Bölüm bölüm ilk sezon özeti: "STRANGER THINGS"

Netflix’in ilk sezonuyla büyük bir fenomene dönüşen dizisi Stranger Things’in merakla beklediğimiz yeni bölümleri bu hafta izleyiciyle buluşuyor. 27 Ekim’de başlayacak ikinci Stranger Things sezonu öncesinde, ilk sezonu Sadi Güran’ın illüstrasyonlarıyla bölüm bölüm bir kez daha hatırlamakta fayda var!

Yazı: Cem Kayıran – İllüstrasyon: Sadi Güran


Bölüm 1:
The Vanishing of Will Byers

*İzleyicileri 1983 yılının sonbaharında Indiana eyaletinin Hawkins eyaletine davet eden ilk bölümde, dizinin ana karakterlerinden Mike, Will, Dustin ve Lucas’ı tutkulu bir Dungeons & Dragons oyunuyla tanışıyoruz. Oyunun ardından bisikletiyle eve dönmekte olan Will Byers, Hawkins Laboratuvarı yakınlarında giderken karşısına çıkan gizemli bir yaratıktan kaçmaya çalışır. Kendisini takip eden bu yaratık, Will’le birlikte ortalıktan kaybolur.

*Will’in kayboluşu ailesi ve arkadaşları arasında büyük bir panik yaratır. Anne Joyce Byers, anlattıklarına pek de inanmayan polis şefi Jim Hopper’dan yardım etmesini ister. Will’in eve dönüş yolunda ipuçları için arayışta olan polis Hopper, hedefine ulaşır ve Will’in kaza yaptığı bisikletini bulur. Ardından ormanlarda Will için bir arayış başlar.

*Mike’ın ablası Nancy ve 80’ler prototipi olan erkek arkadaşı Steve’le tanışırız. Yakın arkadaşı Barbara’nın evine gitmek isteyen Nancy, annesinin izin vermemesi sonucunda akşamı evde geçirir. Will’i aramak için gizlice sokağa çıkan Mike da bu sırada Steve’i ablasının odasına gizlice girerken görür.

*Bu esnada saçları kazılı küçük bir kız çocuğunu hastane kıyafetleriyle birlikte bir burger restoranında gizlenirken görünür. Hiç konuşmayan bu kız, kendisine sorular soran restoran sahibini şüphelendirir ve sosyal hizmetleri aramasına sebep olur. Daha sonra kendisi için restorana gelen ajanları telekinetik güçlerini kullanarak öldüren küçük kız, kaçarak uzaklaşır.

*Will için kayıp ilanları asılmaya başlanır. Ormanda arkadaşlarını arayan Dustin, Mike ve Lucas da çaresiz bir şekilde evlerine dönmek üzere yola çıkarken bir ses duyar ve restorandan kaçan kızı bulurlar.


Bölüm 2:
The Weirdo on Maple Street

*Mike, Dustin ve Lucas, karşılarına çıkan gizemli kızı Mike’ın evine götürüp saklar. Hiçbir şekilde konuşmayan karaktere, kolundaki “011” dövmesinden dolayı Eleven (On bir) ismini verirler. Ertesi gün Eleven, Mike’la konuşmaya başlar ve onu bulmaya çalışan kötü insanlar olduğunu söyler. Evde gezinirken bir fotoğrafta gördüğü Will’i tanıyan Eleven, o sırada Mike’ın annesinin eve gelmesinden dolayı odadaki küçük bir dolaba saklanmak zorunda kalır.

*Dolaptayken Hawkins Laboratuvarı’nda zorla bir hücreye tıkıldığı zamanı hatırlayan Eleven, paniğe kapılır. Bu esnada Mike ve arkadaşları onu sakinleştirir ve karşılıklı bir güven sağlanır. Eleven da telekinetik güçlerini kullanarak odanın kapısını kitler ve çocukları fazlasıyla şaşırtır. Daha sonra Will’in nerede olduğunu anlatmaya karar veren Eleven, Dungeons & Dragons taşlarını kullanarak Will’in bir canavardan saklanıyor olduğunu söyler.

*Panik ve merak içinde oğlu Will’in bulunmasını bekleyen Joyce’un ev telefonuna garip aramalar gelir. Telefonun bozulduğunu düşünen Joyce, yeni bir telefon alır ama aramalar kesilmez. Ardından evdeki elektrikler ve ışıklarla ilgili gariplikler devam eder. Evdeki lambalar sırayla yanıp söner ve Joyce’u Will’in odasına doğru yönlendirir. Odaya girdiğinde duvarlardan birinin garip şekiller aldığını fark eden Joyce, korkarak evden kaçar.

*Nancy, Barbara’yı Steve’in ev partisine gitmek için ikna eder. Partide kendini fazlalık olarak hisseden Barbara, evin havuzunda kendi başına oturur. Bu esnada Will’in abisi Jonathan da kanıt bulmak için fotoğraf makinesiyle oralardadır ve ev partisini gizlice fotoğraflamaya başlar. Havuzda tek başına olan Barbara bir anda suyun içinden gelen garip bir canavar tarafından kaçırılır ve ortadan kaybolur. 


Bölüm 3:
Holly, Jolly

*Başka bir boyutta ve fazlasıyla karanlık bir yerde gördüğümüz Barbara acılar içindedir ve çaresiz bir şekilde Nancy’ye sesini duyurmaya çalışmaktadır. Bu konuda başarılı olamayan Barbara, bir kez daha canavara yakalanır ve sürüklenerek karanlığın içinde kaybolur.

*Evdeki keşiflerine devam eden Eleven, televizyonda gördüğü bir kola reklamından sonra Hawkins Laboratuvarı’ndaki bir başka anısını hatırlar. Laboratuvarda zorla telekinetik özelliklerini kullanarak bir kola tenekesini buruşturması istenen Eleven, bunu gerçekleştirir ve burnu kanar. Bu esnada Dr. Martin Brenner da gördüklerinden fazlasıyla mutlu olur.

*Will’in kaybolmasının Hawkins Laboratuvarı’yla ilişkili olabileceğine dair kimi ipuçları bulan Jim Hopper, buraya gider ve Will’i aramaya başlar. Laboratuvarda herhangi bir kanıt bulamayan Hopper, kütüphaneye gider ve eski gazetelerden burayla ilgili haberleri okumaya koyulur. Bulduğu bilgiler sonucunda Dr. Brenner’ın Will’in kayboluşuyla ilgisi olabileceğine olan inancı iyice artmıştır.

*Joyce, Will’in kendisiyle evdeki ışıkları kullanarak iletişime geçtiğine inanır ve bütün duvarları ışıklarla doldurur. Evdeki ışıkların bir kez yanması “Evet”, iki kez yanması “Hayır” anlamına gelecek şekilde Joyce’un sorularını yanıtlayan Will, hayatta olduğunu ama güvende olmadığını söyler. Daha fazla bilgi almak isteyen Joyce, alfabenin tüm harflerini duvara yazar ve hepsine bir ışık bağlar. Duvarda ilk önce “Burada” ardından da “Kaç” kelimeleri belirir ve öteki boyuttaki gizemli canavar odada belirir. Joyce çığlık çığlığa evden dışarı çıkar.

*Jonathan’ın çektiği fotoğraflardan haberdar olan Steve, okulun yakınlarında onu sıkıştırır ve kamerasını kırar. Bu sırada Nancy, paramparça olan fotoğraflardan birinde Barbara’yı görür ve nerede olduğunu bulabilmek için tüm parçaları bir araya getirmeye çalışır.

*Yine laboratuvardan bir başka flashback sahnesinde de zorla bir odaya tıkılmaya çalışılan Eleven’ın psişik güçleriyle iki görevliyi öldürdüğünü görünür. Burnu kanayarak odadan çıkan Eleven’ı gören Dr. Brenner, Eleven’ın güçlerinden fazlasıyla memnun olmuştur.

*Eleven, çocukları Will’in ormandaki ağaç evine götürür ve arkadaşlarının orada olduğunu söyler. Mike, Dustin ve Lucas bundan şüphe eder. Ardından Jim Hopper, ormanda bir çocuk cesedi bulur. Ceset Will Byers’a aittir.

Bölüm 4: The Body 

*Jim Hopper, Joyce’un yaşadıklarının çektiği acıdan kaynaklandığını ve gerçek olmadığını iddia eder. Joyce da delirmediği ve oğlunun hala hayatta olduğu konusunda ısrar eder. Daha sonra otopsi sırasında Will’in doğum izinin olup olmadığını sorar ve bedenin oğluna ait olmadığından emin olur.

*Will’in hala hayatta olduğunu Mike’a kanıtlamak isteyen Eleven, odadaki telsizle Upside Down’daki Will’e bağlanır ve en sevdiği şarkı olan “Should I Stay or Should I Go”yu söylediği duyulur. Bunun üstüne çocuklar, Eleven’ı okula götürüp öğretmenlerinin Heathkit telsiz setiyle Will’e ulaşmaya karar verir.

*Sarı bir peruk ve Mike’ın ablasının kıyafetleriyle okula gizli şekilde sokulan Eleven, Will’in ölümüyle ilgili dalga geçen ve sonrasında da Mike’la kavgaya tutuşan Troy isimli okulun kabadayısını telekinetik güçleriyle herkesin önünde rezil eder. Daha sonrasında Eleven telsiz sistemiyle Will’e ulaşır ve Will’in ağlayarak annesini sayıkladığı duyulur. Aynı şekilde bu sesler, evdeki duvar vasıtasıyla Joyce tarafından da duyulur. Duvarın üzerindeki kağıdı parçalayan Joyce, Upside Down’daki Will’i görür. Çocuklar Will ve annesinin konuşmasını radyodan dinlerken telsiz alev alır.Joyce, Will’e ulaşmak için duvarı parçalar ama bir sonuç alamaz.

*Jonathan ve Nancy, Barbara’nın havuzdaki fotoğrafındaki canavarın Joyce’un kendisine saldırdığını iddia ettiği canavarla aynı olduğunu fark eder.

*Will’in hala hayatta olduğu iddialarından dolayı cesetten şüphelenen Jim Hopper da Will’in cesedi olduğu söylenen vücuda bir otopsi yapar ve vücudun içinden garip ve yapay şeyler çıkar.

Bölüm 5: The Flea and The Acrobat

*Bir kez daha Hawkins Laboratuvarı’na dönen Jim Hopper, Eleven’ın odasını ve yaptığı çizimleri bulduktan sonra, Upside Down’a açılan geçitin olduğu duvarla karşılaşır. Daha ne olduğunu anlamadan da bir ajan tarafından kafasına vurularak bayıltılır. Uyandığında evinde olan Hopper, ne olduğunu anlamaya çalışırken evde bir ışığın içine gizlenmiş küçük bir mikrofon bulur.

*Okulda öğretmenlerine sordukları sorularla farklı boyutlar hakkında daha fazla fikir sahibi olan Mike, Dustin ve Lucas, Upside Down’a açılan geçidi bulabilmek için yeni yollar arar. Yeniden oraya dönmekten korkan Eleven, arayışları sırasında çocukları yanlış yönlendirir ve bu aralarında tartışmalar çıkmasına sebep olur. Bu esnada güçleriyle Dustin ve Lucas’ı etkisiz hale getiren Eleven, Lucas’ın bayılmasına sebep olur. Ardından Eleven ortadan kaybolur ve kendine gelen Lucas da kızgın bir şekilde onları terk eder.

*Nancy ve Jonathan, fotoğraftaki canavarın Barbara’nın kaybolmasından sorumlu olduğuna emin olur ve ellerindeki bilgilerle onu bulmak için yola çıkar. Ormandaki arayışları sırasında yaralı bir geyik gören ikili, bu geyiğin bir anda sürüklenerek çekilmesiyle canavarı bulduklarını anlar ve peşine düşer. Geyiğin kanını takip eden Nancy, bir ağacın gövdesindeki garip geçidi bulur ve oradan geçerek Upside Down’a ulaşır. Nancy’nin çığlıklarını duyan Jonathan peşinden gitmeye çalışsa da geçit kapanmak üzeredir.

Bölüm 6: The Monster

 *Ortalıktan kaybolan Eleven’ı bulmak için arayışlarını sürdüren Dustin ve Mike’la, ekipten ayrılan ve Will’i bulmak isteyen Lucas’ın yolları ayrılır.

*Jim Hopper, Hawkins Laboratuvarı’nda gördüklerini anlamlandırmaya çalışır ve bir araştırmaya koyulur. İpuçları onu Project MKUltra isimli bir projeye çıkarır.

*Ormana bir kez daha dönme ve canavarı yok etme konusunda kararlı olan Jonathan ve Nancy’nin karşısına bir kez daha Steve ve yumrukları çıkar. Kavga büyür ve polisler gelip Jonathan’ı tutuklar.

*Lucas, Will’e ulaşabilecekleri geçitin nerede olduğu konusunda araştırma yaparken tüm izlerin Hawkins Laboratuvarı’na çıktığını fark eder. Bu esnada Dustin ve Mike da okuldaki kabadayılar tarafından saldırıya uğrar. İkilinin yardımına yetişen de yine telekinetik güçleriyle Eleven olmuştur. Eleven Dustin ve Mike’a, bu yaşadıklarının kendi sorumluluğu olduğunu ve Upside Down’dan kaçarak geçiti açmış olduğu için üzgün olduğunu söyler.

*Mike, Dustin ve Eleven bir kez daha Mike’ın evine dönerken, tamirci görünümlü bir ajan onları fark eder ve laboratuvarı bu konuda bilgilendirir.

Bölüm 7: The Bathtub

*Başı belada olan Lucas’a yardım etmek için harekete geçen çocuklar, bisikletleriyle kaçarken Brenner’ın ajanları tarafından da kovalanmaya başlar. Lucas’la yeniden bir araya gelen Mike, Dustin ve Eleven’ın yolu bir minibüs tarafından kapatılır. Mike’la aynı bisiklette gitmekte olan Eleven bu kez güçlerini söz konusu minibüsü havaya kaldırıp ters döndürmek için kullanır. Sonrasında çocuklar bir araba çöplüğünde saklanmaya başlar.

*Bu esnada Brenner ve ajanları Wheeler’ların evine gider ve Mike’ın ailesine sorular sormaya başlar. Oğullarının tehlikede olduğunu söyleyen Brenner, yine de Karen ve Ted Wheeler’dan istediği yanıtları alamaz.

*Kardeşi için telaşlanan Nancy, polis Jim Hopper’a gider fakat çocukları hala bulamadıkları bilgisini alır. Jonathan da onlara ulaşmak için Will’in walkie-talkie telsizini kullanabilecekleri fikrini ortaya atar. Bunda da başarılı olurlar.

*Will’e ulaşmaya çalışan herkes Byers’ların evinde bir araya gelir. Çocuklar Jim Hopper, Joyce ve diğerlerine Upside Down’a dair tüm bildiklerini anlatır ve hem Will hem de Barb’ın orada tıkalı kaldığını söyler. Eleven da Will’e ulaşabilmek için yeni bir plan ortaya atar.

*Okuldaki küçük bir havuzdan Upside Down’a geçebilen Eleven, ilk önce Barbara’nın cesedini görür. Daha sonra korku dolu ve bembeyaz yüzüyle kurtarılmayı bekleyen Will’le karşılaşır. Eleven ve Will’in teması bir anda kesilir ve Will ortadan bir kez daha kaybolur.

Bölüm 8: The Upside Down

*Hawkins Laboratuvarı’na girmeye çalışırken yakalanan Joyce ve Jim Hopper, ayrı ayrı sorguya alınır. Jim Hopper, bu laboratuvarda yapılanları bildiğini söyler ve sonrasında Will’i bulmalarına yardım etmeleri konusunda bir anlaşmaya varılır. Joyce ve Hopper, laboratuvardaki duvardan Upside Down’a geçer ve Will’i bulmaya çalışır.

*Nancy ve Jonathan’ın canavarı yakalama planları devam eder. Evde çeşitli tuzaklarla canavarı beklerler. Bu esnada Steve ortaya çıkar ve evde neler olduğunu anlamaya çalışır. İkiliye yardım etmek isteyen Steve, ilk başta elden kaçırdıkları canavar Jonathan’a bir kez daha saldırdığında bir beyzbol sopasıyla ona vurmaya başlar. Sonra kurdukları tuzaklara doğru yönelttikleri canavar alev alır ve ortadan kaybolur.

*Mike ve Eleven, okulda saklanırken gelecekleri hakkında konuşmaya başlar ve romantik bir an yaşanır. Bu esnada Brenner’ın ajanları çocukların okulda olduğunu tespit etmiştir. Onları sıkıştıran ajanları gözlerinden kanlar fışkıracak şekilde öldüren Eleven, güçlerini çok fazla kullandığı için yorgun düşer. Ortalıktaki kan ilgisini çeken canavar duvarlardan belirir ve Brenner ve ajanlarına saldırır. Çocuklar bir sınıfa gizlenir.

*Joyce ve Hopper, Upside Down’da onlarca cansız insan vücudu gördükten sonra nihayet Will’i bulurlar. Çok kötü durumdaki Will’in canlı olduğundan emin olduktan sonra rahatlayan Joyce ve Hopper, Will’i Upside Down’dan çıkarır.

*Canavar çocukların olduğu sınıfa gelir. Korku içindeki bu bekleyiş sırasında Eleven öne çıkar ve güçlerini kullanarak Canavarı bir duvara yaslamayı başarır. Bu esnada Mike’a dönen ve “Elveda Mike” diyen Eleven bütün gücünü kullanarak canavarı karanlık bir dumana çevirir ve kendisi de bu dumanın içinde kaybolur.

*Hastanede tedavi edilen Will’e arkadaşları, maceranın kaçırdığı kısımlarını heyecanlı bir şekilde özetler. Yaklaşık bir ay kadar sonrasında Will’i evde ailesiyle yemek yerken görürüz. Ara sıra Upside Down’a dair izler ve görüntüler görmeye başlayan Will, tam olarak iyileşmediğini ve hala sıkıntılar yaşadığını ailesine söylemez.