Bant Mag. sordu, Şerhh Dergi cevapladı

İlk sayısı geçtiğimiz yılın mayıs ayında yayınlanan Şerhh Dergi, Türkiye’deki edebiyat ve eleştiri dergiciliğine yepyeni bir soluk getiriyor. Üçüncü sayısının hazırlıklarını sürdüren dergi ekibine, Şerhh Dergi hakkında merak ettiklerimizi sorduk.

Şerhh Dergi’nin ilk sayısıyla ilgili duyurunuzda şöyle bir cümle yer alıyor: ¨Şerhh dergi, her yeni dergi gibi kendisinden önce çıkmış dergilerle, edebiyatla ve şiirle bir hesaplaşmadır.¨ Bize biraz bu cümlenin ışığında, Şerhh Dergi’nin nasıl ortaya çıktığını ve nelerle hesaplaştığını anlatır mısın?
Her yeni derginin, kendisinden önce çıkmış dergilerle hesaplaşması elzemdir. Genç kuşağın önceki kuşaklarla hesaplaşması, sanatın, edebiyatın yani bir geleneğin sorgulanmasıdır. Dergiler için bu hesaplaşma içerikle sınırlandırılamaz. Dizgisinden baskısına, içeriğinden dağıtımına kadar dergilerin yeninin adına söz söylemesi gerekir. Genç kuşaklar, varola gelen tarihi (geleneği) okur, eleştirir ve kendi yaratısını ortaya koyar. şerhh, uzun yıllardır birbirleriyle temas halinde olan gençlerin çıkardığı bir dergi olmasından dolayı avantajlı. Daha önce hep yarım kalan dergi projelerimiz oldu. Fakat, artık dağılan grup içerisinden hem siyasi hem düşünsel açıdan birbirimizi yakın gördüğümüz bir çekirdek kadro oluştu. İlk sayımızı 2014 Mayıs’ında çıkardık.

Şerh kelimesi anlam olarak bir şiir ve eleştiri dergisi için çok güzel bir seçim. “H”leri ikileyip bu isim altında yayın yapmaya nasıl karar verdiniz?
Normalde “şerh” sizin söylediğiniz gibi tek h’li yazılıyor. Divan edebiyatında bir beyiti (şiiri) açıklamak, yorumlamak anlamına geliyor. Direkt şiir ile ilgili bir kelime yani. Biz de kendi şerh’imizi koymak adına, espri olarak bir “h” daha ekledik. Bu espri, felsefi bir anlam da içeriyor tabii ki, şimdiye kadar gelmiş şerhlerin (yorumların, eleştirilerin) de şerh’i: şerhh. Kulağa da çabuk ısınması bakımından da iyi bir seçim olduğunu düşündük.

Bildiğim kadarıyla şu sıralar derginin üçüncü sayısı hazırlanıyor ve dergiler periyodik bir aralıkla yayınlanmıyor. Yeni sayı hazırlık sürecinizden biraz bahseder misiniz? Yazılar, şiirler nasıl toplanıyor?Şerhh, dört aylık bir dergi. Arkamızda ne bir yayınevi ne bir kurumsal destek var. Genç şair kuşağından kendimize yakın gördüklerimizden şiir istiyoruz, o şiirlerden seçip yayımlıyoruz. Dergiye mail yoluyla gelen şiirlerden ve yazılardan maalesef bir ya da ikisi yayımlanmaya değer oluyor. Yazıları da dosya konularına göre o alanda araştırmalarını, yazılarını beğendiğimiz yazarlardan istiyoruz. Bir kısmı da kendiliğinden bize gelen yazılardan oluşuyor. Her yeni sayıda derginin planını çıkarıp dergide yer almasını istediğimiz kişilere ulaşıyoruz. Ayrıca her sayıda önemli bir çeviri metin yayımlıyoruz.

Dışarıdan katılımcılarla çalışıyor musunuz yoksa temeli oluşturan belli bir ekip mi var?
Derginin küçük bir mahfili var: Kadir Yanaç, Alper Göbel, Eren Barış, Monica Papi, Aras Keser, Servet Turan. Bu ekip her sayıda yazı, söyleşi ve şiirleriyle mutlaka yer alıyor. Zaten bizim dergicilik anlayışımız kadroculuktan yana. Bu kadro dergide mutlaka yazıyor ve bunun dışında dosya konularına göre dışarıdan yazarlara ulaşılıyor. Maalesef şu anki dergiciliğin en büyük sorunu kadroculuğun olmaması, isim olarak varlar, fakat derginin esasını dışarından katılımcılar oluşturuyor. “Toplama dergi” diyoruz böyle dergilere. Biz kadrocuyuz, o kadronun başkalarıyla kesişmesini de önemsiyoruz.

Şerhh’i kimler okuyor?
Her yaştan okuyucumuz var. Ama özellikle genç kuşağın büyük ilgisi var. Her türlü iktidar fikrine karşı siyasi pozisyonumuz olmasına rağmen İslamcılar’dan solcular’a çok genç ve geniş bir kitle bizi okuyor. Sosyal bilimlerden gelen gençlerin de şerhh’i severek okuduğunu görüyoruz.

Neden bu dergiyi hazırlıyor, çıkarıyorsunuz? Motivasyonlarınız neler?
Şerhh’in bir “derdi” var. Bir derginin her şeyden önce derdi olmalı zaten. Şiir ve eleştiri alanında, politik ve edebi olarak bir içe kapanma görüyoruz. Bu yüzden belli kapalı çevrelerin, iktidar alanlarının dışına taşmak istiyoruz. Esas olarak şiir yayımlayan bir dergiyiz ama, şiirle birlikte felsefe, tarih ve sanat bizim için çok önemli. Yeni sayımızda müzik felsefesine, sinema ve sinema kuramına daha çok önem vereceğiz.

Son olarak dergide yayımlamış olduğunuz favori bir şiir, bir kuple bizle burada paylaşabilir misiniz?
Dergide yayımlanan birçok iyi şiir var. Yayın kadromuzdan Aras Keser’in “Bir Kır Ülkesinin Öğleden Sonrası” adlı şiirinden bir bölüm koyalım istedik: 

[…]

Odalar bitince bahçeler başlayacak

Galiba yaşıyoruz bugün dünya var

Silahlanmak şart ama oğlum Sevan

Yani sonuçta şiddete başvuruyoruz


Yumruğumu sıkıp hayata geçtim

Aşağılarda güneş var galiba biliyoruz

Uyandığımızda tekmeler havlamalar

Saplanmışız ellerinde yamulmuş fotoğraflar
 

Sana indim yanımda üç beş eşya yokum

Şaka maka sırtlanlar biriktirmişim hayata

Konuşmak seni kırıyor tüfekle vuruluşum da

Utanmadan söyleyebilirim sevgisizim bir bakıma
 

Biraz daha yaşarsak sonumuz deniz

Düştüğümde üstüm serin üstüm kuş

Uzandığımda üzgünüm bitiyor içlerim

Sanırım yalnızca öldüğümde uyuyabilirim

 […]

Şerhh Dergi hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için buraya tıklayarak, derginin Facebook sayfasına ulaşabilirsiniz.