Arşivden: Beastie Boys üyesi Adam ‘MCA’ Yauch’un ardından

Yazı: Cem Kayıran – İllüstrasyon: Mark Hale
Bu dosya, Haziran 2012 tarihli Bant Mag. No:8’de yayımlanmıştır.

Müzik tarihi boyunca efsaneleşmiş, kült haline gelmiş yüzlerce isim gelip geçti şimdiye kadar…  Bunların bazıları enstrümanındaki ustalığıyla, bazıları şarkı sözleriyle, bazıları sahne performanslarıyla, bazıları sahne dışında yaptıklarıyla hatırlanacak. Bir de bunların hepsiyle birden hatırlanacak olan azınlık bir müzisyen grubu var. Bu azınlık grubun bir üyesi olan Beastie Boys’dan Adam Yauch, ya da sahne adıyla MCA, 2009’da yakalandığı gırtlak kanserine, 4 Mayıs 2012 günü teslim oldu.

MCA ve Mike D, 1979 yılında henüz 15 yaşlarında bir araya geldiklerinde ya da sonradan Ad-Rock’ın katılımıyla efsanevî bir grup hâline geldiklerinde ne kadarını hayal ediyorlardı bilemiyoruz. Ama grubun kuruluşunun üzerinden geçen bu 33 sene içerisinde, Beastie Boys’un klişeleşmiş bir tabirle de olsa dünyayı değiştirmek için ya da sadece eğlenmek için yaptığı her şey binlerce insan tarafından asla unutulmayacak. Adam Yauch, Beastie Boys’un en “bas” sesi olmasının yanısıra yaptığı video klipler, filmler ve ön ayak olduğu, kitleleri bir araya getirdiği birçok yardım organizasyonuyla hafızalara kazınan onlarca olayda başrolü üstlendi. Biz de Adam “MCA” Yauch’u ölümünün ardından, yıllarca unutulmayacak bazı Yauch ve B-Boys anlarını hatırlayarak anmanın en güzel yol olacağını düşündük.

Licensed to Ill ve Madonna’yla Turne

Beastie Boys ilk albümü Licensed to Ill ile 1986’da ortalığı kasıp kavurur. Billboard listelerinde ilk sıraya kadar çıkan ilk hip hop albümü olan albüm, dünya çapında 40 milyon kopya satar. Bu sıralarda dünyanın her yerinde Madonna fırtınası esmektedir ve Madonna da Like A Virgin turnesiyle, dünyanın her yerini ziyaret edecektir. Ön grup, Beastie Boys olarak belirlenir. Turne süreci beklenenden daha farklı ilerler. Adam Yauch’un Spin dergisine anlattığına göre, turnenin ortalarında grubun kovulma ihtimali ortaya çıkar. Bunun sebebi de Madonna hayranlarının Beastie Boys’tan neredeyse nefret etmesidir. Grubun bağlı olduğu plak şirketi Def Jam’in kurucularından Russell Simmons, Adam Yauch’u kenara çeker ve eğer devam etmek istiyorsanız bizzat Madonna’yla konuşmalısınız der. Yauch, o dönemin en çok arzulanan kadınının odasına gider ve “Turnede olmaktan çok keyif alıyoruz, kalabilir miyiz?” diye sorar. Madonna da onay verir ve turne başladığı ve planlandığı gibi ilerler. Madonna bu dönemle ilgili verdiği bir röportajda “Galiba Adam Yauch’la kendi kulislerinde sevişmiştim” itirafında bulunur. Aynı yıl B-Boys, Public Image Ltd., Run DMC ve LL Cool J gibi isimlerle aynı sahneyi paylaşır.

“Beastie Boys bir fantezi yaratıyor. Aşırıya kaçan ve inanılması güç olan bir fantezi. Bunun ne olduğunu anlayanlar işin içinde büyük bir espri anlayışı olduğunu da anlıyorlar.” Adam Yauch

(You Gotta) Fight For Your Right (To Party!)

B-Boys üyelerinin, sonraki yıllarda “O şarkıyı dinlerken biraz utanıyoruz” dedikleri “(You Gotta) Fight For Your Right (To Party!)”, grubun ilk büyük hit single’ı oldu. Hem “cool” ve “inek” çocukların partilerini darmadağın edip çıldırdıkları klibi hem de basit bir rock riffinin üzerine dizilen asi ve bir hayli genç rap’leriyle MTV‘de, Billboard listelerinde ve tüm popüler mecralarda kendilerine iyice yer edinirler. Diğer grup üyelerinin aksine, Adam Yauch, bu “utanç” aromalı geçmişle barışmak konusunda kararlıdır ve 2011 yılında, son albümleri Hot Sauce Committee Part 2‘nun yayınlanmasının ardından 30 dakikalık bir film çeker. 25 yıl önce televizyon kanallarında sürekli dönen klibin devam filmi niteliğindeki Fight For Your Right için bir anlamda Beastie Boys üyelerini konu alan bir bilim kurgu denenebilir. Üstelik filmde Seth Rogen, Will Ferrell, Jack Black, Kirsten Dunst, Steve Buscemi, Jason Schwartzmann ve Elijah Wood gibi isimler peşi sıra karşımıza çıkıyor. Filmin finalindeki “25 yıl içinde tekrar kontrol edin” mesajı 2036 yılında aklımıza geldiğinde, sağ olan B-Boys üyeleri bir sürprizle karşınıza çıkarsa şaşırmayın!

Tibetan Freedom Concert

Adam Yauch, Nepal’e çok genç yaşta yaptığı bir seyahatte sosyal aktivist Erin Potts’la tanışır. İkili, 1994 yılında Beastie Boys’un efsanevî albümü Ill Communication‘da sample’lanan Tibetli keşişlere telif hakkı ödeyebilmek için Milarepa adlı bir fon kurar. Bu sıralarda, Beastie Boys’un turnesi sırasında Yauch’un aklına gelen bir fikir de yine Milarepa sayesinde hayata geçer. Tibet’in bağımsızlığını desteklemek amacıyla Tibetan Freedom Concert adıyla 1996-2003 yılları arasında dünyanın çeşitli noktalarında festivaller düzenlenir. Beastie Boys ve Milarepa’nın kuratör ve organizatör olduğu festivallerin ilki San Francisco’da 1996 yazında gerçekleşir. B-Boys dışında sahnede A Tribe Called Quest, Pavement, Red Hot Chili Peppers, Björk, The Smashing Pumpkins, Rage Against The Machine, Sonic Youth ve John Lee Hooker gibi isimler yer alır. İki günlük festivale 100 bin kişi katılır ve Tibet için tam 800 bin dolar yardım toplanır. Festivaller 2003’e kadar Sydney, Washington, Tokyo, Amsterdam ve New York’ta gerçekleşir ve her yıl çok büyük miktarda yardım toplanır. 1998 yılında Washington’da gerçekleşen Tibetan Freedom Concert, Radiohead, Wyclef Jean, Herbie Hancock, R.E.M., Pearl Jam gibi isimleri de ağırlar ve tam 1,2 milyon dolar yardım toplanır.  Ayrıca, 1997’de New York’ta gerçekleşen konserden alınan kayıtlar da çift CD’lik bir albüm olarak Capitol etiketiyle yayınlanır. Adam Yauch’un, 1998 yılında Tibetli aktivist Dechen Wangdu’yla evlendiğini de buraya not edelim.

“Plak şirketleri ilk albümümüz 5 milyon sattıktan sonra ikincisinin 800 bin kopya satmasını grubun tökezlemesi olarak algıladı. Benim birlikte müzik yaparak büyüdüğüm insanlar beni 800 bin satış hakkında şikâyet ederken duysalar muhtemelen vururlardı. Grup olarak albümün gayet iyi olduğunu düşünüyoruz.” Adam Yauch

The Mix-Up

Beastie Boys diskografisinde yer alan sekiz albümün hepsi için yüzlerce sıfat sıralayabilir, her albümle gelen başarılar hakkında da sayfalarca yazı yazabiliriz. Ama hip hop formlarında sürekli farklılıklar kovalayan Beastie Boys’un özellikle canlı enstrümanlar kullanarak hazırladığı albümlerinde sunduğu müzikalite, grubu kültleştiren önemli detaylardan. 2007 tarihli The Mix-Up albümü, tamamı enstrümental şarkılardan oluşan bir hip hop albümü. Grup albümle ilgili ilk duyuru Beastie Boys mail grubunda yer alan e-mail adreslerine gönderdiği mesajla yapar: “Yeni albümümüzün ismi The Mix Up ve baştan sona enstrümantal bir albüm. ‘Bunu yapacağınızı biliyordum!’ İşte bu sizin cümleniz. Bizi seviyorsunuz değil mi?” Adam Yauch’un bas, Ad-Rock’ın gitar ve Mike D’nin davul çaldığı albüm, gruba üçüncü Grammy Ödülü’nü En İyi Enstrümantal Albüm dalında getirir. Beastie Boys’un The Ill Communication, Hello Nasty ya da Paul’s Boutique gibi harika albümlerinin yanısıra The Mix Up gibi bir albüm yayınlamış olması, grubun müzikal perspektifini de çok net bir şekilde özetliyor diyebiliriz.

“Bence her insanın değişim yaratma yetisi var. Her birimiz yaptıklarımızla dünyayı sürekli olarak etkiliyoruz. Her düşüncemiz, her sözümüz ve diğer insanlarla kurduğumuz bağlarla dünyayı etkilemeye devam ediyoruz.” Adam Yauch

Oscilloscope Laboratuvarları

2002 yılında Adam Yauch, yanına THINKFilm ekibinden David Fenkel ile birlikte Oscilloscope Laboratuvarları’nı kurdu. Bağımsız bir film şirketi olan Oscilloscope’tan uzun metrajlar, kısa filmler ve video klipler yayınlandı. Oscilloscope etiketiyle yayınlanan ilk filmlerden biri de de Yauch’un yönetmenliğini üstlendiği Gunnin’ For That No.1 Spot adlı bir belgesel. NBA Draft’larına girmeye hazırlanan sekiz popüler lise basketbolcusunu konu alan belgeselde şimdilerde birer NBA yıldızı olmuş olan Brandon Jennings, Tyreke Evans, Kevin Love gibi oyuncuların Draft’lara hazırlanışları ve hayalleri görülüyor. Oscilloscope, yakın geçmişin dikkat çekici belgesellerinden Exit Through The Gift Shop‘u da DVD ve Blu-Ray formatında yayınladı. Şimdiye kadar Oscilloscope etiketiyle birşeyler yayınlayan yönetmenler arasında Kelly Reichardt, Spike Jonze, Michel Gondry ve Jeffrey Friedman gibi ismler yer alıyor.