Özgür Sevimli’yle, yönetmenliğini ve senaristliğini yaptığı ilk filmi Murtaza’yı ortaya çıkarırken peşinden gittikleri, kullanmayı seçtiği yöntemleri, motivasyonları ve tutkularını konuştuk. 


İstanbul Film Festivali’nin ardından aklımızda kalanlardan biri, Özgür Sevimli’nin ilk filmi Murtaza’daki sakinlik ve o sakinliğin ardında saklanan yalan oldu. Festivalden eli boş dönse de anlatımındaki yetkinlik ve tekniğindeki bilinçli tercihler Murtaza’nın adını daha çok duyacağımıza delalet. Başrollerini Meral Çetinkaya ve Cezmi Baskın’ın paylaştığı filmi izlemenin ardından yaratıcısı Özgür Sevimli’yle duygu yüklü ve etkilenmiş hislerle yaptığımız sohbet, bize yeni bir yönetmenin mutluluğunu müjdeledi.

“PASTORAL BİR DOKUNUN İÇİNDE MURTAZA NE GÖRÜYORSA, İZLEYİCİ DE O KADAR GÖRMEK ZORUNDA KALDI. BU DURUM İZLEYİCİNİN MURTAZA’NIN RUH HALİNİ SERT BİR ŞEKİLDE ANLAMASINA NEDEN OLDU.”

Image

Nasıl bir hikâyeyle yola çıktın Murtaza’yı yazarken? Hangi aşamada senaryonun tam olarak bittiğine inandın?
Hayatta hangi soruların cevaplarını almaya istekliysen o cevapları almak için mücadeleye başlarsın. Benim sorularım ve cevaplarım ne kadar önemliyse, cevapları arama motivasyonu da o kadar değerli. Aslına bakarsak bir hikâye için değil de bir duygunun yolculuğuna kendimi kaptırdım ve beni aldı kendi geçmişimde saklı kalan cevapları acımasızca öğrenmeme neden oldu. Benim için senaryo yazılı bir metin değildi. Sette çıktıktan sonra bile eklenerek ve değişerek yolculuğuna DSP’yi elime alana kadar devam etti.

Filmin çok naif ve sakin bir anlatımı var. Yer yer Murtaza’nın halet-i ruhiyesiyle filmin ritmi aynı ilerliyor. Bunda mekân olarak seçilen Hekimhan Köyü’nün etkisi de büyük. Bu anlatım dilini nasıl oluşturdun?
Benim için senaryoyu yazarken de filmi çekerken de en önem verdiğim şey, karakterlerle arama mesafe koymamdan kaynaklı sanırım. Karakterlerin ruh hallerindeki değişim ve dönüşüme dikkat ettim. Özellikle Murtaza’nın ruh haline ve mekândaki konumlanışına göre kameranın dili oluştu. Mekânları karakterin sıkışmış ruh halinin konumlanışına göre kullandım. Pastoral bir dokunun içinde Murtaza ne görüyorsa, izleyici de o kadar görmek zorunda kaldı. Bu durum izleyicinin Murtaza’nın ruh halini sert bir şekilde anlamasına neden oldu.

Geçmişte yaşanmış bir olayın er ya da geç gün yüzüne çıkması ve sonrasında bunun kefaretini ödeyen Murtaza bize kendi yalanlarımızı ve vicdanımızı hatırlatıyor. Nasıl bir etki bıraksın istedin izleyicide?
Anlattığım konu Murtaza’nın üzerinden aslında evrensel bir duyguya dokunuyor. Her birimiz yaşamımızda kefaret ödüyoruz. Bu bazen insana karşı oluyor, bazen doğadaki bir canlıya, bazen bir duygu üzerinde yaşanıyor. Ve en fazla da bunu önemsemeyen insanlarda patlak veriyor. Belki de insanın sertleşmesini ve anlaşılmasını zorlaştıran en büyük günah bu. Aslında cevabım bir nevi soruda saklı; izleyiciye kendi yalanlarını ve vicdanlarını hatırlatmak istedim.

Image

Meral Çetinkaya ve Cezmi Baskın ile çalışmak nasıldı? Nasıl bir ön hazırlık süreci yaşadınız?
Meral Çetinkaya ve Cezmi Baskın’la çalışmak benim için hem keyifli hem de zor bir süreçti. Meral Abla çok disiplinli, bir o kadar da detayları iyi gözlemleyen biriydi. Tabii ilk yönetmenliğim olduğundan duygularımı anlatırken uzun süreçler yaşadık. Zamanı kullanmayı seven bir insanım. Benim duygularımın inceliklerini görme konusunda çok gayret etti.

Cezmi Baskın’la ilk tanıştığım zaman, senaryoyu çok sevdiğini söylediğinde heyecanından çok etkilendim. Sette keyifle çalıştık. Benim yönlendirmelerim Cezmi Abi için başlarda karmaşık ve zor gelse de bunu fark etti ve kendini bana bıraktı. Sonrasında çok paylaşımlı bir ortaklık kurduk. Ve harika bir karakter çıkardı.

Meral Abla’yla ön hazırlık sürecinde özellikle körlük konusunda çok çalıştık ve gözlem yaptık. Sağ olsun Gözder derneği üyeleri bize çok yardım ettiler. Sahne çalışmalarını duyguları tanımlama ve araştırma üzerine kurduk. Cezmi Abi’yle de sahnelerin okumalarını detaylandırmadık. Daha çok Murtaza’nın duyguları ve tepkileri üzerine kafa yorduk.

Filmde görüntü yönetmenliği ve ışık kullanımı dikkat çekiyor. Ekip nasıl oluştu ve bu ekiple birlikte köyde nasıl bir set süreci yaşadınız?
Ahmet Bayer’le Murtaza filminde tanıştım. Ahmet’le ilk tanıştığımda uzun bir konuşma yapmıştık. Filmin senaryosunu o kadar iyi anlamıştı ki bana çok güven verdi. Her zaman sezgilerime güvenmişimdir; beni hiçbir zaman yarı yolda bırakmamışlardır. Sonuçta içimde yarattığım bir duygunun yolculuğuna güvendiğim biriyle çıkmak beni heyecanlandırdı. Sette de Ahmet’le uyum içinde tartışarak ve düşünerek bu sonuca ulaştık. Sonuçtan çok memnunum.

Image

Film yapımının bu kadar zor olduğu bir dönemde nasıl bir tutku ve motivasyonla film üretiyorsun?
Her insan bu dünyada bir şeyler yapar. Bir marangoz bir ahşabı alır şekiller verir. İşe yarar bir şeyler yapar. Ama bu işe yarar şeyler öznel bir noktada da sıkışabilir. Ve o marangoz öyle bir tutku ve aşkla bir şey yaparsa işte hem kendinin hem de insanların duygularını değiştireceği bir ana dokunur. İşte ben de bu tutku ve aşkla kendimi ateşliyorum.

Filminizi çekerken karşılaştığınız zorluklar oldu mu? Günümüz bağımsız sineması malum bütçelerle çekiliyor.  Bütçe oluşturma süreci belki de film yapmak adına en zorlayıcı süreç. Bu konuda neler diyebilirsiniz?
Türkiye şartlarında film yapmak hem zor hem de kolay aslında. Benim için en zorlu nokta filmin çekim süresi oldu aslında çünkü iyi bir film çekmenin en önemli basamağı bence zamanlama. Düşünün iyi bir yemek aceleye gelmez ve o yemeği ne kadar dinlendirirseniz yemek lezzetini size sunar. Film de öyle bir şey. Hakkını vermek için zaman tanımak gerekiyor ve de dinlenmesi için uzun bir süre. Eğer bunları sağlamazsanız işiniz şansa kalmıştır. Tabii bir yandan da zorlandığınız şartlar insanda üretkenliği de tetikliyor. Bunun ayarını tutturmak biraz tecrübe istiyor sanırım.

  1. Her sakallıyı deden sanma: Bearded Brutes

    İngiltere çıkışlı fotoğraf ve film sanatçısı Mark Leeming’in toplumsal cinsiyet normlarını pembe bir çiklet balonu gibi küstahça suratımıza patlattığı sim, sakal ve stil dolu portrelerinden oluşan Bearded Brutes serisinin şekerli tadı, bakanın gözünde kalıyor.

  2. Bir tür “tasarlanmış sinestezi”: Lewis Heriz

    Başta Sofrito ve Soundway olmak üzere birçok plak şirketinin görsel kimliğinin oluşmasında önemli rol üstlenen Lewis Heriz’le albüm kapakları üzerine zihin açıcı bir sohbet.

  3. A’dan Z’ye: Sgt. Pepper’s Lonely Hearts Club Band

    Müzik tarihine yön veren albüm, 1 Haziran’da 50. yaşını kutluyor!

  4. Kendrick Lamar ve ‘mütevazı’ iş birlikleri

    Terrace Martin’den BadBadNotGood’a, The Alchemist’ten Rihanna'ya; Kendrick Lamar’ın geçtiğimiz haftalarda yayınlanan yeni albümü DAMN.’de bir araya geldiği isimlere göz atıyoruz. 

  5. Fikirler arası kozmik bir yolculuk: Jane Weaver

    İngiliz müzisyen Jane Weaver, Fire Records etiketiyle yayınlanan yeni albümü Modern Kosmology’nin perde arkasını anlatıyor.

  6. Tuhaf ve orijinallerin evi: Fire Records

    “Muhtemelen duymamış olduğunuz müziklere ışık tutmak bizi heyecanlandırıyor.”

  7. Nostalji ya da değil: 1990’lar shoegaze sahnesinin tam takım dönüşü

    Peşi sıra gelen yeni The Jesus And Mary Chain, Slowdive ve Ride albümleri üzerine...

  8. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yakın zamanda keşfettiğimiz, etkilendiğimiz ve paylaşmak istediğimiz müziklerden bir seçki.

  9. Sadece bir kahve içecek vakti olanlara: Rakamlarla Twin Peaks

    Nefis bir zaman yolculuğu vadeden yeni Twin Peaks sezonu için geri sayımın sonuna gelmiş bulunuyoruz.

  10. Akıl uçuran tüm filmleriyle: Danny Boyle

    İngiliz sinemasının nevi şahsına münhasır yönetmenlerinden Danny Boyle’un, Trainspotting’in efsane karakterlerini 20 yıl sonra geri döndürmesi şerefine, filmleri arasında nostaljik bir yolculuğa çıkmanın cazibesine kapıldık.

  11. Her şeye rağmen dimdik: Derdo Ana ve Ceviz Ağacı

    İstanbul Film Festivali’nde En İyi Belgesel kategorisinde birinciliğe layık görülen Derdo Ana ve Ceviz Ağacı’nı, yönetmeni Serdar Önal ve filmin yapımcısı Nagehan Uskan’dan dinledik.

  12. Bir duygunun yolculuğu: Murtaza

    Özgür Sevimli’yle, yönetmenliğini ve senaristliğini yaptığı ilk filmi Murtaza’yı ortaya çıkarırken peşinden gittikleri, kullanmayı seçtiği yöntemleri, motivasyonları ve tutkularını konuştuk.

  13. Cannes Film Festivali tarihinde 8 büyük olay

    Bu yıl 17-28 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek 70. Cannes Film Festivali, önce Photoshoplu posteri, sonra Netflix filmleriyle ilgili bir başka tartışmayla çalkalandı. Ancak bunlar, dünyanın en ünlü festivalinin ilk skandalları değil elbette.

  14. Richard Mosse’un merceğinden: Sıcak-soğuk dalgaları ve mülteci kampları

    Mülteci krizini görüntülemek için termal kamera kullanmayı seçen Mosse, fotoğraflarına bakan insanlarda acıma ve kasvet hislerinden çok, bu insanlık dramına uzaktan bakarak suç ortaklığı ve empati hislerini uyandırmayı amaçlıyor.

  15. Bağımsız, uçuk ve özgün: Milenyumda öne çıkan 10 LGBTİ+ dergi

    Şimdi sizi 2010’lardan bu yana birçok yaratıcı fikre ev sahipliği yapan, ilham verici LGBTİ+ dergilerle dolu bekleme odasına alalım...

  16. Gerçekle kurgu arasında, yapay doğa manzaraları: Burcu Perçin

    Şehrin farklı noktalarında yaratılan yapay peyzaj kurgularını irdelediği çalışmalarını x-ist’te açtığı Yeşili Doldurmak adlı bir sergide bir araya getiren Burcu Perçin’le üretim süreci, doğa-insan ilişkisi ve dahasını konuştuk.

  17. Plaja banyo havlusu serenlerin kitabı: Anne, kız harikasın!

    Elif Türkölmez’le sadece güçlü ve sade anlatımıyla değil aynı zamanda içindeki yemeklerle de iştah kabartan öykü kitabı Anne, Kız Harikasın’ı konuştuk.

  18. Açılmaya cüret eden kalpler ve bir performans olarak aşk: biriken

    Mayıs ayında Kıyamete Kadar Kapattım Kalbimi oyununun son sezon gösterimlerini gerçekleştiren ve Sharjah Bienali’nin İstanbul ayağı için yeni bir iş hazırlayan biriken’le sanal ortamda buluştuk.

  19. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] genel yayın yönetmeni Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör Aylin Güngö[email protected] editörler