Cannes 2017 - 11. ve son gün: Yarışmada final sürprizi

Yarışma filmlerinin sonuncusu da perdeden geçip gitti ve artık törende sahiplerini bulacak ödülleri beklemek kaldı geriye. Yarışmaya nokta koyan Lynne Ramsay ise You Were Never Really Here ile tam manasıyla bir son dakika golü attı.

Yazı: Melikşah Altuntaş

Lynne Ramsay’den Taxi Driver çağrışımlı enfes bir kara film: YOU WERE NEVER REALLY HERE

Yarışma programı açıklandığı tek gösterimi yarışmanın son gününde görünen ve normalde son günlerdeki filmlere yapılan erken market gösterimlerinde de adı olmayan Lynne Ramsay’nin son filmi You Were Never Really Here, merak konusu olmuştu. Beklendiği üzere Ramsay filminin kurgusuyla son dakikaya kadar hala uğraşmakta ve festivale filmi zor yetiştirmekteymiş. Önceki akşamki basın gösteriminde, 95 dakika olarak açıklanan filmin toplam süresinin 85 dakika olması ve kapanış jeneriğinde yalnızca “A Film by Lynne Ramsay / with Joaquin Phoenix” yazması da bu yetiştirme halinin diğer ilginç verileriydi. Ramsay filmin basın toplantısında da kurgu sürecinin devam ettiğinden bahsetti zaten. Buna rağmen jüriye sunulan bu şimdilik son versiyonun da karşısında büyülenmemek elde değil.

WhatsApp Image 2017-05-28 at 16.23.25

Ramsay’nin savaştan döndükten sonra bir daha kendini toparlayamamış, çocukluk travmaları tüm benliğini sarmış ve resmi olarak suçla savaştığı dönemde şahit olduğu cansız bedenleri zihninden kazıyamamış bir çeşit özel dedektif olan Joe’yu merkez alan filmi, beyaz perdede şahit olduğumuz en benzersiz kurgu işlerinden birini karşımıza getiriyor. Günümüzde lineer akan öykü, Joe’nun geçmişinden gelen karanlık manzaralar ve sayıklamalarla yerli yerine oturuyor ve Ramsay karakteri hakkında uzun bir biyografi anlatmak yerine, izleyicinin hayal gücüne güvenen, adeta “Nasıl bir şey olduğunu tahmin edersiniz” diyen bir an şahitliği yaratıyor. Gördüğümüz kısacık planlarla topladığımız veriler, finale kadar Joe’ya dair tüm boşlukları tamamlamamıza ve sert, mesafeli ve geçişsiz karakterinin içyüzünü aydınlatmamıza neden oluyor.

WhatsApp Image 2017-05-28 at 16.23.23

Her zamanki gibi eşsiz bir performansla Joaquin Phoenix’in baştan sona bir anda bile kopmadığı şahane karakterini tüm hasarlarıyla kusursuz bir biçimde bedene getirdiği film, hikayede bir çeşit kurtarıcı rolü verilmiş olan Joe’yu kahramanlaştırmaktan da özellikle kaçınıyor. Kurtarıcısı olduğu ‘mağdure’nin kendi başının çaresine bakabilir hali ve aslında iki yaralı ruhun birbiriyle kalması hali, filmi öykü anlamında epey parlak bir alana ulaştırıyor. Sinopsisinden oyuncu seçimine kadar Martin Scorsese’nin Taxi Driver’ını anımsatan filmde Joe’nun Travis Bickle’la, Nina’nın ise Jodie Foster’ın karakteriyle çok sayıda benzerşik taşıdığını söyleyebiliriz. Ancak Psycho‘dan Drive‘a pek çok referans içeren filmde Ramsay’nin her hamlesi gibi bu göndermeler de incelikle kurulmuş büyük bir tasarının parçası.

Ödül töreninden Ramsay’nin elinin boş dönmeyeceği çok yüksek ihtimal. Filmin erkek oyuncu ya da yönetmen ödülleri için potansiyeli bir hayli yüksek. Bana göre ise The Square ve Good Time’la birlikte bu yılın en iyisi YENRH!