Teftiş: Babylon Soundgarden, 24 Mayıs 2014

4. Babylon Soundgarden müzik festivalinin bu sene Ankara, İstanbul, Çeşme ve Bodrum olmak üzere 4 farklı şehirde gerçekleşmesi planlanıyordu. Festival 17 Mayıs’ta Ankara Odtü Vişnelik’te başlayacaktı ancak Soma’da yaşanan maden ocağı felaketi nedeniyle Ankara’daki konserler iptal edildi. 24 Mayıs’ta İstanbul Parkorman’da gerçekleşen festivalin ise bütün bilet gelirleri Soma’ya bağışlanacak.  “Soma için Müzik” yazan ana sahnede Kolektif İstanbul feat. Ciguli, Seun Kuti & Egypt 80, FM Belfast, Sky Ferreira ve Pet Shop Boys gibi isimler yer aldı. Kendi içinde küçük birer festivalmişçesine keyifli geçen Red Bull Music Academy ve Radyo Babylon sahnelerinde ise Mount Kimbie, John Talbot, Alpman & The Midnight Walkers, Farazi v Kayra, Ah! Kosmos gibi isimleri dinledik. Baştan sona keyifli geçen İstanbul ayağından sonra sıradaki Babylon Soundgarden Festivali 30 Ağustos’ta Çeşme’de gerçekleşecek. Bizim de Bant Mag. ekibi olarak standımızı açıp katıldığımız festivalden izlenimlerimiz… 

Kolektif İstanbul feat. Ciguli

Bir müzik festivaline gideceğimiz zaman belirli bir konsepte hazırlıklı olarak gideriz çoğu zaman. O gün elektronik müziğe ya da metal müziğe adanmıştır mesela… Fosforlular giyilmiş ya da siyahlar çekilmiştir üstümüze. Babylon Soundgarden’ın eğlenceyi belirli bir seviyenin altına hiç düşürmeyen en güzel yanlarından biri –eğer çıkan grupların çoğunu önceden pek de araştırıp dinlemediyseniz ya da müptelaları değilseniz- ne zaman ne tarz bir müzik dinleyeceğinizi bilemiyor olmanızdı. Kâh Radyo Babylon sahnesine koşarsınız rap yapan Farazi v Kayra sahnededir kâh Red Bull sahnesine bakmaya gidersiniz insanlar yere oturmuş blues tonlar dinliyordur. Ana sahnede dinlediğimiz Kolektif İstanbul feat. Ciguli bizi şaşırtan ama keyiflendiren onca isimden sadece biriydi.

2006 yılında kurulan Kolektif İstanbul festivalde sahne alan ilk gruplar arasındaydı.  Ekip sahnede doğaçlamayla içinden geldiği gibi müzik yaptığını hissi verdi çoğu zaman. Daha çok nefesliler kullanan grubun kemiği Bulgar göçmenleri Tamer ve Talat Karoğlu kardeşler, Aslı Doğan, Ediz Hafızoğlu, Ertan Şahin ve Richard Laniepce’den oluşuyor.  Kolektif İstanbul projesinin öncüsü Richard Laniepce konser sırasında eksik ama sevimli Türkçe’siyle 13 yıldır Türkiye’de yaşadığını söyledi ve şarkı araları konuşmalarını yapmayı üstlenerek çoğu dinleyiciyi eğlendirdi. Kolektif İstanbul klarnet, saksofon, gayda, trompet, davul, tuba ve klavye gibi çeşitli enstrümanlarla Balkan ve Anadolu müziğinin hafif caz esintili sentezini yaptı. İki şarkıdan sonra Kolektif’e akordeonuyla çoğumuzun tanıdığı ve seyircinin de heyecanla beklediği açıkça görülen Ciguli katıldı. Vokalleri oldukça sönük kalsa da güleç suratı ve akordeondaki maharetiyle konsere ayrı bir keyif kattı.  (A. T.)

FM Belfast

Bu elektro-pop grubunun adında Belfast geçebilir ama kendileri İrlanda değil İzlandalı. Festival sabahında İstanbul’a ayak basan grup hiç de İzlanda’nın soğuk havasını getirmiş gibi durmuyordu sahnede. Rengarenk kıyafetleri, kıpır kıpır müzikleri, cover şarkıları ve yüksek enerjileriyle FM Belfast  bütün seyirciyi erkenden dans ettirip akşam heyecanla beklenen Pet Shop Boys konserine hazırladı. (A.T.)

John Talabot (DJ Set)

Saatler 20:30’u gösterdiğinde, festivalin ağaçlar arasındaki RBMA sahnesi John Talabot’u ağırlamaya hazırdı. İstanbul’a son yıllarda sık sık uğrayan ve en son geçtiğimiz Ocak ayında DJ-Kicks turnesi kapsamında Babylon’da izleme şansı bulduğumuz John Talabot, bir kez daha muhteşem bir set ile İstanbulluları hayal kırıklığına uğratmadı. 2 saate yakın bir süre sahnede kalan Talabot, bu süre boyunca gerek parça seçimleri, gerekse pürüzsüz şarkı geçişleriyle izleyenleri ayakları ağrıyana kadar dans ettirdi. (E.B.)

Mount Kimbie

John Talabot’un güzel setinin ardından RBMA sahnesinin bir sonraki konuğu Mount Kimbie’ydi. Festivalin dikkat çeken isimlerinden olan İngiliz elektronik müzik ikilisi, geçtiğimiz sene yayınladıkları Cold Spring Fault Less Youth albümü ile adından sıkça söz ettirmişti. Pet Shop Boys’la aynı anda çalıyor olmaları dinleyici sayısında biraz olsun azalmaya neden olsa da, Mount Kimbie hatırı sayılır bir kitleye konser alanına çekmeyi başarmıştı. Bir saat süren performanslarında hem eski hem de yeni albümden parçalara yer veren ikilinin, baştan sona her şarkıyı birer teknisyen gibi işlemesi ise gerçekten etkileyiciydi. (E.B.)

Pet Shop Boys

Zevkler ve renkler, sanılanın aksine, çok da güzel tartışılabilir, ama tabii bir yere kadar… Pop müzik adına Pet Shop Boys’un sahip olduğu estetik zevk ve duyarlılık tartışılamazlığın en sıkı örneklerinden biri. Sahnenin önünde gerili dev, seksi tül perdede yansımakta olan dönemeçlerden dönüp, Bomonti-Dolmabahçe Tünelini anımsatan bir tüneli aşarak kavuştuk gruba. Pet Shop Boys’un son iki albümünü kutlayan turnenin şarkı listesinde, yeni parçalar, eski büyük hitlerin yanısıra derinlere inmeyi esgeçmeyen nokta atışlarıyla bir bütün oluşturarak kusursuzca işliyordu. Arkada yer alan dev perdede Tennant ve Lowe ikilisinin farklı yansımaları, Google Earth yolculukları ve görkemli grafikler akıyor, bir Pet Shop Boys klasiği olarak her şarkının aktarımının ince elenip sık dokunduğu bir sahnenin karşısında dururken, ağzımızı zar zor toparlıyorduk. Gruba eşlik eden iki dansçıyla Pet Shop Boys sahnede en az iki en fazla dört kişiyle ve izleyiciye hiçbir şey dayatmaksızın nasıl kocaman bir şov ortaya konabileceğinin dersini verdi. Turnenin konsepti icabı dansçıların kafalarında farklılaşan kostümlerine eşlik eden öküz başı maskeler vardı. Sanki bu dev şov, önüne geçilmez bir yenilikçilik tavrına rağmen grubun 90’ların başlarındaki performanslarına göndermeler de yaparak bir nevi ilkellik ve sadeliğe dönüşü ifade ediyordu. Dünya da öyle değil miydi? Yılların Tennant ve Lowe’u gençleştirdiği kafasına bile girdik. Hiçbir yaşlanma emaresi yoktu sahnede. Saat geceyarısına yaklaşıp da dağılmaya başladığımızda ise hepimizde yeterli miktarda parıltı, lazer ve duman vardı. (E. S.)

Yazı ve fotoğraflar: Ekin Sanaç, Aycan Taşyürek, Emre Berberoğlu