2006’dan bu yana bitki ressamı olarak yaşamını sürdüren, bitkileri bulmak ve resimlemek için seyahatler yapan Işık Güner, habitat adını verdiği sergisini 19 Ekim’de Rize – Çamlıhemşin’de konumlanan Çinçiva Okul Binası’nda açtı. 2015’te Plants from the Woods and Forests of Chile kitabını resimleyen; 2019’da Botanical Illustration from Life adlı kendi kitabıyla uluslararası alanda yankı uyandıran Işık Güner, bu sergide doğal habitatların yok olma tehlikesine dikkat çekmek ve korunmaları gerekliliğini görsel ve duyusal bir deneyimle izleyiciye aktarmayı amaçlıyor.

Işık Güner, dünyanın çeşitli coğrafyalarında peşinden koştuğu yabani bitkileri resmettiği işlerin ardındakilere dair 3 soruluk anketimizi yanıtladı.


Bitkileri resimleyerek belgeleme motivasyonunun ardında neler var? Doğada gördüğün bir bitki seninle nasıl konuşur? 

Bitkiler oldukça bağımlılık yapıcıdır. Bitkileri resmetmeye başladığım zaman ben aslında bitkileri görmeye de başladım. Onları tanımaya, ayırt edici özellikleri anlamaya, adlarını öğrenmeye başladım. Ve bu bitkiler âleminin eşşiz, çekici, büyüleyici dünyasına girdiğinizde, kendinizi artık ordan alamıyorsunuz, pek de almak istemiyorsunuz zaten. Bitkilerin resimlerini yaparken aldığım haz büyüktür ama bu hazzın daha da büyüğünü onların habitatlarına yaptığım seyahatlerde alıyorum. Son derece farklı habitatlarda yaşayan 1001 çeşitte çiçeği kendi gözlerimle görebilmek için yaptığım bu seyahatler, o habitatlara vardığımda aradığım bitkiyi bulabilmek, aynı cooğrafyada yaşayan diğer bitkileri gözlemleyebilmek sanırım mesleğimin en temel motivasyonudur. 

Farklı coğrafyaların bitkilerinin izini sürdüğün bu serüvende kendine ve sanatına dair ne gibi keşiflerin oldu?

Bitki resimleri yapabilmek benim için oldukça büyük bir tutku. Ancak bu resimleri seçeceğiniz konuya göre oldukça çeşitlendirebilirsiniz. Evinizde yediğiniz meyveleri de resmedebilirsiniz, saksıda yetiştirdiğiniz çiçekleri de. Bu seyahatler sırasında benim en büyük keşfim vahşi bitkiler oldu. Onların çekiciliği altında büyülendim. O yüzden yaptığım bu resimlerin temel ve tek konusu da yine vahşi bitkilerdir. Yaygın, nadir, tehlike altında ya da endemik olduğuna bakmaksızın; içinde bulunduğum coğrafyada doğal olarak yaşayan türleri resmetmek benim için en büyük tutku hâline geldi. Çeşitliliği keşfettim. Çeşitliliğin olduğu coğrafyaların ne kadar daha güçlü olduğunu gözlemledim. Bitkiler özelinde keşfettiğim bu çeşitliliği kendi hayatıma da aktarabildim. Etrafımda olan biten farklı konuları, farklı kişileri, farklı görüşleride kabul etmenin ne kadar daha sağlıklı olduğunu anladım. 

Fırtına Vadisi’nde yaşıyorsun. Burayı bir ev ve ilham kaynağı olarak nasıl tanımlarsın? Çalıştığın yerde mutlaka olmasını gözettiğin şeyler neler?

Fırtına Vadisi benim evimdir; dinlendiğim, kendimi geliştirdiğim, manen büyüdüğüm ve tatil yaptığım yerdir. Oldukça dingin ama bir o kadar da vahşi, sert bir coğrafyadır. Bu vadiden hiç çıkmasam da bana sonsuz ilham olacaktır bu muhteşem coğrafya. Ama benim ilham kaynağım Dünya’nın bütün doğal bitki örtüsüdür. O yüzden sadece Fırtına Vadisi’nde yaşayan bitkileri değil Dünya’nın bitkilerini resmediyorum. Yine de dönüp dolaştığım yer hep burasıdır. Çalıştığım, resimlerimi nihai hâline getirdiğim yer burasıdır. Çalıştığım yerde mutlaka olmasını gözettiğim şey ise ışıktır. İyi bir gün ışığında bitkiyi de resimlerimi de görebilirim, iyice gözlemleyebilirim ve onları daha iyi tasvir edebilirim. 



Işık Güner hakkında

2006 yılında lisans eğitimini Marmara Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünde tamamladıktan sonra tam zamanlı bitki ressamı olarak çalışmaya başladı. Plants from the Woods and Forests of Chile adlı kitap projesi için 40 illüstrasyon hazırladı. Yedi yılda tamamlanan kitap, 2015 yılında Edinburgh Kraliyet Botanik Bahçesi tarafından yayımlandı. Kitap için hazırladığı bir çok resim Londra, RHS ve Edinburg, Biscot adlı uluslararası Bitki Resim sergilerinde Altın madalya ve serginin en iyi resmi ödülünü aldı. Ayrıca, kitap Excellence in Botanical Art and Illustration 2017 ödülünü aldı. İlerleyen yıllarda İngiliz Prensi, Prens Charles (King Charles III) adına hazırlanan Transylvania Florilegium adlı kitap projesinde yer aldı. Beauty of Orchids, China ve Plants of Nepal adlı bitki koruma projeleri için, tehlike altında ve tıbbi bitkiler üzerine çalışmalar hazırladı. Bu çalışmalardan bazıları Shirley Sherwood, Londra ve Hunt Institute, USA koleksiyonlarında yer almaktadır. Hâlen, Resimli Türkiye Florası Projesi’nde Sanat Editörü olarak çalışmakta ve Edinburgh Kraliyet Botanik Bahçesi, Bitki İllüstrasyon Diploma Kursu’nda eğitmenlik yapmaktadır. Bu kurs, dünyanın önde gelen kurslarından biridir. Hazırladığı Botanical Illustration from Life adlı eğitim kitabı, altı ayrı dilde (Türkçe, İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Korece ve Çince) yayımlandı. Şu anda Fırtına Vadisi’nde yaşamaktadır ve birçok ülkeye bitki resim kursları düzenlemek ve bitkileri resmetmek için seyahatler etmektedir.

  1. “Affedersiniz ama, sanat bir kodak fotoğrafı değildir.”: AVNİ LİFİJ

    1914 Kuşağı ressamları arasında yer alan Hüseyin Avni Lifij’in çektiği fotoğraflara odaklanan serginin ardındakileri, Necmi Sönmez ve Kerim Suner anlatıyor.

  2. 30. yaşında, A'dan Z'ye AÇIK RADYO

    Açık Radyo yayınlarından, kitaplarından, bültenlerinden, manifestolarından, basın açıklamalarından, dinleyici mektuplarından A’dan Z’ye, rengârenk bir derleme ile bir kez daha ve daima: #AçıkRadyoSusturulamaz 

  3. Gazpachonun kırmızısı, bitmiş aşkların hatırası: ALMODÓVAR’ın konuşan mekânlarında

    Terk edilmişler, röntgenciler, eski dostlar, yeni anneler… Etraf rengârenktir; olaylar çoğunlukla içinizden “Ne güzelmiş!” dedirten bir evde geçer. Mevzubahis Almodóvar; doğru bildiniz.

  4. MELİKE ŞAHİN ve AKKOR’un yapı taşları

    Melike Şahin ve albümde parmağı olan dost meclisi, AKKOR ve ardındakileri anlatıyor.

  5. Bol virajlı ve anıtsal su kaydırakları: MEMORIALS

    “Zamanın hatıralar ve hayal gücümüz yoluyla çok kişisel bir hâle bürünmesinden ilham alıyoruz.”

  6. Hatıraları eşelerken bugünde kalmak: ALEJANDRO ZAMBRA

    Alejandro Zambra yazma eylemine de kafa yoran biri. Yazı yazdığınız aletin -defter, daktilo veya bilgisayar, neyse artık o- yazdığınız şeyin içeriğini de biçimini de etkilediğini söylediğinde ona hak vermeye mecbursunuz.

  7. Beraberken dinlediğimiz müzikler ve hissettiklerimiz çeşitlenebilir mi?: HUM

    Ambient ve etrafındaki müzik türlerine alan açma arzusuyla kulüp dışı mekânları mesken edinen yeni DJ etkinlik serisi Hum’ı yaratıcıları Berk Çakmakçı ve Günseli Ferel’le konuştuk.

  8. HAV HAV!: Teenage Kicks

    Hav Hav! üyeleri, büyürken dinledikleri müzikleri ve bu müziklerin üzerlerinde bıraktığı tesiri anlatıyor.

  9. Şimdinin hafifliğinde: DENİZ ERDEN ile şarkı şarkı ANICCA

    Anicca’daki parçaları birer birer didiklerken; Deniz Erden'le müzisyen yaşamı, göç, meditasyon, İstanbul, deniz ve dahası hakkında da konuştuk.

  10. Kâğıtların mistik dünyasında bir öz keşif yolculuğu: AAFİ 

    Issız ve tavizsiz Sungak topraklarını, mistik güçler ve varoluşsal sorular eşliğinde arşınlayacağımız Aafi hakkında merak ettiklerimizi Korgün Akgün'e sorduk.

  11. Yaşamın içinden yaşam arayışı: NEREDEYSE KESİNLİKLE YANLIŞ

    Hanna’nın baktığı gökyüzüne çevirirken kamerasını, bizleri genç bir göçmen kadının hikâyesine götürüyor Cansu Baydar.

  12. İkinci şanslar ve zamana meydan okumak: ADAM FAWER

    “Sadece yarın için yaşamamalısınız; çünkü yarın hiç gelmeyebilir.”

  13. RIOT GRRRL’ün sinemadaki sesleri

    “ÇÜNKÜ kendi anlamlarımızı yaratmak için üretim araçlarını ele geçirmeliyiz.” - Riot Grrrl Manifestosu

  14. 3 soruda IŞIK GÜNER ve resimlediği yabani bitkiler

    "Yaygın, nadir, tehlike altında ya da endemik olduğuna bakmaksızın; içinde bulunduğum coğrafyada doğal olarak yaşayan türleri resmetmek benim için en büyük tutku hâline geldi. Çeşitliliği keşfettim."

  15. Yalnızlık sınavında full çekenler: KIVANÇ SEZER ile 8x8 üzerine

    Kıvanç Sezer ile 8x8’in nasıl ortaya çıktığına, şehir ve mekânla kurduğu ilişkiye, hayattaki avuntulara, yılgınlıklara ve tutkulara dair bir sohbete oturduk. 

  16. 45 Albüm: Ekim 2024 best of

    “Ne dinlesek?” diye soranlara, ekim ayından yerli – yabancı karışık 45 albüm.

  17. Hotel Milano, Yaz Köpekleri ve bu ay başka ne okusak?

    Ekim 2024’te yayımlanmış, merak uyandıran kitaplar.

  18. Künye

    .