Uzaktan bakın: Fred Abuga

“Sonsuzluğa kadar vuruş eklemeye devam edebilirim…”

Röp: Leyla Aksu

Kenyalı sanatçı Fred Abuga’nın tablolarından yavaşça uzaklaşmak gerek. Yüzlerce farklı parçadan oluşmuş bir renk yağmurunun içinde kaybolarak başlayıp sonra da mesafenin ardında hayat bulan günlük manzaraları görmek gerek.

Küçüklüğünden beri sanatla ilgilenen ve ardından Nairobi’de görsel sanatlar eğitimi alan Abuga, ürettikleriyle erken yaşta öğretmenlerinin ve arkadaşlarının dikkatini çekmiş. Şimdiki çalışmalarında ise özenle geliştirdiği tekniğiyle tablolarını boydan boya dolduruyor ve ortalarında boy gösteren figürlerin sıcak dünyasına izlenimci bir el atıyor.

Bugüne kadar hem Kenya’da hem de uluslararası sergilerde işlerini sergilemiş olan Abuga, bize biraz ülkenin sanat camiasından, kullandığı özgün teknikten ve tablolarının dışındaki çalışmalarından bahsetti

Kenya’da büyümek nasıldı, bize biraz anlatabilir misin? Ne zaman sanata ilgi duymaya başladın?

Tek tük zorluklarına rağmen Kenya’da büyümek eğlenceliydi. Çocukluğumun büyük bir kısmını eğitim aldığım şehirde geçirdim ve sonunda da sanata çok ilgi duyamaya başladım. Nairobi, sosyal ve kucaklayıcı kültürleri olan canlı bir şehir; siyasal sahnesi ise demokratik ve gergin. Bir şekilde bu unsurların hepsi benim ilerideki sanatsal faaliyetlerimi etkiledi. Eskiden akranlarım için oyuncaklar yaratıp çizimler hazırlayarak çok genç yaşta yeteneğimi beslemeye başladım. O zaman anladım ki sanat benim içimde var.

Muhtelif yaratıcı faaliyetlerinle okuldayken “baş sanatçı” unvanını kazandın. İlgilendiğin başka ifade biçimleri var mıydı?

“Baş sanatçı” unvanını okuldayken tiyatro ve gazetecilik kulüplerine olan katkılarımdan dolayı aldım; onlar için arka fonlar boyayıp karikatürler çizerdim. Bazen de sınıf öğretmeni için tahtaya şemalarını çizen ben olurdum. İlgilendiğim diğer sanat türleri kolaj ve çizgi romanlardı.

fred3
fred2

Nairobi’de aldığın sanat eğitimi sanata olan bakışını nasıl şekillendirdi? Çalışmalarına gelen ilk tepkiler nasıldı?

Resmi eğitimim güzel sanatlar üzerine. Esas olarak bu, özellikle de sanatın tarihini, geçmişin ustalarını ve eserlerini anlamak ve onların mücadelelerini benimkilerle karşılaştırmak açısından oldukça enteresan. Bazen mesele onların sanatıma ilham olması değil. En erken çalışmalarım ise manzara veya portre gibi temel temalar üzerineydi.

İçerik açısından veya yalnızca fırçayı eline almak olsun, sana çalışmak için ilham veren şeyler neler?

Çalışmaya başladığım zaman çoğunlukla neyin üzerinde çalışacağımı zaten biliyorum. Ondan sonra doğru ruh hali ve müziği bulunca da başlamaya hazırım. Konu ve içerik üzerine araştırmamı önceden yapıyorum.

Röportajın tamamını okumak için buraya tıklayarak Bant Mag. No:51’e ulaşabilirsiniz.