Kırmızı şemsiyeler bugün seks işçilerine eşit haklar için açılıyor

Seks işçilerinin karşı karşıya kaldığı şiddet, ayrımcılık ve nefret suçlarına dikkat çekmek için ne kadar vesile olsa muhtemelen az ama yılın üç günü dünyada seks işçilerinin herkesle eşit haklara, sağlıklı ve güvenli çalışma koşullarına sahip olmaya ve seks işçiliğinin bir meslek olarak kabul edilmesine yönelik taleplerine ses vermeye ayrılmış durumda.

Ana görsel / Foto: Volodymyr Petrov, 3 Mart 2017, Kiev

Bunlardan biri, Green River katilinin 2003 yılında hüküm giydiği tarihin yıldönümüne işaret eden 17 Aralık Dünya Seks İşçilerine Yönelik Şiddetle Mücadele Günü, ikincisi

1975 yılında Lyon’da yüzün üzerinde seks işçisinin insanlık dışı çalışma koşullarına dikkat çekmek üzere örgütlenmesinden beri bir onur günü olarak kutlanan 2 Haziran Dünya Seks İşçileri Günü ve üçüncüsü ise 2001 yılında Hindistan’ın Kalküta şehrinde düzenlenen seks işçileri festivali için 25 bin seks işçisinin toplanmasıyla sahiplenilen 3 Mart Dünya Seks İşçilerinin Hakları Günü, yani bugün. Dünyanın farklı noktalarında 2001’den bu yana çeşitli etkinlikler aracılığıyla seks işçilerinin taleplerini gündemleştirmeyi amaçlayan 3 Mart Dünya Seks İşçilerinin Hakları Günü kapsamında Türkiye’de de 2008 yılından bu yana Kırmızı Şemsiye Seks İşçileri İnisiyatifi öncülüğünde etkinlikler düzenlenmekte.

2015-roma

Foto: © Marco, 30 Nisan 2015, Roma

Kırmızı şemsiyenin tüm dünyada seks işçilerinin hak mücadelesinin ortak sembolü haline gelmesinin tarihi ise yine 2001 yılında gerçekleşmiş bir başka eyleme dayanıyor: Slovenyalı sanatçı Tadej Pogacar’ın 49. Venedik Bienali kapsamındaki enstalasyonu 1. Dünya Seks İşçileri Kongresi adı altında Tayvan, Tayland, İtalya, Kamboçya, Almanya, Amerika ve Avusturya’dan seks işçilerini kamusal mekândaki bir çadırda bir araya getirdi. Katılımcılar video, sergi, performans ve sokak tiyatrosu gibi etkinlikler eşliğinde tartışmalar yürüttü ve yayınlar hazırladı. Ayrıca uğradıkları ihlalleri ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto amacıyla şehirde büyük bir yürüyüş gerçekleştirdiler ve dikkat çekmek için bu yürüyüşü açtıkları kırmızı şemsiyelerle yaptılar. Bu dahiyane fikir İtalyan seks işçisi ve aktivist Pia Covre’a aitti.

Kırmızı şemsiye bu eylemden dört yıl sonra Avrupa Uluslararası Seks İşçileri Hakları Komitesi tarafından mücadelenin ortak sembolü olarak kabul edildi. Ardından dünyanın farklı yerlerindeki örgütler tarafından benimsenerek evrensel bir simge haline geldi.