Şarkı, film ve kitaplarla dört ADICOLOR renginin izinde

adidas’ın ikonik ADICOLOR koleksiyonuna 1983’ten bu yana ilham veren dört renk hayatımızda, kültürel hafızalarımızda ve gönüllerde yer etmiş birçok eser için de çıkış noktası oldu. Üst alt aynı renk giyme modasını başlatan ADICOLOR’dan hareketle, bu koleksiyonun temeli olan MAVİ, SARI, KIRMIZI ve YEŞİL renklerinin akıllara getirdiği birer şarkı, film ve kitap önerilerimiz, bu renklerin ne denli farklı çağrışımları olabileceğini de gözler önüne seriyor.

MAVİ

ŞARKI: Kate Bush – Symphony in Blue
Kasım 1978 çıkışlı Kate Bush albümü Lionheart’tan her yerinden mavi rengi damlayan bir şarkı. Bush’un mavi güzellemesi şu sözlerle başlıyor:

“Maviye bakarak çok fazla zaman geçiriyorum
Odamın ve ruh halimin rengi
Duvarlar mavi, ağzımdan çıkanlar mavi
Güneş çıktığında bulutlar arasından görünen mavi gibi
Seni aylaklaştıran o gözlerdeki mavi gibi”

FİLM: Blue Is The Warmest Color (2013)
Üç saatlik bir tutku destanı olan Blue Is The Warmest Color, Cannes Film Festivali’nin prestijli ödülü Altın Palmiye’yi kucaklayarak büyük yankı uyandırmıştı. Sinemanın yakın geçmişinin en aklıda kalıcı karakterlerinden “mavi saçlı” Emma’yı bizlere armağan eden film, bir duygu durumunun görsel bir ifadesi olarak hafızalarımızda özel bir yere sahip.

KİTAP: “Blue: The History of a Color”
(Michel Pastoureau)
Mavi renginin farklı kültürlerin geçmişinde ne gibi anlamları olduğu, tarih boyunca mavinin ifade ettiği şeylerin ne şekilde değiştiği ve neden çoğu Avrupalının en sevdiği rengin mavi olduğu gibi konulara değinerek rengin yapıtaşlarını inceliyor Michel Pastoureau. 2001 yılında yayımlanan kitap, sıra dışı bilgiler ve onlarca etkileyici hikâye barındırıyor.

blue

SARI

ŞARKI: The Raconteurs – Yellow Sun
Jack White’ın onlarca farklı müzikal projesinden biri olan The Raconteurs’ün ilk albümü Broken Boy Soldiers, blues ve garaj rock tınılarını ustaca harmanlıyordu. Albümün en “ferah” şarkılarından biri olan “Yellow Sun” da sabahın dinginliğine ve perdelerin arasından odanın içine süzülen sarı güneş ışınlarına bir övgü.

FİLM: Yellow Submarine (1968)
Henüz video klip kavramı bile gelişmemişken, The Beatles için bir animasyon film yapmaya koyulan George Dunning’in harika filmi Yellow Submarine, müzik tarihine yön vermiş dörtlüyü fantastik bir maceraya gönderiyor. Captain Fred’le birlikte sarı denizaltıya atlayan The Beatles, müzikten nefret eden Blue Meanie’lerin kontrolündeki Pepperland’i kurtarmak için kolları sıvıyor.

KİTAP: “Daredevil: Yellow”
(Jeph Loeb & Tim Sale)
Marvel evreninin gözleri görmeyen süper kahramanı Daredevil’ın Hell’s Kitchen’ın koruyucusuna dönüştüğü ilk yıllara bir yolculuk. Üstelik yaratıcı ekibi Eisner Ödüllü ikili Jeph Loeb ve Tim Sale olan bir çizgi roman serisiyle. Daredevil: Yellow, Matt Murdock ve Karen Page ilişkisinin kalp kırıcı olay örgüsünü de detaylı bir şekilde anlatarak kahramanımızın sarı kostümünden kırmızıya geçiş sürecini gözler önüne seriyor.

daredevilyellow

KIRMIZI

ŞARKI: Nick Cave & The Bad Seeds – Red Right Hand
Nick Cave’in hikâyeciliğinde, şarkı sözlerinde ve yarattığı karakterlerinde renklerin her zaman önemli bir rolü olmuştur. Avustralyalı müzisyenin şarkılarında kırmızının izini aradığınızda ulaştığınız sonuçlar genelde rengin şehvetinden ziyade “kan” rengi çağrışımları oluyor. 1994 çıkışlı Let Love In albümünün en özel parçalarından biri olan “Red Right Hand”de türlü yorumlamalarla bir güç simgesi olarak gösterilen baş karakter, ceketinin cebinde sakladığı “kırmızı sağ eliyle” birilerinin canını yakmış olduğunu belli ediyor. Şarkının Arctic Monkeys yorumunu da dinlemeyi unutmayın.

FİLM: The Red Balloon (1956)
Albert Lamorisse’in yazıp yönettiği 1956 yapımı The Red Balloon, fantastik bir kısa film. Yarım saati birazcık geçen süresi boyunca Paris sokaklarında küçük bir çocuğu takip eden ve bir “canlı” olan kırmızı balonun baş kahramanı olduğu The Red Balloon, 60 yıl öncesinin Paris’ine yolculuk bileti.

KİTAP: “Kırmızı Pazartesi”
(Gabriel Garcia Marquez)
Güney Amerika’nın dünya edebiyatına en büyük armağanlarından biri olan Gabrial Garcia Marquez’in 1981 yılında yayımlanan romanı Kırmızı Pazartesi, herkesin beklediği ama durdurmak için kimsenin harekete geçmediği bir namus cinayetini konu ediyor. Kırmızının yine “kan” çağrışımlarıyla yer aldığı kitap, cinayetin ötesine geçip bir halkın ortak davranış biçimlerini mercek altına alıyor.

YEŞİL

ŞARKI: Kermit – It’s Not Easy Being Green
Yeşil denince popüler kültürden akla gelen ilk karakterlerden biri Muppets’ın Kermit’i. 1955’ten beri birçok farklı şarkı performansına tanık olduğumuz Kermit’in belki de en “kederli” şarkısı “It’s Not Easy Being Green”, yeşil olmanın zorluklarını (!) anlatıyor.

FİLM: The Green Slime (1968)
“Yeşil”, sinemada –özellikle fantastik yapımlarda-  ve çizgi romanlarda genellikle kötü / zalim karakterlere yakıştırılmış olan bir renk. Marvel evreninden Green Goblin, Doctor Doom ya da Mysterio gibi ünlü kötüleri düşünün… 1968 yılında çekilmiş olan bilim kurgu filmi The Green Slime da bu listeye dahil edebileceğimiz filmlerden biri. Kinji Fukasaku’nun yönettiği film, bir grup bilim insanının uzaydaki görevini tamamladıktan sonra farkında olmadan dünyaya getirdikleri yeşil bir maddenin mutasyon sonucu korkunç bir yaratığa dönüşmesini konu ediyor.

KİTAP: “Green Political Thought (Yeşil Siyasal Düşünce)”
(Andrew Dobson)
Yeşil denince akla gelen ilk şey canavarlar ya da kuklalar değil tabii ki. Bu renk için önereceğimiz kitap, yeşil düşünce ve ekolojizm akımının önde gelen düşünürlerinden Andrew Dobson’ın kaleme aldığı Green Political Thought. Ekolojiyi farklı modern ideolojilerle birlikte değerlendirip, “Sürdürülebilir toplum” yaratma mücadelesinden önce “Neyin sürdürülmesi gerektiği” konusuna kafa yoran Dobson’ın ekolojizmle ilgili diğer yayınlarına da mutlaka göz atın.

green