Caster Semenya: “Binlerce marşmelovun olduğu bir yolda koşuyor gibi hissediyorum”

Atletizm dünyasında 800 metre yarışlarının çok uzun zamandır tek favorisi olan Caster Semenya, Nike React teknolojisini deneyimleyen sporcuları ağırladığımız serimizin sıradaki konuğu.

Atletizm dünyasının geçtiğimiz on yıldır en çok konuşulan isimleri arasında üst sıralarda yer alan Güney Afrikalı atlet Caster Semenya, orta mesafe yarışlarındaki başarıları ile artık dünya çapında tanınmış bir isim. Aslında testosteron seviyesi yüksek olduğu için sık sık kadınlar kategorisinde yarışmasına itiraz haberlerini okuduğumuz Semenya’nın Uluslararası Atletizm Federasyonu tarafından yapılan testler ve kontroller sonrasında bu kategoride yarışmasına bir engel bulunmamış ve Caster Semenya’yı altın madalyaları peş peşe kazanırken izlemeye devam etmiştik.

800 metre yarışlarında son yılların favori isimlerinden biri haline gelen Caster Semenya Dünya Şampiyonaları’nda bugüne dek üç altın, bir bronz madalya kazandı. 2009 Berlin Dünya Şampiyonası’nda, henüz 18 yaşındayken, 800 metreyi 1:55.45’lik dereceyle bitiren Semenya, bir yıl önce gençler yarışlarında kazandığı altın madalyayı saymazsak profesyonel kariyerinin ilk altın madalyasını bu yarışla boynuna geçirdi.

2011’de Daegu’da gerçekleşen Dünya Atletizm Şampiyonası’nda yeniden podyumda ilk sırada gördüğümüz Caster Semenya, 2012 Londra ve 2016 Rio Olimpiyatları’nda 800 metre yarışlarının en iyisi olduğunu bir kez daha kanıtlayarak evine altın madalyalarıyla birlikte dönüyordu. Aynı dönemde Afrika’daki şampiyonalara da katılan Semenya; 400 metre, 800 metre ve 4×400 metre yarışlarından üç altın madalyayla ayrıldı.

Spor dünyasında 2010’lu yılların en çok konuşulan sporcularından biri olan Caster Semenya, İngiliz spor dergisi New Statesman’ın “2010’da İz Bırakan 50 Kişi” listesinde yer alarak cinsiyet ayrımı ve daha birçok konuda ilham kaynağı olmasıyla ön plana çıktı. 2017’de Londra’daki Dünya Şampiyonası’nda yeniden şampiyonluk kürsüsünde gördüğümüz Semenya, 800 metre yarışlarında altın madalyayı kolay kolay bırakmayacağını bir kez daha kanıtladı. Bu arada, Güney Afrikalı atlet bu senenin başlarında sahiplerini bulan Laureus Dünya Spor Ödülleri’nde adaylar arasında da yer alıyordu.

Atletizm tarihinde de gördüğümüz üzere, bir koşucunun performansını etkileyen en büyük şey hep giydiği ayakkabılar olmuştu. Bugüne kadar sporcularla birlikte çalışarak, onlardan aldığı geri bildirimlerle sporcuların performanslarını arttırmak üzere inovasyonlar yapan Nike’ın son teknolojisi olan React; yumuşaklık, rahatlık, hafiflik ve dayanıklılık özelliklerini bir araya getirmesiyle koşu dünyasında yeni bir dönemi başlattı diyebiliriz.

Bir insanı görünüşü değil, yaptığı eylemler ve başkalarının hayatını ne denli değiştirebildiği tanımlar.  

Amerikalı atlet Michael Johnson’ın Zeina Nassar, Dina Asher-Smith ve daha birçok önemli sporcuyu ağırladığı Londra’daki Nike React lansmanındaki konuklardan biri de Caster Semenya’ydı. Semenya, Johnson’ın “Kariyerindeki zorluklarla nasıl baş ediyorsun?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Herkes gibi benim de inişlerim ve çıkışlarım oluyor. Böyle dönemlerin sonunda insanın karakteri de güçleniyor tabi ki. Bu zamana kadar bana karşı desteğini ve sevgisini eksik etmeyen anne-babama ve kardeşlerime gerçekten minnettarım. Beni ben yapanlar onlar ve bütün gücümü de her zaman onlardan alıyorum. Ve elbette birlikte çalıştığım harika bir takım var; beni her zaman daha fazlası için zorluyorlar. Bütün bunlar dışında, ben tek başıma da her gün çok çalışıyorum. Bu, aynı zamanda, benim kendime karşı olan saygımı, adanmışlığımı ispat etme şeklim. Her zaman olumsuzlukları kabul eder, onları pozitif yönde değiştiririm.”

React teknolojisiyle geliştirilen Nike Epic React’i geçtiğimiz günlerde koşuya çıktığında giyen Caster Semenya, Nike’ın son buluşuyla ilgili hislerini Instagram hesabında bir videoyla da paylaşıyor: “Binlerce marşmelovun olduğu bir yolda koşuyor gibi hissediyorum”.

Nike React’le ilgili tüm detaylar ulaşmak ve Nike Epic React satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.