The Irish Spirit: Turbo

The Irish Spirit’in İstanbul sokaklarını Dublin’in özgür ve yaratıcı ruhuyla dönüştürme süreci sokak sanatçısı Turbo’nun spreyiyle Kadıköy Aksi Pub’ın duvarına yaptığı grafiti ile başlamış oldu. Sırada heyecanla beklediğimiz 3 yeni grafiti var. Hatta ikincisinin de bu hafta başlayacağını söyleyelim, gelişmeler için takipte kalın. Ancak öncesinde Aksi Pub’ın duvarını boyarken yakaladığımız Turbo ile grafiti geçmişi, hayalindeki duvarlar ve The Irish Spirit üzerine lafladığımız kısa sohbetimizi paylaşıyoruz.

Graffitiye olan ilgini ne zaman keşfettin? Eline ilk sprey kutusunu ne zaman aldın ve nasıl bir duvara, ne çizdin?
Çocukluğumdan beri çizime merakım vardı. 80’lerin başında moda olan ‘break dance’ ile tanıştım. Plak kapaklarında grafitiyi ilk kez gördüm ve dikkatimi çekti. Aslında ne olduğunu anlamadan gördüklerimi kağıtlara çiziyordum. Daha sonra Beat Street adlı filmi seyredince orada grafitinin ne olduğunu görüp, anladım. Duvara ilk çizdiğim şey “Break Dance” yazmak olmuştu.

“Sokağa ne yaparsanız yapın korkusuz olmalısınız. Tıpkı The Irish Spirit’in benimsediği ve desteklediği gibi…Yaptığınız işlerin de farkedilmesi ve beğenilmesi için özgün olması şart. Tutku bu işi uzun süre yapabilmeniz için gereken yegane şey.”

Bu tutkunun profesyonel bir kariyere dönüşme süreci senin için nasıl gelişti?
İlk profesyonel çalışma hayatına Commodore dergisi ve Amiga Dünyası ile başladım. Orada illustrasyonlar, çizgi romanlar çizdim ve yazılar yazdım. Grafiti öğeleri ilk kez bu dergilerde kullandım. Daha sonra Show TV’den, reklam sektörüne geçen bir süreç oldu. Markalardan onlar için grafiti teklifleri almaya başlayınca bu tutkum bir anda profesyonel işim haline gelmeye başladı. Sonraları ise yaptığım video animasyonların içerisinde grafiti ve street art esintisi olan işler yaptım. Bir yandan da sokakları boyamaya devam ediyordum.

The Irish Spirit, özgün & korkusuz & işlerini tutkuyla  yapanların temsilcisi ve tasarımdaki ilhamın aslında  The Irish Spirit’den geliyor. Bu dünyanın sana ve tasarımına yansıma halini nasıl tarif edersin?
Sokağa ne yaparsanız yapın korkusuz olmalısınız. Tıpkı The Irish Spirit’in benimsediği ve desteklediği gibi…Yaptığınız işlerin de farkedilmesi ve beğenilmesi için özgün olması şart. Tutku bu işi uzun süre yapabilmeniz için gereken yegane şey. Bunları fazlası ile yaşadığınızda içinizden daha düşük şeyler yapmak gelmiyor. Hep daha ileriye gitmek istiyorsunuz.

Tasarımım aslında benim için farklı birşey oldu. Ben sağlam bir Star Wars hayranıyım. Aslında ilk üçlemenin hayranıyım desem daha doğru olur. O yüzden birçok işimde Star Wars dünyası ile alakalı görseller kullanıyorum. Bu sefer Stormtrooper karakteri üzerine gitmek istedim. Onları nedense hep savaşır görüyoruz filmde. Bu sefer neden onlarda keyif yapmasın diye düşündüm. Korkusuz ve özgür Stormtrooperlar yaratmak istedim.

“Dublin cidden grafitileri ile büyüleyen bir şehir. Bense tüm ilhamımı İstanbul’dan alıyorum. Çizdiklerimde bol bol İstanbul etkileşimleri görebilirsiniz.”

turbo web son

Üzerinde çalışmak isteyeceğin, hayalindeki duvarı bize tasvir eder misin?
Ben ‘landscape’ duvarlar seviyorum. Belki de yükseğe çıkamadığımdan da olabilir ama yatay duvarlar beni daha çok heyecanlandırıyor. Bir büyük duvara tek bir imaj çizeceğime yan yana, çizgi roman gibi devam eden, hikayesi olan grafitiler çizmek daha çok hoşuma gidiyor.

Dünyada grafiti sanatçıları için adeta cennet diyebileceğimiz şehirler var Dublin, NY, Berlin gibi. Dublin gerçekten hem İrlanda ruhunu hem de grafitiyi beraber sunan bir şehir? Seni etkileyen, ilham aldığın bir şehir var mı?
Dublin cidden grafitileri ile büyüleyen bir şehir. Bense tüm ilhamımı İstanbul’dan alıyorum. Çizdiklerimde bol bol İstanbul etkileşimleri görebilirsiniz. Dublin’ den sonra ise Berlin’i örnek verebilirim sanırım.

Fıçı kardeşliği kavramının arkasındaki hikaye sıradışı bir iş birliğinin getirebileceği özgür yaratıcılığa işaret ediyor. Grafiti farklı işbirliklerine de açık bir alan olabiliyor. Grafitiye farklı, alışılmışın dışında bir yaklaşım getirmek istesen, kiminle nasıl bir çalışma yapmak isterdin? 
Ben grafiti hayatımda, modacılardan tutunda heykeltraşlara kadar birçok alanda ustalaşmış kişi ile çalıştım. Kendine özgü, özgür ve korkusuz işler yapan insanların çalışmalarını beğeniyorum. Daha önce bir filmi için grafiti yapmış olsam da Cem Yılmaz’ın bir işinde daha planlı, programlı bir grafiti yapmak isterdim.

*Konuya sonradan katılanlar, “The Irish Spirit nedir ve İstanbul sokaklarında neler dönüyor?” diye merak ediyorsanız sizi buraya alalım.