Gerçeklik ve fanteziyi disipline etmek: Gigi Masin

Analog Kültür ve Der innere raum ortaklığıyla 7 Mayıs Pazar günü Kırım Kilisesi’nde sahne alacak olan Gigi Masin, ambient müziğin yaşayan efsanelerinden biri. Kariyeri boyunca birçok farklı sanat dalında üretimlerde bulunan İtalyan müzisyen, besteci ve prodüktör Gigi Masin, geçtiğimiz ay Young Marco ve Jonny Nash’le hayata geçirdiği Gaussian Curve projesinin ikinci albümü The Distance’ı yayınladı. Gigi Masin’in sabırsızlıkla beklediğimiz canlı performansı öncesinde, efsanevi müzisyenle kısa bir sohbete koyulduk.

Röportaj: Busen Dostgül

Başta İtalya’nın elektronik müzik sahnesi olmak üzere dünyanın dört bir yanından müzisyenler için önemli bir ilham kaynağısın. Senin ilk kez çılgınca bağlandığın bir albüm ya da şarkı hangisiydi hatırlıyor musun?

12 yaşındayken The Beach Boys’tan “Good Vibrations”ı dinlemek müthiş bir deneyimdi… Bugün hala yeni gibi tınlıyor ve her zaman dinlemesi harika!

Sinema, tiyatro, televizyon ve radyo gibi birçok farklı disiplinde çok önemli deneyimlerin oldu. Bu farklı dallar birbirini yaratıcılık anlamında nasıl etkiledi?

Farklılık yalnızca kullandığınız metotta saklı. Yaratıcılık da gerçeklik ve fanteziyi bir arada disipline etmeye çalışmanızla geliyor; bazen pek kolay olmuyor ama her zaman harika bir şey. Benim için en iyisi radyo. Radyonun görüntü ve mekanları hissettirebilmesi kimi zaman büyülü bir şey. Gözlerinizi kapayabilir ve hayalinizle yolculuk edebilir, gerçeklikten bir süreliğine kaçabilirsiniz. Bir diğer tarafta da sinema, tiyatro ve televizyonun ekranda ya da sahnede neyi göreceğinize odaklanması gerekiyor. Çoğu durumda müziğin öncelikli olmadığını kabul etmeniz gerekiyor. Bu yüzden radyoyu daha çok seviyorum; tam anlamıyla müzikler, kelimeler, sesler ve gürültüler arasında etkileşimler yaratabileceğiniz bir yolculuk.

Günümüzde hala farklı ve özellikle yeni nesilden müzisyenlerle çalışmaya ve prodüksiyonlar yapmaya devam ediyorsun. Young Marco ve Jonny Nash’le çalışmaya nasıl karar verdiniz? Bu birlikteliğin hikayesi nedir?

Her zaman öğrenmen gerekiyor… Dünyanın farklı uçlarından müzisyenlerle tanışmak, fikirleri ve tutkuları paylaşmak şahane bir deneyim. Marco ve Jonny’yle, Talk To The Sea toplamamı yayınlayan Amsterdam merkezli Music From Memory plak şirketindekiler aracılığıyla tanıştım. Üçümüzün bir arada güzel bir seans yapabileceğini hissetmişlerdi. Bunun yerine iki buçuk günde bir albüm yaptık; gerçek anlamıyla sihirliydi. Marco ve Jonny’yle iletişim kurmak gerçekten çok kolaydı, aramızdaki etkileşme çok basit ve stressiz bir şekilde oldu. Bu çok nadir ve güzel olan bir şey.

Başka prodüktörler şarkılarından sample’lar kullandığı zaman nasıl hissediyorsun? Sampling

İlk başta birileri şarkılarımı keşfettiği için çok mutluydum. Bazı remiksler gerçekten çok komikti… Sonrasında çoğu müzisyen ve DJ’in hiçbir kredi ya da izin istemeden, para kazanmak için müziğimi kullandığını farkettim. Bu hiçbir şekilde kabul edilemez. Ben de her fırsatını bulduğumda haklarım için mücadele etmeye başladım. Size sample kullanmanın bir tür sanat olduğunu söyleyecek ilk kişi benimdir. Geçmişten fikirleri kullanmak ve onları daha parlak hale getirmek… Başka birisi “Müziğinin sample’lanması iyi bir şey yaptığın ve müziğinin güzel olduğunu anlamanın en iyi yolu” diyince ona da katılırım.

Türkiye’nin müzik sahnesinden herhangi bir favorin var mı? Ya da koleksiyonunda buralardan herhangi bir albüm?

Geleneksel müziğinizin büyük bir hayranıyım. Birçok kaset ve plağım var; ayrıca TRT’nin arşivinden müzik yayınları ve konserleri izlemeyi de seviyorum. Kemençeye aşık olduğumu söylemem gerek. Çıkardığı ve ses ve onunla çalınan melodiler muhteşem. Ama dürüst olmak gerekirse, geçmişimdeki birçok albümde dövülmüş telli enstrüman çalma fikrini bana veren enstrüman kanun olmuştur.

Ece Duzgit & Paquita Gordon DJ Set ve canlı performansıyla Asphodel‘in de sahne alacağı etkinliğin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.