Marjinlerden: Richard Greaves

“Outsider Art” olarak tanımlanan; sanat kültürü, endüstrisi ve kurumlarının dışında kalan, çoğunlukla sanatçının resmi bir eğitime dayanmadan kendi kendine öğreterek yarattığı çalışmalardan oluşan alanın nev-i şahsına münhasır isimlerinde bu haftaki konuğumuz Kanadalı sanatçı/mimar Richard Greaves.

Yazı: Yetkin Nural

d06285557419b3cfa0ba217e1b06c155

1952 Montreal doğumlu Richard Greaves, 1989’dan bu yana sürekli genişleyen bir mimari yapılar bütünü inşa ediyor. Quebec’in Beauce bölgesinde, Greaves’in arkadaşları ile birlikte satın aldığı bir orman arazisinde yer alan bu “derme çatma” kabin benzeri yapılar, mimarinin klasik kurallarına ve yer çekimine büyüleyici bir meydan okuma mahiyetinde, sanki ormanın içinden doğal bir şekilde yetişip büyümüş gibi karşımıza çıkıyorlar.

RICHARD GREAVES (4)
RICHARD GREAVES (3)

Acayip açılar ve pratik amaç gütmeyen detaylar ile bir “yığıntı” estetiği yaratan Greaves’in yapıları mimari teknik kıstaslarının o kadar dışında ki, onun kabinlerini keşfeden sanat camiası bu gerçek dışı yapılara İngilizce anarşizm ve mimari sözcüklerinin birleşiminden oluşan “anarchitecture” terimini yakıştırmışlar.

Greaves’in bu yapıları yaratma süreci ise üç aşamadan oluşuyor: Öncelikle çevre arazilerde yıkılmak üzere olan kabin ve kulübeleri bulup parça parça söken Greaves, daha sonra bu parçaları kendi arazisine taşıyor. Daha sonra ise elindeki malzemeleri hiç bir teknik çizim veya teknolojik alet kullanmadan, çoğunlukla naylon ip ve halatların yardımıyla, en çok da kendi hayalgücünü özgür bırakarak bırakarak yeni yapılara dönüştürüyor. Greaves’in kulübelerinin içleri de dışları kadar yaratıcı ve kaotik detaylarla dolu… Ayrıca arazisinde kulübelerin yanısıra artan parçalardan üretilmiş çeşitli heykellere rastlamak da olası. Kısacası Greaves hiç bir şeyi ziyan etmiyor, tam tersine çürümeye bırakılmış nesnelerden bambaşka, sürekli gelişen ve büyüyen canlı bir dünya yaratıyor.