Bant Mag. No:30'dan // Gezi direnişinin birinci yılına yaklaşırken: Türkiye’de işçi direnişleri

Mutlaka gözden kaçırdıklarımız vardır ancak son bir senede gerçekleşen işçi direnişlerini Bant Mag. No:30’da toparlamaya çalıştık.

Gezi direnişinin birinci yılına yaklaştığımız şu günlerde geriye dönüp bakınca bize kalan en büyük mirasın direnme refleksi olduğunu görmekteyiz. ODTÜ, Tuzluçayır, Kuzey Ormanları, vb. gibi büyük direnişler dışında geçtiğimiz sene tanık olduğumuz sandık inisiyatifleri ya da merdiven boyama ve turnikeden atlama gibi eylemler ile Gezi arasında doğrudan bir hat mevcut. Ancak Gezi de elbette gökten zembille inmedi, örneğin ülkenin dört bir yanında gerçekleşen kentsel dönüşüm mücadeleleri Gezi’nin tohumlarının atıldığı hadiselerdi. Bu yazıda özellikle işaret etmek istediğimiz kırılma noktası ise 2009 sonunda başlayan Tekel işçilerinin 4/C karşıtı mücadelesi. Siyasal motivasyonları açısından Gezi’yle benzerlik gösteren ve yağmacı birikim sürecine karşı sınıf dinamiğini harekete geçiren bu direnişin de temelinde müşterek varlıkların sermayeye transfer edilmesi bulunmaktaydı. Aslında 2008 küresel krizinin yıkıcı etkisi ile memleket sathındaki işçi sınıfı bir dalgalanma içine girdi ve birbirinden kopuk gibi gözüken birçok yerel mücadele kayda değer bir birikim oluşturdu. Bu mücadeleleri saymaya kalksak yerimiz yetmez ancak THY, Togo, Şişecam, Yurtiçi Kargo, DHL, UPS, Cargill, Burger King, ATV-Sabah, Bilgi ve Koç Üniversiteleri, Brisa, Daiyang-SK, Renault, Deba, Legrand, PTT ve Çaykur gibi ulusal basında daha görünür olan örneklerden bahsedebiliriz. Bu örnekler ve Tekel direnişi de Gezi’nin ilham kaynakları arasındaydı ve her ne kadar Gezi için orta-üst sınıf üzerinden pek çok değerlendirme yapılsa da Gezi’nin bir işçi sınıfı direnişi de olduğunu görmek için polis şiddeti ile can veren gençleri hatırlamak yeter.

2014’ün ilk üç ayında 300’e yakın işçinin öldüğü, önemli bir kısmı ağır işlerde olmak üzere 1 milyona yakın çocuk işçinin bulunduğu, toplu iş sözleşmelerine (TİS) bağlı çalışan işçi sayısının 80’lerin sonuna nazaran yarıya indiği ve taşeron işçi sayısının son 15 senede dört katına çıktığı bir ülkede işçi direnişlerinin ivmesi de Gezi sonrasında arttı. Mutlaka gözden kaçırdıklarımız vardır ancak son bir senede gerçekleşen işçi direnişlerini toparlamaya çalıştık.

Aksa (Dersim): Maaşların ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve keyfi sürgünlere karşı 18 Eylül 2013’te iş bırakan enerji işçilerinin fiilî grevi tüm taleplerinin kabul edilmesi ile 24 Ekim’de sona erdi.

BEDAŞ (İstanbul): Şirketin haziran ayında Limak Holding’e devredilmesiyle bazı işçiler açıkta kaldı ve taşeron işçiler kadrolu işçileri kapsayan TİS maddelerinden yararlanamadı. 14 Ekim 2013’te işten çıkarılan beş işçi Galata Kulesi’nde pankart açma, Genel Müdürlük binasını işgal etme ve çadır kurma gibi eylemler sonunda 17 Aralık’ta işe dönme hakkı kazandı. Tes-İş’in TİS sorununa yönelik açtığı davalardan ise henüz somut bir sonuç çıkmadı.

Beltaş (Beşiktaş): TİS hakları için sendikal mücadele veren taşeron belediye işçileri belediye binası önündeki çadır protestolarına polisin saldırması üzerine 4 Kasım 2013 tarihinde CHP Beşiktaş İlçe Binası’nı işgal etti. İşgal esnasında açlık grevine de başlayan işçilerin direnişi firmanın açtığı davaları geri çekmesiyle kazanımla sonuçlandı. Antalya Büyükşehir, İzmir Çiğli, Kartal, Ataşehir ve Sarıyer geçen sene işçi direnişlerine sahne olan başka belediyelerdi.

Cerrahpaşa Tıp (Fatih): Taşeron firmanın rotasyona uğrattığı yemekhane işçileri gittikleri Beyazıt Kampüsü’nde taşeron ihalesinin bitmesi üzerine işyerlerine dönmek istemiş ancak gerekçe gösterilmeden işbaşı yaptırılmamıştı. Hastane önünde çadır kurup üç hafta direnen işçiler 3 Şubat 2014’te işlerine geri döndü. Benzer taşeron işçi eylemleri Çapa, Haseki, Hacettepe, Balcalı (Adana), Farabi (Trabzon), Dokuz Eylül, Alanya Devlet ve Alsancak Nevvar Salih İşgören hastanelerinde de vuku buldu.

Cofle Metal (Tuzla): İş kalmadığı bahanesi ile işten atılan Birleşik Metal-İş üyesi beş işçi fabrika önünde gerçekleştirdikleri on yedi günlük direniş sonrasında şirketin yine Tuzla’daki başka bir fabrikasında geçici olarak işe başlama ve ilk işçi alımında Cofle’ye geri dönme hakkı kazandı.

Crown Bevcan (İzmit): Yaşanan sendika krizi iki seneyi bulan ambalaj fabrikasında TİS yetki tespiti davası sürerken dört işçi de işten atılmıştı. Direniş sonucunda Birleşik Metal-İş 18 Nisan 2014’te TİS yetkisini kazandı.

Çukurova Kargo (Mersin): Sendikalaşmanın önüne geçmek için işten atılan üç işçi işyeri önünde üç hafta sürdürdükleri direniş sonucu 1 Nisan 2014’te taleplerini firmaya kabul ettirdi.

Darphane (Cevizli): TİS sürecindeki dayatmalar, işyeri kapısındaki insaniyet dışı aramalar ve budanan sosyal haklara karşı iş bırakan işçiler iki ayı aşan grev sonrasında, 14 Eylül 2013 tarihinde, zam oranları ve işyeri kurallarındaki düzenlemelere dair mutabakat sağladı.

Yazı: 13 Melek – İllüstrasyon: Ümit Kurt

Yazının tamamını okumak için buraya tıklayarak Bant Mag. No:30’a gidebilirsiniz.