Bant Mag. sordu, Marta cevapladı

Aralık ayında ikinci EP’si Uzak Ülke‘yi yayınlayan, yaptığı müzikteki temiz gitar tonları ve yumuşak vokallerle alternatif, indie ve shoegaze gibi türlerin etkisini hissettiğimiz İstanbullu grup Marta’ya, Uzak Ülke ve gelecek planlarına dair merak ettiklerimizi sorduk.

Websitenizde yer alan biyografide ilk EP’niz Bulutlar Arasında‘nın grubun kuruluş dönemi müzikal kimliğini yansıttığı yazıyor. Yine sizin perspektifinizdan bakacak olursak, ikinci EP Uzak Ülke neler ifade ediyor?

İlk EP Bulutlar Arasında hem sound hem de konsept bakımından Uzak Ülke’ye kıyasla daha toy, ham ve sınırlanmamıştı. İçerik anlamında bireysel sorunların, gençlik gel-gitlerinin etkileri sonucunda oluşan ruhsal halleri/durumları konu alıyordu çoğunlukla. Uzak Ülke ise gelişim aşamasından itibaren yere daha sağlam basan, çerçevesi belirli, olgun bir karaktere sahip olarak şekillendi. Bu farklılıkta öncelikle bizim büyüyor olmamızın (birçok anlamda), bakış açılarımızdaki değişimin önemli rol oynadığını söyleyebiliriz. Genel bir söylemde bulunacak olursak Uzak Ülke bizim için albüme uzanan köprü görevinde.

Uzak Ülke’nin üretim aşamalarından ve nasıl bir ortamda kaydedildiğinden bahsedebilir misiniz?

Biz en başından beri kabaca ana hatlarını oluşturduğumuz parçaları stüdyoda hep beraber şekillendirmeyi tercih ettik. Şekillenmemişliğin farklı kapılar açtığını, parçaların üretim aşamasına pozitif yönde katkı sağladığını gözlemledik ve bu şekilde yol aldık. Kayıt dönemi ise bizim için gayet olumlu devam eden bir süreç oldu. İstanbul Bilgi Üniversitesi Kayıt Stüdyoları’nın önceden de aşina olduğumuz bir ortam olması, Uzak Ülke’nin kayıt aşamasında kendimizi evimizde gibi hissetmemizi sağladı diyebiliriz. Ek olarak, EP’nin kayıt ve mix’ini üstlenen Koner Memili ile önceden tanışıklığımız, kayıt sürecine rahatlık ve ekstra motivasyon olarak yansıdı.

Peki EP’nin işlenmiş halini dinledikten sonra “daha iyi yapsaydık” dediğiniz şeyler oldu mu? Uzak Ülke tam anlamıyla içinize sinen bir kayıt mı?

EP için kayda girdiğimiz tarih ile yayınlanmasına kadar geçen süre arasındaki zaman dilimi bir takım aksaklıklardan dolayı 5 ayı buldu. Yaptığımız işin sürekli devinim halinde olan bir şey olduğunu göz önünde bulundurursak 5 aylık sürenin sonunda ‘’müdahale edebilseydik iyi olurdu’’ dediğimiz şeyler muhakkak ki oldu. Hepsi bir yana müzikal üretim çoğu zaman obsesyonel boyutta hep daha iyinin hedeflendiği bir süreç değil mi zaten. Dolayısı ile ufak çaplı memnuniyetsizlikleri hazmedebilmek gerekiyor.

Yaptığınız müziğin yanısıra yazdığınız sözlerle de ön plana çıkan bir grupsunuz. Söz yazımındaki motivasyonlarınızdan bahsedebilir misiniz?

Çevremizde gözlemleyebildiğimiz ya da doğrudan gözlemleyemediğimiz birçok şey şarkı sözlerinde kendine yer bulabiliyor. Bunlar kimi zaman salt bireyi etkileyen daha kişisel şeyler iken kimi zaman ise içinde yaşadığımız kitlenin ortak sıkıntılarını, heyecanlarını içeren konular olabiliyor.

Sizi en son geçtiğimiz yıl Taşkışla Şenlik’te izleme fırsatı bulmuştuk. Bu seneye dair konser planlarınız var mı?

Geçtiğimiz yazdan bu zamana dek yeni parçaların üretimine ağırlık verdiğimizi söyleyebiliriz. Bu sebeple canlı performans için biraz ara vermeyi tercih ettik. Nisan ayından itibaren yeni konser tarihlerini websitemiz üzerinden güncellemeyi planlıyoruz. Bir de bu aralar akustik performans seti için ayrıca mesai harcıyoruz. İlkbahar itibari ile hem elektrikli hem de akustik formatta performanslara başlayacağız.

martamuzik.com — facebook.com/martaistanbul — twitter.com/martaistanbul — soundcloud.com/martaistanbul