Ishmael Butler ve Tendai “Baba” Maraire’nin güç birliği Shabazz Palaces, 13 Kasım’da Babylon Bomonti’de!
Seattle çıkışlı deneysel hip hop ikilisi Shabazz Palaces, ilk İstanbul konserini Bant Mag. ve Babylon’un ortak konser girişimi Planet of Sounds kapsamında 13 Kasım’da Babylon Bomonti’de verecek. Sub Pop etiketiyle yayınladıkları iki albümleri, nefis miksteypleri ve remikslerinin yanısıra son zamanlarda Flying Lotus ve Thundercat’le kurdukları “süper grupları” WOKE’la da epey gündemde olan Ishmael Butler ve Tendai “Baba” Maraire ikilisi, fazlasıyla akışkan ve merak uyandırıcı şarkılarını sahnede iyice dans edilebilir kıvama getiriyor.
Shabazz Palaces’ın ilk İstanbul konseri öncesinde Ishmael Butler’la Shabazz Palaces’ın çeşitli işbirliklerini, canlı performanslarını ve remikslerini sorduk!
Daha önce İstanbul’a gelmiş miydiniz? Şehirle ilgili beklentileriniz neler?
Küçük yaşlarımdan beri bu harika şehre geldiğimi hayal ederdim. İnsanlardan etkilenmeyi ve duygusal açıdan heyecanlanmayı bekliyorum.
Seattle daha çok grunge müzik sahnesiyle akıllarda yer etmiş bir şehir. Siz hayatınızın herhangi bir noktasında grunge’la ilgilendiniz mi?
Evet, Alice in Chains dinlerdim.
Shabazz Palaces, Sub Pop kataloğunun en heyecan verici gruplarından biri. Sub Pop’la nasıl biraraya geldiniz?
Plak şirketini önceden biliyordum ama bu proje için bir hedef olarak düşünmemiştik. Sub Pop’u bize öneren menajerimiz oldu.
Son albümünüz ve Black Up arasındaki üç yıl nasıl geçti?
Neredeyse tüm bu boşlukta turne yapabilme şansına sahip olduk. Bu sebeple göründüğünden çok daha hızlı geçti diyebilirim.
Adult Swim Series için “The Mystery of Lonnie the Don” isimli şarkıyı yaptınız. Bu serinin bir parçası olmak sizin için ne ifade ediyor? Bu şarkı için her zamankinden farklı bir yol izlediniz mi?
Çok uzun süredir Adult Swim hayranıyım. Böyle bir şey yapma şansı benim için rüya gibiydi, çünkü çocuklarım ve kız arkadaşlarımla birçok geceyi Adult Swim izleyerek geçirdim. Her zamanki şarkı yazım metotlarımızı takip ettim ama tabii ki ana çerçeve fazlasıyla özelleştirilmişti.
Bu yaz iki farklı mekânda canlı performansınızı izleyebilme şansım oldu. Biri Primavera Sound’da kocaman bir sahneydi, diğeriyse Beaches Brew’da ufak bir sahil sahnesiydi. Sizce Shabazz Palaces müziğine en uygun konser ortamı hangisi?
Ufak ve rahat ortamlar her zaman en iyisi. Ama ses sistemi iyiyse ve hava karardıktan sonra çalıyorsak festivaller de epey çarpıcı olabiliyor.
Yeni süper grubunuz WOKE’la ilgili bol şans! Thundercat ve Flying Lotus’la önceden birçok projede birlikte yer almıştınız. Bu grubu kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Ayrıca efsanevi George Clinton’la “The Lavishments of Light Looking” parçasını kaydettiniz. O hangi noktada projeye dahil oldu?
Fly Lo bu işin katalizörü. Herkesi bir araya o getirdi. Ve bir uzmanın yapması gerektiği gibi, George Clinton’ı en son aşamada aramıza dahil etti.
Flying Lotus’un Ideas+Drafts+Loops derlemesinde konuklarından biri de sizdiniz. Flying Lotus’la olan iş ortaklığınızın detaylarından biraz bahseder misiniz?
Los Angeles’a gittiğim zaman, eğer takvimlerimiz uygunsa genellikle onun evine gidiyorum ve iyi bir his yakalayıp müzik yapmaya başlıyoruz. Bu benim hayatta yapmayı en çok sevdiğim şeylerden biri. Benim prodüksiyona bakışımı değiştiren birçok farklı müzikal fikri her zaman bana öğretiyor.
Battles, Adult Jazz ve Animal Collective gibi isimlere harika remiksler yaptınız. Bir remiks için çalışmaya başlarken ilk olarak nelere dikkat edersiniz? Ve remiksler konusunda ne kadar seçicisiniz? Kırmızı hatlarınız neler?
Hayatım boyunca en sevdiğim gruplardan birkaçının bizden remiks istemiş olması benim için büyük bir şans. Ama genel olarak, bunun bizden istenmiş olmasını her zaman takdir ediyor ve hiçbir problem çıkarmadan remiksi yapıyoruz.
Black Up albümünüz için Kahlil Joseph’ın yönettiği nefis bir kısa film var. Hem Joseph’ın hem sizin en akılda kalıcı işlerinizden biri. Çevrenizdeki insanların video hakkındaki ilk tepkilerini hatırlıyor musunuz?
İnsanlar filmin garipliğinden epey büyülenmişti.
Dergi ekibi olarak Chad Vangaalen’in hayranıyız. Onunla “Forerunner Foray” klibi için çalışmak nasıldı?
Harikaydı. Benim rolüm kesinlikle müzikal olduğu için ve o da klip konusunda bir usta olduğu için onu mümkün oldukça serbest bıraktık ve onunla çalıştığımız için çok mutlu olduk.
Fotoğraflarınızdaki yılanlar biraz gizemliler. Onlar gerçek yılanlar mı? Bir hikâyeleri var mı?
Fotoğrafta onlar en azından insanlar kadar gerçekler. Bu yüzden en iyisi onları altın tasmalarla tutmak!
