Marjinlerden*: Susan Te Kahurangi King

1951 yılında Yeni Zelanda’nın Waikito şehrinin kırsal bölgesindeki Te Aroha kasabasında dünyaya gelen Susan Te Kahurangi King’in yaşam öyküsü ve sanat yolculuğu türlü garipliklerle dolu bir halk efsanesine benziyor.

Yazı: Yetkin Nural

Yeni Zelanda yerlilerinin kültürüne ve Maori diline ilgi duyan babası tarafından ‘‘kıymetli’’ anlamında gelen Te Kahurangi göbek adını verilen Susan, 12 kardeşten ikincisi. Çocukken şarkı söylemeyi, konuşmayı, duyduğu ve gördüğü her şeyi taklit etmeyi seven Susan, dört yaşına geldiğinde bugün hala bilinmeyen bir nedenle giderek daha az konuşmaya başladı. Dokuz yaşına doğru artık nadiren bir kelime eden Susan’ın 10 yaşındayken telaffuz ettiği son sözleri ise büyükannesi ve büyükbabası gittikleri bir cenaze hakkında konuşurken sessizliğini bozarak söylediği ‘‘Ölü. Ölü. Ölü.’’ kelimeleri oldu. O tarihten bu yana Susan’ın ağzından bir daha başka bir kelime duyan yok.

susan2

Kelimelerle olan bağını bilinmeyen bir nedenle koparan Susan’ın iletişim için çocukluğundan bu yana kullandığı araç ise çizimleri oldu. Mürekkep, kuru kalem, pastel boya, grafit gibi malzemelerle, plan yapmadan ve silgi kullanmadan yaptığı resimlerde çarpıtılmış çizgi film karakterleri, tekrar eden figürler, nesnelerden oluşan görsel listeler ile kendine ait analojik bir dünya yaratan Susan King çocukluğundan 30’lu yaşlarının sonlarına kadar neredeyse durmadan çizerek çevresindeki dünyayla kendine has bir ilişki yarattı. 90’larda – gene tam olarak anlaşılamayan bir nedenle – çizmeyi bırakan King, elinden düşürmediği resim malzemelerini ancak 2008’de, kendisi hakkında çekilmeye başlanan Pictures of Susan belgeseliyle beraber tekrar eline aldı.

susan14
susan13

Sanat koleksiyoneri Peter Ray’in Susan’ı keşfetmesi sonrasında 2009’da Sydney’de ilk solo sergisini açan ve daha sonra hem New York hem de Paris’teki prestijli Outsider Art Fair’a katılan Susan King bugün dünyadaki pek çok sanat eleştirmeninin övgüsünü topluyor.

susan12