“Yaşasın 8 Mart!”: “Kadınlara Mahsus Gazete Pazartesi Dergisi” arşivinden feministlerin “senede bir güne” dair anıları

Yayın hayatına 1995de başlayan ve arada kısa kesintilere uğrasa da 10 yılı aşkın bir süre farklılaşan formatlarda okuyucuyla buluşan Pazartesi dergisinin arşivinden, 1985ten 1995e feministlerin 8 Mart anıları derlemesi. 

“Kadınlara mahsus gazete” sloganıyla sıfırıncı sayısını 1995 Mart’ında yayımlayan Pazartesi dergisinin çekirdek kadrosu, aralarında “ilk” feminist yazılara bünyesinde yer vermiş 1983 yılının kısa soluklu haftalık dergisi Somut’un ve ilk feminist bağımsız dergiler Feminist ve Sosyalist Feminist Kaktüs’ün ekiplerinde yer alanların da olduğu, feminist hareketin yürüttüğü çeşitli kampanyalara katılmış kadınlardan oluşuyordu. Sloganı 1895-1908 yılları arasında İstanbul’da “Hanımlara Mahsus Gazete” adıyla çıkmış yayından aldılar, derginin isminiyse ekipçe düzenli olarak toplandıkları pazartesi gününden yola çıkarak koydular.

Kadın Kültür ve İletişim Vakfı tarafından, Almanya’da kurulmuş Frauenansiftung vakfının maddi desteğiyle “popüler bir feminist yayın projesi” olarak hayata geçirilen dergi, 2002 yılına kadar 32 sayfalık aylık bir tabloid dergi formatında çıktı. 2003-2005 yıllarında standart dergi olarak yayımlanan Pazartesi, 2006-2007 yıllarında arşivinden derlediği yazılara da yer veren üç aylık tematik kitaplar şeklinde okuyucusuyla buluştu. Kadınlara Mahsus Gazete Pazartesi Dergisi, söz konusu yıllarda Türkiye’nin içinden geçtiği süreçlerde feministlerin sözüne ve tartışmalarına kulak vermek adına eşsiz bir arşiv sunuyor.

pazartesi12-kapak

Kadınlara Mahsus Gazete Pazartesi Dergisi’nin Mart 1996’da yayımlanmış 12. sayısından alınmış aşağıdaki yazıda dergi yazarları, farklı yaş gruplarından ve politik tercihlerden kadınları bir araya getiren Kadın Çevresi oluşumunun 1984 yılında kurulmasının ardından kutlanan 8 Mart’lardan anılarını derliyor: 

Senede bir gün
1980 öncesinde, Türkiye’de 8 Mart’lar sosyalistlerin kadın örgütleri tarafından, emekçi kadınlar günü olarak kutlanırdı. Türk Kadınlar Birliği, Kadın Haklarını Koruma Derneği gibi kurumlar da kendi bünyelerinde kutlamalar yaparlardı.

Kendini feminist olarak tanımlayan kadınların kurduğu ilk oluşum olan Kadın Çevresi, 8 Mart 1984’de kuruldu ve kuruluşunu o gün kutladı. Bu herhalde Türkiye’de feministlerin ilk 8 Mart kutlamasıdır. Bizler, Pazartesi’de yazan feministler, geçmiş yıllara ilişkin 8 Mart anılarımızı derledik bu sayıda. Bu katiyen bir tarih çalışması değil, bir tür günlük gibi ele alınmalı. Önümüzdeki yıllarda, başka illerden, başka tarihleri yaşamı kadınların anılarının toplanmasıyla belki bir 8 Mart’lar tarihi yaratabiliriz.

8 Mart 1985
kadın çevresi’nin kitap klubü var, orada toplantılar yapıyoruz. 8 mart’ta bir kutlama yapmak üzere mozaik grubundan arkadaşlarla günlerce toplantılar yaptık, sonunda, “tanıdık” erkeklerin de katıldığı çok sıcak, çok eğlenceli bir kutlama oldu. bu toplantılardan hatırladığım önemli bir şey var, o sıralar erendiz atasü’nün “kadınlar da vardır” adlı kitabı çıkmıştı, biz bu adı bir slogan olarak çok sevip benimsiyorduk, o toplantılardan birinde, ayşe tütüncü, “da eki fazla bence,” dedi, “doğrusu ‘kadınlar vardır’ olmalı. bir de kadınlar var değil ki.” o slogan, yıllarca bayrağımız oldu. – ayşe

8 Mart 1986
Sene 86, bir 8 Mart Gecesi yapalım istiyoruz. Nerede, nasıl yaparız diye günlerce hazırlandık, “büyük düşündük” Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nun Salonu’nu kiralama cesaretini gösterip, gazeteye ilan verdik. Biletleri renkli kartonlardan kesip üzerine değişik kalemlerle yazarak hazırladık. Bu işi yapan kadınlar bir yandan da gecede şarkı söylemek için koro çalışması yaptık. Üzerinde kadın kurtuluş hareketinin işareti olan rozetlerin yapımı ayrı bir maceraydı. Bunlar Türkiye’de üretilen ilk politik rozetlerdi. Gece Gül Özlen’in sahnede asılı beyaz bir beze mor sprey boyayla “Kadınlar Vardır” diye yazmasıyla başladı. Bu pankart daha sonra feministler tarafından birçok kadın eyleminde taşındı. Konuşmalar, şarkılar derken her şey yolunda gitti. Salon tıklım tıklım dolmuştu. Ne kadar şaşkın ve ne kadar heyecanlı olduğumuzu unutmak mümkün değil. – Handan Koç

87 mart’ı. feminist dergisinin ilk sayısı çıkmış, kendimizi kuvvetli ve muhteşem hissediyoruz,
akıllarımızı, fikirlerimizi şimdikinden daha fazla seviyoruz, ve tabii ki daha genciz. en istediğimiz şeylerden biri de sokakta bir şey yapmak. istanbul o mart, soğuk ve karlıydı. filiz k., filiz a., idil, handan, ayşe ve ben akşamın bir vakti buluştuk. handan’ın çantasında eylemin biricik aleti sprey boyalar var, kadıköy iskelesine doğru eğlenerek yürüyoruz, bir yandan ilk yazacağımız yazı ne olsun, ilk nereye yazalım tartışılıyor, bu arada arkamıza takılan oğlan grubu, “kızlar birlikte gezelim,” filan diyorlar. o sırada iskelede bir reklam panosunu farkediyoruz. temiz, yazısız, oğlanlar hâlâ arkamızda, handan, çantasından boya spreyini çıkanvor, diğer kızlar yakın markaj korumadalar, ilk yazı, “gelecek kadındır” panoya yazılıyor, oğlanlar hayretler içersinde, kızlar militan çıktı. eylem, “kadınlar vardır”, “yaşasın 8 mart” gibi sloganlarımızı kadıköy’de çeşitli yerlere yazarak son buluyor, kendimizi çılgınca seviyoruz. – vildan

birkaç gün sonra 8 mart; pembe kağıda bir bildiri bastırdık. istanbul’da, geçen on yılın en büyük karı var, dört aylık hamileyim, kayıp düşeceğim diye çok korkuyorum. birkaç kadın bütün gün, soğuğa ve kara aldırmadan, güle oynaya bunları dağıttık. bildirileri alan kadınların yüzünde şaşkınlık, mutluluk… bir sürü ifade. – ayşe

pazartesi dergisi ilk sayı

8 Mart 1988
Kadınlar Kurtuluşumuz için Elele:
8 Mart Kadın Şenliği
1987’de başlatılan Dayağa Karşı Dayanışma Kampanyası’nda bir araya gelen kadınlar. Ayrımcılığa Karşı Kadın Derneği, Feminist Dergisi Çevresi, sosyalist feministler ve tek tek feminist kadınlar, İstanbul Beklam Kültürevi’nde 6 gün boyunca “Geçici Modern Kadın Müzesi”ni sergiledik. Kadınların yoğun bir ilgi gösterdikleri Müzede, kadınların yaşamın çeşitli anlannda karşılaştıkları, kullanmak zorunda olduklan araç-gereç sergilendi (mutfak, temizlik, süs eşyaları, doğum kontrol aletleri). Amaç, yaşamımızın “avrılmaz” parçaları olan eşyalara eleştirel bir gözle bakmak, bunların ezilmemizle ilişkisini düşündürmekti. Aynca, feminizm ve kadın hareketi konusunda iki panel düzenledik.

8 Mart 1989
Ankara’da yapılan Feminist Hafta Sonu’nda seksen kadar kadının birlikte yazdığı ve afiş haline getirilen Kadınların Kurtuluşu Bildirgesi’ni Yeni Bizans kahvesinde tartışmaya açtık. Geceyi şarkılar söyleyip dans ederek sürdürdük. Bunun dışında, feministler olarak başka kadınlarla iki ortak eylem yaptık. Sultanahmet Parkı’nda şarkılarımızı söyledik, sloganlar attık, balonlar uçurduk. Deniz Türkali meydanda bir konser verdi. 11 Mart’ta, 1500 kadar kadının katıldığı “8 Mart Kadınlar Davanışma Yürüyüşü” yapıldı. Ayrımcılığa Karşı Kadın Derneği, Feminist dergisi, Sosyalist Feminist Kaktüs dergisi, münferit feministler, öğrenci kadınlar, Bilar’lı kadınlar, İHD Kadın Komisyonu, Demokratik Kadın Derneği, Kadın Kültür Evi, Nabız dergisinden kadınlar yürüyüşü birlikte düzenlemiştik. Ortak sloganlar üzerinde anlaşmıştık. Aslında pek de anlaşamamışız. Çoğumuz o yürüyüşü pek iyi hatırlamayız.

8 Mart 1991
Kampanyaların hızının kesildiği, dağılma ve durgunluğun yaşandığı bir dönemdi. Üç yıllık yoğun bir hareketliliğin yorgunluğu vardı üstümüzde. Kadın Kültür Evi ve Mor Çatı’dan kadınlar imzalı bir bildiri hazırlamıştık: “Kadınları Seviyoruz”. Mülkiyeliler’de, bir basın toplantısı yaptık, kendi aramızda yemek yiyip eğlendik. Oldukça kalabalıktık ama geçmişteki canlı 8 Martların anısı içimizi burkmuyor değildi. 8-14 Mart tarihleri arasında Mor Çatı ve Alman Kültür Merkezi’nin “Kadın Gözüyle Aile” başlıklı bir etkinliği yer aldı.

8 Mart 1993
Bosna’da yaşanan tecavüzlerle ilgili haberlerin ve tepkilerin yoğunlaştığı sıralardı. 8 Mart’ı “Tecavüze Hayır” sloganıyla birleştirerek, Beyoğlu’nda bir sokakta standlar açıp bir açık hava etkinliği düzenledik. Doğrusu kar ve soğuk yüzünden pek eğlenceli geçmedi o gün.

8 Mart 1994
Bir tramvayı afişlerimiz, pankartlarımızla donatarak Beyoğlu’nda sefere çıktık. “Yaşasın 8 Mart Yaşasın 10. Yıl” başlıklı bildirimizi dağıttık. Kadın Eserleri Kütüphanesinde, Stella Ovadia’nın Türkiye’de feministlerin tarihinden bir kesiti konu alan “İz Kalsın” başlıklı kişisel sergisi yer aldı. Mor Çatı’da toplanarak tarihimizi konuştuk.

Kadın Eserleri Kütüphanesi’nde kurulduğundan bu yana her yıl, artık gelenekselleşen bir 8 Mart kutlaması gerçekleşiyor.

*Yazı, Kadınlara Mahsus Gazete Pazartesi Dergisi’nin Mart 1996’da yayımlanmış 12. sayısından alınmıştır.
*16. Feminist Gece Yürüyüşünü gerçekleştirmek üzere “Hayatımız, İsyanımız, Mücadelemiz: FEMİNİZM”  sloganıyla yarın akşam saat 19.30’da Fransız Kültür Merkezi’nin önünde buluşuluyor.
*Bilmeyenlere duyurulur; Kadın Kültür ve İletişim Vakfı’nın 2011’de web sitesine taşıdığı Feminist Arşiv aracılığıyla Kadınlara Mahsus Gazete Pazartesi, Feminist ve Sosyalist Feminist Kaktüs dergilerinin eski sayılarının PDF’leri arasında dilediğinizce gezinebilirsiniz.

pazartesi12-yazi