Bant Mag. sordu, Dorian cevapladı

Dokuz yıllık bir aranın ardından yepyeni bir albümle karşımıza çıkan Dorian’a geride kalan dokuz yılı ve yeni albümleri Dorian‘ı sorduk.

İlk albümden bu yana tam dokuz yıl geçti. Dorian bu dokuz yılı nasıl geçirdi biraz bahsedebilir misiniz?

Tabii. İlk albumü çıkardıktan sonra ve uzun süre yolda geçen zaman içerisinde, sürekli bir sonraki album için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini düşündük. İstediğimiz müzik mi yoksa eski Dorian’ın kazandığı kitle için daha steril ve farklı odakları olan bir yola mı girilmeliydi diye konuştuktan sonra Türkiye’deki müzik sanayisinin nasıl bir hızla erozyona uğradığını izlemek çok eğitici oldu. Bu da, major label’lar ile çalışma şansını yakalamış son sert projelerden biri olarak bizi el frenini çekme yoluna itti diyebiliriz.

Daha sonrasında ise bir albüm kaydı için tekrar toplandığımızda araya askerlik vs girmeye başladı ama tam kadro olmasak da kayıtlara devam ettik. Çıkan sonuç bizi hiç memnun edemedi. Bu noktada artık self produced. d.i. y yani Türkçesi “kendin pişir, kendin ye” tipinin yolda devam ederken bize çok daha yardımcı olabilecek bir deneme-yanılma kültürü barındırdığını fark ettik. Bu albüm bu dönemlerin mayalarını içinde barındıran bir iyi kalite viski çalışması gibi. Şimdi daha da iyisini yapmak için başlıyoruz tekrar…

Yeni albümünüz Dorian’da bir Dorian dinleyicisini en çok şaşırtacak yenilikler nedir sizce?

Sanırız en çok tarz değişimi. Sound’un daha farklı bir yerlere oturmaya başlaması, albümün de kendi içerisinde bir kaç akıma selam veren bir havaya bürünmesi bu albümü çok kolay dinlenebilenler kategorisine koymuyor sanki. Burak geldikten sonra tabii ki herşey daha da boyut kazanmaya başladı, bu da önemli bir etken. Ama  dinleyenleri en çok  bu albümde çekecek şey, Dorian’a has bir melankoli tasviri barındırması. Bu üzerinde çok hesap yapılmayan bu grubun kumaşını çok zevkli kılan şeylerden biri bizim için.

Dorian albümünün hazırlık aşamaları nasıldı? Albümdeki şarkılar arasında çok uzun geçmişi olduğunu tahmin ettiklerim var. Şarkılar hangi dönemde yazıldı?

Albümün hazırlığı gerçekten çok keyifliydi. Aklınıza koyduğunuz bir şeyi yapmak için, yaratıcılığı hiç düşürmeyecek ve sizi sürekli itecek bir ortama ihtiyaç var. Bunu sağlamak için kendimize bir mekan yaratmalıydık ve bunu yaptık. Burası kayıtlar ve yazım döneminde gerçekten inanılmaz işimize yaradı. Dediğimiz gibi “kendin pişir, kendin ye” mantığı burada çok farklı yollar sundu bize.Dediğiniz gibi bu albümde eskiye dayanan birkaç şarkı var. Bunların mazisi 5-6 yıl gibi. Bu şarkıları bir albüme adapte etmeye kalkmadığınız zaman çok ilginç şeyler yakalayabiliyorsunuz çünkü yeni projelerde eski parçalar genelde ana fikirlerini kaybedip, daha çok yeni materyallere benzetilmeye çalışılır.  Biz bunu yapmak istemediğimiz için, eski formları tamamen tutup özellikle İlkin’in vokallerini ortaya çıkarmaya çalıştık, yani yazıldığı dönemin fikrini taşımasını istedik.

Dorian’ın müziğinin konserlerde, dinleyicinin de katkısıyla çok farklı bir deneyim vaat ettiği aşikar. Sizin için bu kadar uzun bir sürenin ardından birlikte sahnede olmak nasıl?

Bunu anlatmak çok zor aslında ama yalan söylemeyelim 8 yıl sonra lansmana çıkarken gerçekten herşey çok ilginçti. Tekrar seyirci üzerinden gelen bir titreşim üzerinden sahnede birbirimize kitleniyor olmak özlediğimiz şeylerden biri kesinlikle.