Bant Mag. No:33'ten // Şarkı şarkı Allah-Las albümü

Kaliforniya’da tek dertleri denize yakın yerlerde dolaşmak, sörf yapmak, kamp ateşi yakmak ve müzik yapmak olan dört arkadaştan kurulu Allah-Las yeni albümünde bu kez güneşe tapıyor. Worship The Sun’ı Eylül ortasında yayınlayan gruba albümdeki şarkıları tek tek sorduk, cevapları da Baysan Yüksel’e çizdirdik.

Röp: Busen Dostgül – İllüstrasyon: Baysan Yüksel

alas_01

1. “De Vida Voz” Sizden yeni bir şarkı dinlemeyeli uzun zaman olmuştu. Bu harika bir giriş parçası. Müzik, sanat, tasarım vb. konularda birçok farklı kültürden besleniyorsunuz. Peki bu şarkıdan yola çıkarak İspanyol kültürünün sizi diğer kültürlerden daha çok etkilediği söylenebilir mi?

Meksika’ya bu kadar yakın olmak ve Los Angeles’taki büyük Meksika topluluğu sayesinde bu kültüre oldukça aşinayız ve çok seviyoruz. Los Angeles’ta yaşamanın iyi yanlarından biri, bu kültüre yakın olabilmek.

alas_02

2. “Had It All” – “Every girl” Bu iki şarkıyı neredeyse tüm konserlerinizde çaldınız ama ilk albümünüze koymadınız. Son yıllarda kimleri birden fazla kere canlı izlemişsinizdir?

White Fence, the Tyde, Dream Boys, Blank Tapes, ve tabiî bir de beraber turne yaptığımız The Growlers, Elephant Stone, The Black Angels gibi gruplar…

alas_03

3. “Artifact” Kaliforniya’da bolca kamp yapıp, kamp ateşinde yemek pişiriyor ve karavanınızla geziyorsunuz. Anladığım kadarıyla hepiniz el yapımı şeylerden hoşlanıyorsunuz. En sevdiğiniz uğraş nedir?

alas_04

Müzik yapmak ve kaydetmek.

4. “Ferus Gallery” Enstrümantal şarkılar çalmayı ve birlikte doğaçlama yapmayı çok seviyorsunuz. Bu şarkı Beat Kuşağı’nın ünlü Ferus Galerisi’yle ilgili. O dönemden favori karakteriniz kim?

Birini seçmek zor ama Wallace Berman, Andy Warhol ya da Ed Ruscha -hâlâ Los Angeles’ın bir banliyösünde, Culver City’de, çalışıyor ve yaşıyor– burada sergilenen, dönemin birer parçası olmuş, etkileri büyük sanatçılar.

Röportajın tamamını okumak için buraya tıklamanız yeterli.