Dramaqueer Sanat Kolektifi, Tarlabaşı’ndaki yeni mekânını açtı

Fotoğraf: Oğuz Kemal Özkan


2013’ten bu yana Türkiye’nin farklı illerindeki LGBTİ+ örgütleriyle ortak sergi, atölye ve gösterim gibi etkinlikler düzenleyen Dramaqueer Sanat Kolektifi, dernekleşme sürecinin ardından Tarlabaşı’ndaki yeni mekânını heyecanlı bir sergiyle 2 Kasım’da açtı.

Mekânın Tarlabaşı’nda kapıları açması elbette çok anlamlı ve LGBTİ+’lar için bir yaşam ve sosyalleşme alanı olagelmiş mahallenin zorla dönüşümüne bir cevap niteliği taşıyor.

Hem daha önceden üretilmiş hem de yeni işlere yer veren sergide Türkiye sinemasından cımbızlanan erkek karakterler arası homoerotik yakınlaşmalardan oluşan “Rastlantısal homoerotizm” ve kolektif üyelerinin kendilerini peruk mankenleri üzerine uyguladığı heykellerle tanıttığı “This is my hair I don’t wear wigs” gibi çalışmaların yanı sıra kentsel dönüşümün ardından Tarlabaşı 360 projesinin yayınladığı katalogdan ilhamla çalışılmış “#tarlabasiisburning” isimli bir kolaj da var. Cemal Akyüz, Metin Akdemir, Hülya Dolaş, Volkan Eray, Hakan Tarhan, Umay Uzay ve Fırat Varatyan’ın işlerine yer veren sergi 17 Kasım’a kadar 12.00-19.00 saatleri arasında ziyarete açık olacak. Görmenizi şiddetle tavsiye ediyoruz.

Dramaqueer Sanat Kolektifi’nin Tarlabaşı’ndaki binası bundan böyle yeni sergilere, film gösterimlerine, atölyelere ev sahipliği yapacak. En büyük isteklerinden biriyse queer-feminist sanatçıların sergileriyle İstanbul sanat çemberini Tarlabaşı’na taşımak.