Pişmanlıklar, deneyimler, hikâyeler: Talihsiz grup isimleri

Anlam ya da yazılışlarıyla müzisyenlerin başlarını ağrıtmış isim tercihleri…

Yazı: Cem Kayıran – İllüstrasyon: Sedat Girgin

Bir müzik grubunun, modadan animasyon serilerine birçok farklı kulvarda var olabildiği günümüz piyasasında seçilen sahne isimlerinin çok büyük bir önem teşkil ettiği aşikâr. Yakın zamanda peşi sıra gelen grup ismi değişikliği haberlerinin ardından, hem yakın hem uzak geçmişten kimi “talihsiz” grup ve sahne isimlerini ve ilginç hikâyelerini hatırlıyoruz.

*Geçtiğimiz haftalarda Kanadalı müzisyenler Sebastien Grainger and Jesse Keeler, uzun zamandır Death From Above 1979 olarak bilinen gruplarının isminin sonundaki yılı attığını ve yalnızca Death From Above olarak kariyerlerine devam edeceklerini açıkladı. Grubun bu değişikliğinin ardında James Murphy’yle uzun yıllardır yaşadıkları bir problem yatıyor. Kanada’da bağımsız plak şirketleriyle kayıtlar yayınlayan bir punk rock grubu olarak başlayan kariyerlerinde ilk olarak Death From Above ismini kullanan ikili, Atlantic’in alt kuruluşu olan Vice’la albüm anlaşması imzaladıktan sonra karşılarında kızgın bir James Murphy bulmuştu. Zira Murphy’nin plak şirketi DFA Records’ın açılımı da Death From Above. Mahkeme sürecinin ardından ismini Death From Above 1979 olarak değiştiren ekip, uzun yıllar boyunca verdikleri çoğu röportajda James Murphy’yi yerden yere vurmuştu. Grup, 2014 yılında The Guardian’a verdikleri röportajda bu tavırlarının yanlış olduğunu ve suçun Murphy’de olmadığını bildiklerini söyleyerek ortamı yumuşatmaya çalışsa da bunda pek başarılı olmuş gibi gözükmüyor. “Freeze Me” isimli yeni single’ını Death From Above ismiyle yayınlayan ikilinin bu değişikliği hakkında henüz James Murphy ya da DFA tarafından bir yanıt gelmiş değil.

*İlk kayıtlarını 2014 yılında EP formatında yayınlayan Kanadalı grup Viet Cong, listemizin en talihsiz hikâyeleri arasında başı çekiyor olabilir. İsimlerini yalnızca fonetik olarak tınısını sevdikleri için seçtiklerini belirten dörtlü, Viet Cong’un aslında Güney Vietnamlı komünist gerilla savaşçıları için kullanılan bir tabir olduğunu biraz geç öğrenmiş. Önce Avustralya’da ardından da ABD’de organizatörlerin gruba yalnızca isimleri yüzünden kendilerine festivallerde yer bulamadıklarını açıklamalarının ve sosyal medyada gruba karşı başlatılan kampanyaların ardından ekip 2015 sonbaharında ismini değiştirmeye karar verdiğini sosyal medya kanallarından yaptığı açıklamayla duyurdu:

“Sanat ve müzik, yaratıcı duyguların ifade edilmesi içindir. Grubumuzun ismi hiçbir zaman bizim amacımızı temsil eden bir şey olmadı ve dolayısıyla onun için savaşmayacağız da. Grubumuzun bu tarz emelleri yok.”

Yeni isimleri için çevrelerindeki sanatçı ve organizatörlerden öneriler isteyen grubun, birçok ihtimal arasından seçtiği isim Sub Pop ailesinden Kanadalı müzisyen ve çizer Chad VanGaalen’in önerdiği Preoccupations oldu. Grubun solisti Matt Flegel, artık isimleriyle ilgili gelecek bir eleştiri ya da saldırıda, sorumlunun kendileri değil VanGaalen olduğunu söylüyor.

*Üzücü bir kelime oyunu gibi tınlayan Chet Faker ismiyle yayınladığı Thinking In Textures EP’si ve Built In Glass albümüyle dünya çapında ses getiren Avustralyalı müzisyen Nick Murphy’nin kariyerine artık bu isimle devam etmeme kararı alması çok da uzun sürmedi. Artık müzikal kimliği olarak kendi ismi olan Nick Murphy’yi kullanacağını geçtiğimiz eylül ayında kendi Twitter hesabından duyuran müzisyen, bunun sebebinin müziğinde farklı yönlere evrilecek olması olduğunu ve Chet Faker ismiyle ilerde yine benzer üretimler yapabileceğini açıklamıştı. 2014 yılında Bant Mag. No:29 için sorularımızı yanıtlayan Murphy, Chet Faker isminin seçimini şöyle anlatmıştı:

“Tabii ki Chet Baker bu ismin çıkış noktası. Onun kariyerine veya isminin taşıdığı tarihsel herhangi bir şeye saygı duruşu değil bu. Sanırım müziğiyle tanıştığımda 21 yaşındaydım. O zamana kadar müziğin garip bir tasarımı olması gerektiğini düşünüyordum. Mesela gösteriş yapmak gerektiğini zannederdim. Ama o hiçbir zaman müzikal olarak bir gösteriş yapmıyordu. Her zaman kontrollüydü. Bu beni ona bu tür bir saygı duruşu yapmamı sağlayacak kadar çok etkiledi. Bilmiyor olabilirsin, yaşadığım yerde müzisyen olan başka bir Nick Murphy daha var. Ben müzik yapmaya başladığımda o zaten iki albüm yayınlamıştı. O yüzden kendi ismimi kullanmak hiçbir zaman bir seçenek olmadı.”

*Eski Elite Gymnastics üyesi James Brooks, 2013 yılında hayata geçirdiği solo projesine verdiği isimle sosyal medyada eleştiri oklarını üzerine çekmişti. Dead Girlfriends olarak adlandırdığı projesiyle yayınladığı Stop Pretending EP’siyle müziğinden çok projeye verdiği isimle (Ölü Kız Arkadaşlar) gündeme gelen James Brooks, dört gün sonra kaleme aldığı mektupla projesinin ismini değiştirdiğini duyurdu. Dinleyicilerini rahatsız etmek istemediğini açıklayan Brooks, EP için hazırlanan kapağa uygun olması açısından yine D ve G harfleriyle başlayan kelimelerden bir isim bulmaya çalışmış ve nihayetinde Default Genders isminde karar kılmış.

Dosyanın tamamını okumak için buraya tıklayarak Bant Mag. No:58’e ulaşabilirsiniz.