“Buralarda harika işler yaptığını bildiğim kimi müzisyenlere ışık tutmanın iyi bir fikir olacağını düşündüm.”

Noah Lennox


Portekiz’in bağımsız müzik sahnesine bir bakış

Senelerce gerek Animal Collective gerek Panda Bear albümleriyle Bant Mag. yıl sonu listelerinin üst sıralarında yer edinmiş Noah Lennox, uzun süredir Lizbon’da yaşıyor. Son Panda Bear albümü Buoys, ülkenin müzik sahnesinin önemli kahramanlarından Rusty Santos’un dokunuşlarıyla kaydedildi. Portekizli müzisyenler ve oluşumlarla her daim dirsek temasında olan Lennox, bizden de kafamızı o taraflara doğru uzatmamızı ve sahneden dikkat çeken müzisyenleri mercek altına almamızı istedi.

Portekizli müzisyen ve gruplardan seçkimizi hazırlarken Noah’nın bize önerdiği isimlerin yanı sıra ülkenin şimdiki müzik kültüründe sesini güçlü bir şekilde duyuran figürlere de yer verdik. Dosyaya eşlik etmesi için Gala Drop üyeleri ve Maria Reis’in de seçkisini kapsayan bir dinleme listesi hazırladık. Bant Mag. Spotify hesabından “Portekiz!” başlıklı listemizi bulup play’e bastıysanız, başlamak için hazırız.

TROPA MACACA

Lizbonlu ikili Tropa Macaca, 2006’dan bu yana ambient / noise estetiğinde dikkat çekici işlere imza atıyor. André Abel ve Joana da Conceição’dan müteakip Tropa Macaca’nın uzun soluklu, minimal ve tuhaflıklarla bezeli kayıtları şimdiye dek aralarında Daniel Lopatin’in kurucusu olduğu Software ve Londra merkezli The Trilogy Tapes gibi deneysel müziğin özgün plak şirketleri tarafından yayınlandı. Yer yer Cluster ve Brian Eno’nun fazlasıyla soyut albümlerine göz kırpan yer yer de 2000’ler başlarında yaygınlaşan kaotik ve ritmik noise örnekleri yaratan Tropa Macaca, son olarak yirmi beş dakikalık iki şarkıdan oluşan Guia Interior albümünü sınırlı sayıda kaset formatında yayınladı. Albümdeki şarkılar, Conceição’nun ışık, müzik ve resmi birleştiren multimedya eseri için bestelenmişti.

İlk dinleme için tavsiyemiz:
Caçador do futuro2018 / Dunno Recordings
Her Tropa Macaca albümü gibi iki bölümden oluşan Caçador do futuro, en sürreal rüyalarınıza eşlik etmek için tasarlanmış.


NIDIA

Lizbon gettolarında son yıllarda gün geçtikçe genişleyen ve Angola, Mozambik gibi Afrika kıtasındaki Portekiz kolonilerinin kültürel miraslarını dans pistine taşıyan yeni bir müzik dalgası var. Muhtemelen bu akımın çıkardığı en büyük kahraman, henüz 22 yaşındaki prodüktör Nidia. İdolü Nicki Minaj’dan ilham alarak Nidia Minaj adıyla DJ’lik yapmaya başlayan prodüktör, tarraxinha, kuduro ve kizomba gibi geleneksel müzikleri breakbeat ve hip hop estetiğiyle kusursuz bir şekilde harmanlıyor. “Artık müziğimin bir kimliği oluştu” diyerek Minaj soyadını bir kenara bırakan Nidia’nın ilk albümü Nídia é Má, Nídia é Fudida, birçok prestijli yayının yıl sonu listelerinde boy gösterdi ve ardından Nidia, İsveçli Fever Ray’in Plunge albümünün prodüksiyonuna kimi ritmik dokular kazandırdı.

İlk dinleme için tavsiyemiz:
Nídia é Má, Nídia é Fudida2017 / Principe
Şimdiye dek Nidia’dan dinlediğimiz tek uzunçalar ama birkaç albümlük fikri barındırdığı bir gerçek!


PEGA MONSTRO

Cafetra Records’ın kurucusu olan kız kardeşler Julia ve Maria Reis’ten bir araya gelen Pega Monstro, 2011’den bu yana ülkenin DIY müzik sahnesinin garage punk kanadını canlı tutan gruplardan biri. Bir davul – gitar ikilisi olan Pega Monstro, hep bir ağızdan söylenesi şarkılarıyla bezeli ilk albümünü Cafetra Records etiketiyle yayınladıktan sonra Londra merkezli müzik kolektifi Upset The Rhythm bünyesinde çıkardığı albümlerle uluslararası sahnede dikkat çekti. İsmini ülkede birçok jenerasyonu derinden etkilemiş bir oyuncaktan alan Pega Monstro’nun iki üyesinin diğer projelerine de kulak kabartmanız önerilir.

İlk dinleme için tavsiyemiz:
Pega Monstro2012 / Cafetra Records
Albümün Bandcamp sayfasındaki tek kelimelik tanım bu çiğ mi çiğ garage punk güzellemesiyle ilgili söylemek istediklerimizi özetliyor: “YEAH!”


B FACHADA

Ülkenin yeni nesil ozanlarından biri olan B Fachada, müzisyenliğinin yanı sıra toplumsal konularda sesini yükseltmesiyle de tanınıyor. Portekiz’de 20. yüzyılın en önemli şarkı yazarlarından biri olarak anılan Zeca Alfonso’nun varisi olarak gösterilen B Fachada, toplamda altı albüm sığdırdığı 2009-2012 aralığında ülkenin müzik sahnesinin en popüler seslerinden biri oldu. Bunda otoriteler tarafından “birleştirici bir deneyim” vaat eden canlı performanslarının da katkısı büyük. Müzik endüstrisinin bugün dönüştüğü halden duyduğu rahatsızlığı da defalarca dillendiren B Fachada, bir süredir albümlerini kendi web sitesi üzerinden ve Bandcamp’ten yayınlıyor.

İlk dinleme için tavsiyemiz:
Viola Braguesa X2018 / Bağımsız
Aslında 10 yıl önce kaydedilmiş bir EP olan Viola Braguesa’yı onuncu yılında taze bir yaklaşımla yeniden kaydetmiş B Fachada. Niyetini de şöyle tanımlıyor: “O zamanlara tanıklık edenlerin anıları canlandırmak istedim.”


NORBERTO  LOBO

“Norberto, bir gitaristte gördüğüm en üstün sol ele sahip olabilir.” Bu sözler Ben Chasny’ye ait. Portekizli gitarist Norberto Lobo, fingerpicking tekniğini ve Chasny’nin projesi Six Organs of Admittance’ın çok sevdiğimiz deneysel anlatısını şarkılarında harmanlıyor. Onu Portekizli virtüöz Carlos Paredes’le kıyaslayanların sayısı da epey fazla. Akustik gitar kayıtlarının yanı sıra elektrik gitar ve pedallarıyla da harikalar yaratan (davulcu kardeşi Joao Lobo’yla kaydettiği Mogul de Jade’ye hemen kulak verin!) Norberto Lobo, armonik zenginliğe sahip kompozisyonlarıyla virtüöziteden çok daha fazlasını vaat ediyor.

İlk dinleme için tavsiyemiz:
Mel Azul2012 / Mbari Musica
Mel Azul, yalnızken dinlendiğinde düşünce akışınıza yön verme yetisi gösteren bir albüm.


DINO D’SANTIAGO

Yeşilburun asıllı müzisyen Dino D’Santiago, çocukluk yıllarında erkek kardeşleriyle birlikte kilise korosunda şarkı söylemeye başlamış. Kültürel köklerini yeni nesil müzikal üretimlerle yaşatmayı amaçlayan müzisyenlerden biri olan Dino D’Santiago, R&B ve elektronik dokunuşlarla Yeşilburun’un geleneksel müzik ve dans stili olan funaná türünde şarkılar yazıyor. “Funaná, yeni nesil funk’tır!” gibi bir iddiası da var. D’Santiago’nun müzik sahnesine attığı somut adımlar da 90’ların sonlarında Portekiz’de hip hop üretimlerinin başlamasıyla olmuş. Şimdiyse Portekiz müzik sahnesinin en büyük fenomenlerinden biri.

İlk dinleme için tavsiyemiz:
Mundu Nôbu2018 / Sony Music
DJ Rashad, Animal Collective, Dawn of Midi gibi gruplarla çalışmış Rusty Santos’un da prodüktörlerinden biri olduğu albüm, dünyanın dört bir yanında Portekizce konuşan uluslar için birleştirici mesajlar veriyor.


SALLIM

Asıl adı Francisca Salema olan besteci ve müzisyen, Sallim mahlasıyla şarkılarını yayınlamaya 2013’te başladı. Ülkenin bağımsız müzik sahnesinin önemli kalelerinden Cafetra Records ailesinin bir mensubu olan Sallim, günlük yaşantısından anlara ve deneyimlere odaklanan samimi ve akıcı şarkılar yazıyor. Kimi müzik otoriteleri tarafından “Portekiz’in Angel Olsen’ı” yakıştırılması yapılıyor ama açık hatta parlak renklerin hükmettiği bir şarkı yazarlığı var Sallim’in.

İlk dinleme için tavsiyemiz:
A ver o que acontece2019 / Cafetra Records
Geçtiğimiz yaz aylarında yayınlanan albüm, Sallim’in alternatif pop yazarlığının olgunluk dönemi eseri olarak yorumlanabilir.


GALA DROP

Gala Drop, 2008’de kendi adını taşıyan ilk albümünü yayınladığında yaşadığım heyecanı hatırlıyorum. O yıllarda saplantılı bir şekilde dinlediğim Liars’ın Drum’s Not Dead’ini anımsatan, perküsyonlar ve davulların hakimiyetinde kusursuz bir akış sunuyordu ilk Gala Drop albümü. Bu tekinsiz, soyut ve hipnotik ses evreni, sonrakiler için merak uyandırıyordu. Kısa formatlardaki yayınların ardından, 2014’te ikinci albüm II geldi. Bu kez psikedelik funk ve cumbia tınılarının hâkimiyetini hissettiriyordu. Portekiz’e dair en heyecan verici müzikal oluşumlardan biri olan Gala Drop’un her adımı farklı dehlizlerde yankılanıyor. Ben Chasny iş birliği Broda’ya da dikkat lütfen!

İlk dinleme için tavsiyemiz:
Gala Drop2008 / GDRecords
Özgün sesleri ve nitelikli ritmik kurgusuyla ilk şarkı “Ital”den sizi eline geçiriyor. Bir albümden ziyade bir “deneyim” desek abartmış olmayız.


TAKİP EDİLMESİ GEREKEN BAĞIMSIZ PLAK ŞİRKETLERİ

PRINCIPE

Dans müziğine gönül vermiş bir kolektif ruhuyla hayat bulan Principe, Portekiz’in yeni neslini heyecanlandıran, harekete geçiren tınıları dünyaya yayma misyonu edinmiş bir etiket. Principe kataloğu, şehrin dışında gettolarda üretilen, kozmik ve geleneksel tınıları harmanlayan ve dans edip keyif aldığınızdan emin olmak isteyen yayınlarla dolu. Nidia, DJ Marfox, NIAGARA, Puto Adriano gibi kahramanlar çıkaran Principe’nin yayınlarındaki tutarlı görsel estetiğe de şapka çıkartıyoruz.

LOVERS & LOLLYPOPS

2005’te kurulan ve DIY yaklaşımını benimseyen Lovers & Lollypops, yıllar içerisinde kataloğunun sınırlarını genişleterek birçok farklı estetikten albüm yayınladı. Bir yandan konser organizasyonları da yapan oluşum, Efterklang üyesi Casper Clausen’in Portekizli piyanist Shela’yla kaydettiği konsept albümle radarımıza girmişti. Porto merkezli etiket son olarak temmuz ayında, Julius Gabirel’ın drone seslerle yoğurulmuş solo saksafon albümü ÆTHERALLEN’i yayınladı. Lovers & Lollypops kataloğunda Valentina Magaletti ve João Pais Filipe’nin ritme adanmış iş birliği CZN, electro pop sahnesinin dikkat çeken sesi Ana Miró’nun solo projesi Sequin ve alternatif rock grubu The Glockenwise’a rastlayabilirsiniz.

CAFETRA RECORDS

“Dinlemek istedikleri müziği yayınlamak için bir platforma ihtiyaç duyan” bir grup arkadaş tarafından 2008’de Lizbon’da kurulan Cafetra Records, ana akımın dışında kalan tüm müzikal ifade türlerine kapısını açıyor. Pega Monstro grubunun üyeleri Julia ve Maria Reis’in önayak olmasıyla bir araya gelen ekip, ilk yıllarında garage punk ve rock’n’roll kültürüyle özdeşleşse de sonraki yıllarda kapsama alanını iyice genişletti. Toplama albüm serisi Fetra Tape, Portekiz yeraltı sahnesinde ne olup bittiğine dair ipuçları veriyor.

XITA RECORDS

Bugünün müziğini kayıt altına alma motivasyonuyla 2015’te kurulan bağımsız plak şirketi Xita Records da Lizbon’un fokurdayan bağımsız sahnesinin dikkat çekici oluşumlarından. Kimi albümleri kaset formatında da yayınlayan Xita’nın ses paletinde modüler synthesizer albümlerinden alışılmış alternatif rock sound’una, yatak odası popuna kadar uzanıyor.

  1. Bant Mag. 15. Yıl Özel Sayısı #1

    İlk sayısını 2004 Eylül’ünde yayımladığımız Bant, çoğumuz (siz, biz, çoğumuz) için bir hayli dönüştürücü olduğu aşikâr 15 yılı geride bıraktı. Muhakkak

  2. Alex Gross seçti: Sanatçı Jana Brike ile söyleşi

    “Büluğ çağının getirdiği yoğun vücut kimyası değişimi resimlerimde iç değişimimi, ruhsal büyüme sürecimi, bir nevi yükselişimi simgeliyor diyebilirim.”

  3. Matt Wolf seçti: “Streetwise” belgeseli ve Tiny’nin hikâyesi

    Tiny’nin yaşadığına, bugünlere gelebildiğine, on tane çocuk sahibi olduğuna (ve annesiyle hâlâ sorunlu olan ilişkisinin devam ettiğine) inanması güç, buna inanmanın güçlüğünü itiraf etmek de bir o kadar zorlayıcı...

  4. Açık Radyo (Ömer Madra) seçti: İklim acil durumuna dair bir dosya

    İsveçli grevci Greta Thunberg’in ilham kaynağı ve katalizörü olduğu, 2018 Ağustos’unda başlayan ve tarihin en büyük iklim hareketlenmesine (hatta en geniş katılımlı kitlesel grevine) dönüşen süreçte neler yaşandığına bir dönüp bakmak istedik.

  5. John Robb seçti: Odağında “doğa” olan müzik albümlerinden bir seçki

    Ekolojik kaygılar, doğa sevgisi ve harekete geçme çağrısının şekillendirdiği 10 konsept albüm.

  6. Gaye Su Akyol seçti: Yüksel Arslan’dan alıntılar

    “Kitaplarımı özenle seçerek okumak en büyük tutkularımdan biri haline geliyor. [...] Bir başka tutkuyu da sakladım: Hep canlı varlıklarmış, sadık arkadaşlarmış gibi düşündüğüm mezar taşlarına olan düşkünlüğüm!” Defterler/Cahiers de Travail 1965-1994

  7. Beirut (Zach Condon) seçti: 1999’da hayata veda eden müzisyen Muslimgauze’u tanıtan bir yazı

    1961 doğumlu Jones’un Arap dünyasına ilgisi nereden kaynaklanıyordu? Bu, sadece estetik bir takıntı mıydı yoksa siyasi bir duruştan mı filizleniyordu? Nasıl bir ekipman kullanıyordu ve prodüksiyon yöntemleri nelerdi? Nasıl bir insandı?

  8. Panda Bear (Noah Lennox) seçti: Portekiz’den harika müzik önerileri

    Bant Mag. Spotify hesabından “Portekiz!” başlıklı listemizi bulup play’e bastıysanız, başlamak için hazırız.

  9. Julianna Barwick seçti: Konumuz Björk

    Her daim ilham verici yeniliklerin, tutkuların, isyanların ve ifade biçimlerinin peşine düşen Björk’ün kariyeri ve yaşantısından A’dan Z’ye satırbaşları.

  10. The Radio Dept. (Johan Duncanson) seçti: Sosyalist reggae şarkılarının hikâyesi

    “Reggae halktır... Gettodan gelir. Kitlelerden gelir. Reggae, acı çeken ve istediğini elde edememiş sıradan insanlar demektir.” - Toots Hibbert

  11. Özgür Mumcu seçti: Zamanında TRT’de yayınlanmış “Kavanozdaki Adam” dizisi hakkında bir yazı

    Bazılarının dediği gibi yenisini çekmeye gerek yok, orijinali yeterince yıkıcı olabiliyor zaten.

  12. Alper Canıgüz seçti: Kült dizi The Prisoner hakkında bir yazı

    “İtilip kakılmayacağım. Fişlenip damgalanmayacak, kimseden emir almayacağım. Sorgulanmayacak ya da numaralara mahkûm olmayacağım. Çünkü bu benim hayatım.”

  13. Mabel Matiz seçti: Füruğ Ferruhzad hakkında bir yazı

    Kadını toplum dışı gören bir coğrafyada ‘kadın’ bir şair olarak üretti, sözünü söylemekten hiç çekinmedi ve hep bildiği yolda ilerledi. Kimi zaman tüm bunların karşılığında, en yakınları tarafından bile cezalandırılsa da…

  14. Joe Coleman seçti: Gnostik inanç çerçevesinde yazılmış The Thunder, Perfect Mind şiirine bir bakış

    Coleman’a, bizi bir kadının ağzından yazılmış, teolojik bir monolog olarak düşünülen The Thunder, Perfect Mind şiiriyle buluşturduğu için müteşekkiriz.

  15. Taner Ceylan sordu: Sanat total özgürlük olabilir mi?

    Ahmet Öğüt, Aslı Çavuşoğlu, Deniz Aktaş ve Taner Ceylan tartışıyor: "Sanat total özgürlük olabilir mi?"

  16. Molly Crabapple seçti : Kuir, feminist ve yaratıcı Porto Riko protestolarından bir kesit

    Ada ülkesinin yaklaşık üç milyonluk nüfusunun üçte biri neden sokağa döküldü? Sanatçıların, feministlerin, LGBTİ+’ların ve aktivistlerin liderliğindeki bu muhalif halk hareketi neler talep ediyor ve ne şekillerde ilham veriyor?

  17. Brazzaville (David Brown) seçti: Uzaydaki okyanuslara dair bir yazı

    Yeryüzünde bizler tek bir benliğin bileşenleri, atmosferin ötesi dış dünyamız... Bahsi geçen benliğin bileşenleri olarak seyreyleye gelmişiz kozmik okyanusu.

  18. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] genel yayın yönetmeni Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör Aylin Güngö[email protected] editörler