Hong Konglu ressam Norris Yim’in sürreal portrelerden oluşan Portrait in Flesh serisi,kimisi tanıdık kimisi hayali figürlere akrilik boyayla hayat veriyor.
Güney Koreli fotoğrafçı LINNNN’in farklı serilerinde yer alan ve sembolik anlatılar üzerine kurgulanan çalışmalarında sakinleştirici renkler, çiçekler ve insan vücudunun
Hollandalı fotoğrafçı Charlotte Apituley, Tunica isimli serisinde canlıların derileri, eklemleri ve çeşitli unsurlar üzerinden insanlar, hayvanlar ve bitkiler arasındaki kaçınılmaz
Sürreal karakterler ve nefes kesen detaylar kullanan Diego Della Posta’nın içinde rahatlıkla kaybolabileceğiniz mural çalışmalarıyla düşler alemine dalıyoruz.
NBA finallerine doğru heyecan zirveye çıkmışken, Amerikalı illüstrasyon sanatçısı Matthew Shipley’den, LeBron James, Dr. J, Philedelphia’nın genç yetenekleri ve 90’ların
Hindistan’da Apatani kabilesinin geleneklerini vücudunda taşımaya devam eden son üyelerine Polonyalı fotoğrafçı Adam Kozioł’un perspektifinden bakıyoruz.
İngiliz sanatçı D*Face’in Malaga’dan Los Angeles’a, birçok farklı şehirdeki kocaman duvarlara çizgi roman sayfalarından fırlamış gibi gözüken karakterlerini yerleştirdiği çalışmalarından
Macar illüstrasyon ve karikatür sanatçısı Tamas Baranya’nın kara kalem çalışmalarında korku / bilim kurgu romanları ve filmlerinden esinlenmeler ön plana
Amerikalı sanatçı Clay Stinnett, “Media Meltdown” isimli serisinde popüler kültür figürlerini, bitkilerle oluşturulmuş psikedelik desenlerle birlikte portreliyor.
Malavili sanatçı Billie Zangewa’nın ipek üzerine yaptığı göz kamaştırıcı çalışmaları, çeşitli duygu durumlarını ve sanatçının çevresiyle olan iletişimlerini yansıtıyor.