Bant Mag. soruyor, Sevil Tunaboylu cevaplıyor

Yaptığı işleri senelerdir ilgi ve heyecanla izlediğimiz ressam Sevil Tunaboylu’ya, Sanatorium’da 27 Haziran’a kadar görülebilen, “hafızasının mekanlaştığı” yeni sergisi AKLIMDA’yı sorduk.

Röp: Ekin Sanaç

AKLIMDA’daki işleri hazırlama süreci hayatının nasıl bir dönemine tekabül ediyor? Yeni sergine dair senin için “yeni” olan şeylerden bahsedebilir misin?
İlk sergimin üzerinden yaklaşık iki buçuk yıl geçmişti. Bu iki buçuk yıl, her zaman olduğu gibi topladım ve biriktirdim. Sergiden sonra yaklaşık bir yıl elime fırça almamış olabilirim. Gezi’nin şokuyla bir dönem de alabora olarak geçti. Biraz sakinleyince oturup düşünmeye başladım; yaşantılananların hikayeler yoluyla bir bir şeceresini tutuyordum. Sergi de memleketin ağırlığında unutulmaması lazım gelenlerin kaydını tutmaya başlayarak yavaş yavaş temellendi.

aklımda1
aklımda2

UFUKTA KAYBOLANA KADAR İZLEDİM’de güncel kimliğini, “gündelik aile yaşamının içine gömülü olan anılar” ile buluşturma süreci sözkonusuydu. UFUKTA KAYBOLANA KADAR İZLEDİM, hafıza ve unutma/unutturulma temaları üzerinden AKLIMDA ile nasıl bağlanıyor?
AKLIMDA sergisi hafızamın mekanlaştığı bir sergi. Bu sebeple bir günlük gibi. Sergiyi gezerken günlüğümdeki sayfalara göz atabilir, bağlantılar kurabilir, karakterlerle, tanıdık yaşantılamalarla özdeşleşebilirsin. UFUKTA KAYBOLANA KADAR İZLEDİM sergisi ise belli bir yönü olan bir anlatıma sahipti. Patriarkanın hayatımdaki egemenliğine, doğduğum andan itibaren üzerime-üzerimize yapıştırılmış etiketlerden yola çıkarak dikkat çekmeye çalışıyordum. Bu sergide kendimden çıkıp gene kendime döndüğüm, hatırlayarak büyüdüğüm bir çemberin içindeyim.

Serginin tanıtım metnine, Chicha Libre’nin ilk albümünü dinlerken yazdığını not düşmüşsün. Sergiyi hazırlama sürecinde sana dokunan, motive eden ve tesir eden belli başlı nelerden bahsedebilirsin?
Hayatında radyo dinlemekten hiç hazetmeyen ben, son iki-üç yılımı sabah ilk iş radyoyu açıp dinleyerek geçiriyorum. Gün içinde eğer uzun soluklu diyaloglar beni yormadıyda– yelkenli sahibi olmak gibi – Açık Radyo dinliyorum. Rambomozart.blogspot.com, Cazircazir.blogspot.com adreslerinden eski yeni programlar dinliyorum. Tsu! dinledim bol bol. Gevende’yi bu sene keşfettim. Orkun Tüzel’i çok sevdim. Atölyemi kendisi bir müzik arşivcisi olan erkek arkadaşımla paylaştığım için, gün içinde dinlediğim müzik skalası oldukça geniş. Chico Buarque’dan Balkan müziklerine, Afrika’dan Azerbaycan’a tüm dünyayı dolaşıyorum. Bunlar aklıma ilk gelenler.

Foto: Deniz Koloğlu
Sergiyle ilgili detaylı bilgi için buraya tıklamanız yeterli.