PAYPAL - Rüzgar gibi geçti...

Birkaç gün önce, beklenmedik bir şekilde online para transferi konusunda devrim yaratmış ve en önemlisi tüketicilerin güvenin kazanmış olan PayPal kullanıcılarına 5 iş günü içerisinde paralarını çekmeleri gerektiğini söyleyerek Türkiye’den çıktığını açıkladı. Bu özellikle Türkiye’den yurtdışına satış yapan küçük üreticileri çok ciddi etkileyecek bir karar. Zaten büyük emekler ve ufak kazançlarla dönen bir sektörün kalbine bıçak saplamaktan farksız. PayPal’in kararı elbette keyfi değil, yapılan açıklamada Türk hükümetinin lisans için yapılan başvuruyu red etmesi gösterildi. Tam de Türkiye’deki üreticiler yurtdışına güzel güzel ürünlerini satmaya başlamışken, Türkiye’deki tüketiciler de PayPal’in keyfine varmışken çıktı gitti hayatımızdan. Peki, tam olarak sebep nedir? Kaybımız nedir? Alternatifi nedir? Kim ne kadar etkilenir? Bunu Put.io kurucusu Hasan Yalçınkaya ve yurtdışına plak satışı ile ilgili bilgiye sahip Record Store Journal sahibi Haluk Damar’a sorduk…

     Röp: J. Hakan Dedeoğlu

HASAN YALÇINKAYA – Put.io kurucusu

Paypal Türkiye’den çıkacak olması tam olarak ne anlama geliyor? Neleri kaybediyoruz? 

Basitçe, Türkiye’de yaşayan insanlar artık alışverişlerinde PayPal’ı kullanamayacaklar. Internet üzerinden yurtiçi ya da yurtdışından bir şey satın alırken PayPal’in sağladığı bir güven vardı. Satıcının sizin kredi kartı bilgilerinizi görmediğinden emin olabiliyordunuz. Bir şeyler satın alma konusunda bu lüksü kaybettik. Artık satıcıya güvenip güvenmediğimizi düşünmemiz gerekecek. Önceden oluşturduğunuz otomatik ödeme gibi şeyler de maalesef bozuluyor. İşin buraya kadarki kısmı ufak bir sıkıntı. Hatta PayPal kabul eden çoğu serviste —yine PayPal kullanarak— üyeliğiniz olmadan kredi kartı bilgilerinizi girerek alışveriş yapabiliyorsunuz. Bu özelliği bize kapayacaklarını sanmıyorum.

Esas büyük sıkıntıyı PayPal kullanarak yurtdışına satış yapanlar yaşayacaklar. Yaptıkları el işlerini Etsy.com’da satarak geçinen, eBay’den dünyaya satış yaparak geçinen insanlar. Dijital ürünler kitap, müzik, video, yazılım, servis satanlar, freelance çalışanlar, büyük bir gelir kapısını kaybettiler. Bu işleri kolaylaştıran Etsy, Bandcamp gibi çoğu platform sadece PayPal kullanıyor. Dolayısıyla size ödeme yapma imkanları kalmadı.

İşi daha ciddi ve kendi siteleri üzerinden yapanlar bir kredi kartı altyapısı kurabilirler, ya da bunu yapmayı sağlayan başka bir servise üye olabilirler, ama artık müşterilerinde o kredi kartı numarasını girmelerini sağlayacak güveni oluşturmak zorundalar. Zira insanların pek tanımadıkları bir Türk şirketine kredi kartı bilgilerini kolay kolay vereceklerini sanmıyorum.

E-ticaret’te ödeme yolundaki pürüzleri yok etmek ve ödemeyi “kayganlaştırmak” en önemli şeylerden biri. Ödeme vakti geldiğinde PayPal logosunu görüp, sadece bir eposta adresi ve şifre girmenin yetmesi büyük bir kolaylıktı. Bu da üstesinden gelinmesi gereken bir şey olarak satış yapanlara yüklenmiş oldu.

Paypal’in yerini alacak alternatifler var mı? 

Türkiye içinde alışveriş için bir çok alternatif olduğuna yoksa da çıkacağına eminim. Bu alanı çok iyi takip etmedim, ama duyduğum markalar BKM Express, iPara, PayU, İyzico, 3Pay; hepsinin başında akıllı insanlar var. Tüketici için büyük sorunlar beklemiyorum. Ama dediğim gibi yurtdışına satış bambaşka bir alan. PayPal’ın hiç bir rakibi onun yaygınlığına sahip değil. Benim ürünümü almak için söz gelimi Skrill (PayPal’ın en yakın rakibi) kullanacaksınız derseniz, müşteriniz “Oldu, canım.” deyip browser tab’ını kapatıp gidiyor.

Paypal’e gereken izinlerin Türkiye’de verilmemesi sence bilinçli bir karar mı? Öyle ise amaç nedir? 

Bu kararın arkasında yatan gerçekleri büyük ihtimalle öğrenemeyeceğiz. İlk anonsta verilerin Türkiye’de tutulması şartına uymadıkları için lisans verilmediğini duymuştuk. Bu bana ciddi bir şarttan çok savunulabilir bir bahane olarak seçilmiş gibi geliyor. Gerçek sebepler hakkında ancak spekülasyon yapabiliriz. Vergi kaçağını engellemek, istenen komisyonun verilmemesi, PayPal’ın bir türk büyüğüne yan bakmış olması, bilemeyeceğim…

Bu arada aslında yurtdışına satış yapanlar için PayPal’ın Türkiye’ye gelmesi hiç iyi olmamıştı. Bu tarihten önce neredeyse bir Amerikalı gibi PayPal kullanabiliyorduk. Kazançlarımız SWIFT ile banka hesabımıza yatıyordu. PayPal Türkiye ofisini kurduktan sonra, Türkiye kambiyo kanunlarına uymak zorunda kaldı. Bu kanunlara göre hesabımızda birikmiş paradan yurtdışına ödeme gönderememeye başladık. Hesabınızdaki para sadece başka bir Türk PayPal hesabına gönderilebiliyordu. Eğer yurtdışında bir hesaba para öderseniz, bunu sadece tanımlı kredi kartınız üzerinden yapabiliyordunuz.

Yani yurtdışına ödemeniz mi var? Önce PayPal’ın fahiş ötesi kuru ile hesabınızdaki USD’yi TL’ye çevirip bankanıza göndertin, sonra bu miktarı kredi kartınıza yatırın ve ödemeyi PayPal üzerinden yaptığınızda bu sefer bankanın fahiş kuru üzerinden yeniden USD’ye çevrilsin, bir de üstüne PayPal’ın komisyonunu ödeyin. Rezalet ötesi bir deneyim idi.

Bu yüzden eğer PayPal’ın Türkiye’den çıkışı bizi eski halimize döndürecekse bunu sevinçle karşılayabilirim. Ancak veda açıklamalarında “Kullanıcıların ikamet ettikleri ülkede PayPal hesabı oluşturmaları gerekmektedir.” diye bir cümle var. Göreceğiz.

HALUK DAMAR – Record Store Journal

Paypal Türkiye’den çıkacak olması bağımsız müzik endüstrisi için tam olarak ne anlama geliyor? Neleri kaybediyoruz?

Paypal’ın Türkiye’den çıkıyor olması bağımsız müzik sahnemiz için tünelin uçundaki ışığın artık görülemeyecek kadar ufalması manasına geliyor. Kapalı bir ekonomi içerisinde devinim göstermek zorunda bırakılan her kültürel aktivite, uzun vadede yaratıcılığını kaybetmeye mahkumdur.

Paypal gibi dünyanın kullandığı ve daha önemlisi güvendiği bir ödeme sistemini artık kullanamıyor olmak ülke içerisinde var olan alternatiflere saplanıp kalmamız manasına geliyor. Bir müzisyenin kendisini geliştirmesi için satın almayı arzu ettiği müzik aletleri, bir plak koleksiyoncusunun peşinde olduğu bir plak, bir müzik eleştirmeninin ihtiyaç duyduğu nadir bir kitap ve daha nice ihtiyaçlar artık temin edilemeyecek.

Bence bu durumun en kötü etkisi bağımsız olan birçok kültürel oluşumun satış yapma ihtiyacı yüzünden büyük şirketlerin şemsiyesi altına girme (Amazon) mecburiyeti sonrasında gün yüzüne çıkacak.

Aynı zamanda kültürel yaratım süreci Bandcamp, Discogs, Ebay gibi dev ihtiyaç karşılayıcılardan mahrum bırakılacak. Bu da eğer aradığınız kitap veya plağın yeni edisyonu bulunmuyor ise sadece kredi kartınızla alışveriş yapabileceğiniz Amazon’un aradığınız kitap ve plak için belirlediği fiyata mecbur kaldığınız manasına gelecek.

Müzisyenler ve bağımsız müzik camiamız için ise durum daha da kötü. Bağımsız olan bütün üretim ülke içerisinde kalacak. Yurtdışından gelen bir talebin nasıl bir ödeme yöntemi ile karşılanacağı aşılması gereken dev bir bilinmezlik olarak karşımıza çıkacak. Alternatif olarak sunulacak satış şemsiyelerine güvenmek zaman gerektirecek.

Paypal’ın ülkemizde kullanamayacak olması beraberinde kültürel bariyerler de getirecek. Mesela Türkiye’nin İstanbul’un bağımsız kültürel üretimi ile teması kesilecek. Çünkü İstanbul dışındaki alıcılarla tamamen karşılıklı güven üzerinden finansal bir temas kurulmak zorunda bırakılmış olacak. Bu zaten başlı başına zor bir durum iken ülkenin bağımsız üretimi global piyasalara ve alıcılara tamamen kapanacak.

Paypal’in yerini alacak alternatifler var mı?

Paypal’ın yerini alacak alternatifler olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Paypal global olarak satıcı ile alıcı arasında güven oluşturmayı başarmış bir sistem. Ayrıca hemen hemen dünya genelinde geçerli. Yani bir aracıya ihtiyaç duymadan istediğinizi anında satın alma kolaylığını getiriyor. Bunun alternatifini biz üretemeyiz.

Paypal’e gereken izinlerin Türkiye’de verilmemesi sence bilinçli bir karar mı? Öyle ise amaç nedir?

Paypal’a gereken izinlerin Türkiye’de verilmemesi elbette bilinçli bir karar. Zaten Paypal’ın Türkiye’den çekilme kararını açıklamasının hemen ardından yerel bir ödeme platformunun varlığını duyurması bu düşüncemin haklılığını kanıtlıyor. Elbette tek bir hedefe bağlı bir karar değildir ancak tüketim alışkanlıklarını kapalı ekonomi üzerinden yeniden şekillendirmeyi hedefleyen bir tarafı olduğu izlenimi veriyor.