Plak alışverişi: Jane Weaver

Utrecht’te her yıl kasım ayında gerçekleşen, kapsamlı ve zihin açıcı programıyla heyecan veren Le Guess Who? festivalinde bu yıl sahne alacak isimler arasında İngiliz müzisyen ve besteci Jane Weaver da bulunuyor. Modern Kosmology isimli son albümüyle yıl boyunca en çok dinlediğimiz isimler arasında yer alan Weaver, Bant Mag.’ın da bu yılki ortakları arasında yer aldığı festivalle aynı anda şehirde gerçekleşecek olan Avrupa’nın en büyük plak fuarı Mega Record Fair‘de bulmaya çalışacağı üç albümü sıraladı.

Dünya üzerindeki en büyük plak fuarını ziyaret etsen hangi üç albümü bulmaya çalışırdın?

1960’lar ve 70’lerden genellikle kadın ve Arap müzisyenlerin vokal merkezli müziklerini toplamaya başladım. Biraz acemiyim ve öğrenecek çok fazla şey olduğu gibi çok fazla sanatçı ve şarkı da var. Çevirilerini yapmak da pek kolay değil ve şarkı isimlerinin farklı fonetik çevirileri var. Bir anlamda büyük bir yapboz! Fairouz, Warda al Jazaria, Sabah, Nagat Al Saghira büyük ihtimalle favorilerim.

Utrecht’te bu sefer bulmaya çalışacağım albümler:

Fairouz – Wahdon
Sonra… Pop tarafım uzun zamandır Toni Basil’in “Breakaway” single’ının B yüzü olan “I’m 28” için arayışlarda.
Sonra… Üzgün tarafım da Manhunter filminin müziklerini seviyor. 

https://www.youtube.com/watch?v=EizEC-3ff4w

Bu albümlerle ne zaman ve nasıl tanıştın?

Eşimin Türklerin otomobil bagajlarında satış yaptığı bir pazarda bulduğu bir kayıt dinlemiştim ve ona fazlasıyla kendimi kaptırmıştım. Bana yeni bir dünya açmıştı ve sonradan Mısırlı şarkıcı Nagat’ın bir şarkısı olduğunu öğrenmiştim. Epey hipnotikti ve müziğindeki entonasyonun bana bir şeyler anlattığını hissetmiştim. Sonrasında Fairouz’u ve diğer birçok kadın vokalisti keşfettim. Eşim yılda iki kez Utrecht’e gidiyor ve Lübnan, Mısır ve Cezayir gibi ülkelerden albümlerle dolu büyük bir çantayla dönüyor.

Girl Group toplamasında yıllar önce duyduğum Toni Basil şarkısının da duyduğum günden beri peşindeyim. Manhunter müzikleri o kadar da nadir değil. Michel Rubini’nin synth şarkısı “Grahams Theme”i gerçekten çok seviyorum. Slence of the Lambs’in öncesi olan Red Dragon kitabından uyarlanmış harika bir filmdi. Yeri gelmişken, Q Lazzarus’un “Goodbye Horses”ının 12 inçlik plağının da yıllardır peşinde olduğumu söyleyeyim!

Bu albümler senin için neden önemli ve neden bunları bir başkasına önerebilirsin?

Fairouz’un şarkılarının çoğunun geleneksel ve orkeestra eşliğinde olmasını seviyorum. Fazla funky olmamasına rağmen kimi zaman batıdan pop etkileşimlerini duyabiliyorsunuz. Sesi de bir hayli haşmetli.

Toni Basil’in “I’m 28”i harika bir şarkı. Sözleri, bu yaşında henüz aşkı bulamamış olmasından dolayı kenarda kalmış gibi hissetmenin verdiği bir pişmanlıktan bahsediyor. Garip bir şekilde, daha sonra 10cc grubunu kuran Graham Gouldman tarafından yazılmış.

Manhunter müzikleri de tam anlamıyla 80’ler synth nostaljisi. Bir tür karanlık Miami Vice gibi. Iron Butterfly’dan “In a gadda da vida”yı ilk kez duyduğum zaman olması lazım. Daha önce yalnızca Slayer’ın cover versiyonunu dinlemiştim!

Geçtiğimiz yıl en çok hangi albümü dinliyordun?

Warda al Jazaria’nın Law Saalook albümünü seviyorum. Bu canlı bir kayıt ve kalabalığın memnuniyetini ve yer yer biraz gürültücü oluşunu duyabiliyorsunuz. Epey çarpıcı bir karışım. Geleneksel Arap müzikleri ya da enstrümanları hakkında henüz yeterli bilgim yok ve bu seslere neden bu kadar bağlandığımla ilgili bir fikre sahip değilim. Ama sesindeki değişimleri ve yetkinliği çok seviyorum. Bazı insanlara alışmak için fazla gelebildiğini hayal edebiliyorum. Canlı kayıtların genelde çok da büyük hayranı değilimdir ama bu fazlasıyla tutkulu ve duygusal bir albüm. Ne söylediğini anlayamadığım için gizemli ve büyüleyici tınlıyor.

Jane Weaver, 12 Kasım Pazar günü Le Guess Who? festivalinde, Julianna Barwick, Perfume Genius, Aldous Harding ve Matana Roberts gibi isimlerle birlikte sahne alacak. Festivale dair detaylı bilgiler için buraya tıklamanız yeterli.