Bant Mag. sordu, Melt Mountain cevapladı

Yunanistan’daki bağımsız grupların destekçisi, bi’nevi oraların Müzik Hayvanı diyebileceğimiz bağımsız plak şirketi Inner Ear Records 2014 yılına üç yeni “release” ile merhaba dedi. Bunlardan bir tanesi de Melt Mountain grubunun 8 Ocak’ta yayınlanan yeni EP’si Melt Mountain oldu. Yaklaşık üç yıldır birlikte olan Melt Mountain ile yaptıkları müzik ve yeni EP’lerine dair kısa bir röportaj yapma fırsatı bulduk.

Açık konuşmam gerekirse sizi kim olduğunuzu bilmeden dinlesem Yunanistan’dan olduğunuz aklımın ucundan bile geçmezdi. Müziğiniz Neil Young, Spacemen 3 ve Beach Fossils gibi çeşitli grupların esintilerini taşıyor. Yunanistan’dan bu tür müzik yapan grupların sık sık çıkmadığını varsayarsak, sizi bu tür müzik yapmaya iten etkenler nedir?

Sorunun cevabı müzik yaparken takındığımız tavırda yatıyor. Müziğin basite indirgenmesine karşıyız. Parçaları birbirini izleyecek şekilde üretmeye çalışıyoruz ve bu bizim onlara bir bütün olarak yaklaşmamızı sağlıyor. Biraraya geldiklerinde bir anlam ifade ettikleri sürece parçaların birbirlerine benzemesi bizim için pek de önemli değil. Müziğimizin en önemli iki bileşeni ‘tını’ ve ‘melodi’. Spesifik bir tarza bağlı kalmayışımızı üretim aşamasında farklı etkileşimler ve fikirler sonucu ortaya çıkmasına bağlıyoruz. Kendimize ait bir tını ve karakter oluşturmaya eğimli oluşumuz kendimizi iyi hissettiriyor. Zaten ölmüş olan bir şeyi yeniden canlandırmaya çalışmaktan daha iyi olduğu kesin.

EP’nin yer aldığı bandcamp sayfasında EP’yi kaydederken “reel to reel analog tape recorder” kullandığınız yazıyor. EP’yi bu şekilde kaydetme fikri nasıl ortaya çıktı? Kayıtların analog tape recorder ile yapılmasının ne gibi artıları/eksileri var?

Kayıtları analog tape recorder ile yapma fikri prodüktörümüz John Vulgaris tarafından ortaya atıldı. Kendisinin 8 kanallı bir analog tape recorder’ı var, kayıtlarda da onu kullandık. Şarkıları 2-3 kez çaldık. sonrasında analog kayıtları dijital ortamda işleyip birkaç detay ekledik. Bu cihazı kullanmanın avantajı dinleyiciye canlı performans enerjisini, analog kaydın sıcaklığını ve hamlığını yaşatabiliyor olmamız. Tek dezavantajı ise her şarkı için sınırlı sayıda kayıt hakkın olması.

Grup logosu, EP kapağı gibi görseller grup üyelerinden biri tarafından yapılmış. Yaptığınız müzik ve onun işleri arasında bir yakınlık görüyor musunuz?

Görseller kesinlikle yaptığımız işin ayrılmaz bir parçası. Sadece parçalardan ibaret olmayan şeyler üretme gayretindeyiz. Kullandığımız görseller yaptığımız müziği kafanızda canlandırmanız için hayalgücünüze eşlik ediyor. Bu EP’de her parçanın kendine ait bir resmi var.(Dim Ap)

Yine bandcamp adresinizde EP’de yer alan parçaların sırasıyla umut, kibir, melankoli ve inat gibi hissiyatları temsil ettiğini belirtmişsiniz. Sıralamanın bu şekilde olmasının arkasında bir hikaye var mı? Sonraki çalışmalarınızda da bu tür metaforik yaklaşımlar kullanmayı düşünüyor musunuz?

EP’nin A yüzündeki neşeli müzik ve şarkı sözleri, bir anlamda çocukluğun saflık hissini yansıtmak üzere bilinçli olarak kurgulandı. Aynı zamanda tüm şarkıların bir tür nostalji hissiyle dolu olmasını da istedik. Şarkılar kendileriyle ve hafiflikleriyle dalga geçiyor. Albümdeki hissiyatlardan bahsedecek olursak, her biri bir diğerinin önüne geçiyor. Konseptler, hikayeler ve metaforlar her zaman aradığımız ve bize eşlik etmesini istediğimiz şeyler. Yani evet, ileride bunlardan çok fazla yapacağız!