Congulus: "Mekanların az olması, bu müziğin insanlarla buluşmasını olumsuz etkiliyor"

Kendine Has Demonation Festivali No:8’in kapanış gününde KargART’ta izleyeceğimiz isimlerden olan Congulus, psikedelik rock tınılarına hasret kalan müzikseverlerin kulaklarının pasını giderecek. Grubun kurucularından Cihan Önder’le 7 Ocak Pazar günkü konserleri öncesinde konuştuk.

Yerli sahnede psikedelik rock türünde üretim yapan gruplar gün geçtikçe artmaya başladı. Sizler de bu türde üretim yapan topluluklardan biri olarak, yerli sahnenin geleceği ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Psikedelik rock Türkiye’de köklü bir geçmişe sahip. 60’lardan bugüne folk temelli ya da daha deneysel olarak tanımlayabileceğimiz bir sürü üretim yapılmış durumda. Son yıllarda dünyada özellikle 60’lar ve 70’lerdeki yerel
psikedelik çalışmalarına ilgi var. Bunun bir yansıması olmakla beraber şu andaki bahsettiğimiz yerli gruplarda durum ve müzik geçmişten biraz daha farklı. Belli bir gelenek var ama bu bir türden çok üslup olarak yerleşmeye başladı diyebiliriz. Herkes kendi anlayışıyla bu üslubu harmanlamaya çalışıyor. Bazısı sörf etkileriyle harmanlarken bazısı stoner veya daha folk elementlerle beraber yeni üretimler yapıyor ki bu daha özgün çalışmalar çıkması için olumlu bir ortam yaratıyor doğal olarak.
Ama şöyle bir tezatlık da söz konusu olmaya başladı, mekan azlığı.. Bu tarzda müzik yapan grupların çalacağı mekanlar son dönemde çok azalmaya başladı. Bu da müziğin insanlar ile buluşmasını olumsuz yönde etkiliyor.

Üretimlerinizi yaparken genellikle en çok üzerinde durduğunuz detay ne oluyor? Bugüne kadar yaptığınız kayıtlardan aklınızda kalan eğlenceli bir an var mı?

Üretimimizin temeli arkadaşlığımıza dayanıyor. Her birimiz farklı disiplinlerden, farklı tarzda müzik dinleyicisi olarak geliyoruz. Klasik müzikten, bozlağa, cazdan noise’a, kadar birbirinden farklı tarzlardan beslenmeye, aynı zamanda da haz almaya çalışıyoruz.
Parçalarımızı oluştururken de bu farklılıkların bir araya gelip Congulus dediğimiz enerjiyi ortaya çıkarmasını sağlıyoruz. Aynı zamanda içimizde yaşadığımız çatışmalar, birbirimize yaptığımız şakalar, beraber yaptığımız motor yolculukları ve bunun gibi bir sürü deneyim müzik adına belirleyici olabiliyor.
Kayıtlarımızın tamamı eğlenceli anlarla dolu. “Demirci Session” çekimlerinde el arabasıyla ekipmanları taşırken Tayfun’un sokaklarda “Eskiciiiii” diye bağırması ve insanların şaşkınlıkla bize anlam veremeden bakmaları bizi oldukça eğlendirmişti.

Kendine has bir festival organize etme şansın var, hangi beş grup mutlaka programında yer alır?

Beslendiğimiz müziklerdeki farklılıklar burda da kendini gösterirdi. Çok renkli bir festival olurdu herhalde. Nerve, Bohren & Der Club of Gore, Nils Petter Molvaer, The Oscillation ve Autechre.

2018’e dair planlarınızda neler var? Sanırım bir albüm üzerine çalışıyorsunuz şu sıralar.

Daha çok dinleyiciye ulaşmak, yurt dışındaki festivallerde ya da mekanlarda çalmak planlarımız arasında. En önemlisi albüm, kaydını yaptığımız demoyu albüm ile iyice pekiştirmek istiyoruz ve üstüne çalışıyoruz. Tabi ki albüm için sıkı bir kamp programı söz konusu. Kayıtları son haline getirip yaza bitirmiş oluruz diye düşünüyoruz. Yeni session videolarımız da olucak.

Kendine Has Demonation Festival No:8’in son gününde sahne alacak Congulus’un konseri ve dahasıyla ilgili detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.