ve çello sesleriyle içinde kaybolduğu cinsel ve ruhsal uzaklaşmalarını anlatıyor.
– Yalnızlığın kana işleyen ve bütün bir vücudu saran bir hastalığa dönüşmesinden siz de deli gibi korkuyorsanız doğru yerdesiniz. Belki de tam anlamıyla yanlış yerde. S.K.
“Braid“

Beck – Morning Phase / Capitol (Albüm)
+ Arkanıza yaslanın ve Beck’in 47 dakika süren bu olağanüstü albümüne tanıklık etmenin keyfini sürün. Sade ve ağırbaşlı vokallerin yanısıra, sürükleyici gitar rifflerini içince barındıran Morning Phase şimdiden “yılın en iyileri” arasındaki yerini aldı.
– Kelimenin tam anlamıyla kusursuz bir albüm. E.B. 
“Wave”

Yazı: Aycan Taşyürek, Cem Kayıran, Seçil Kalenderoğlu, Seden Mestan, Emre Berberoğlu

Yazının tamamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.