“Hayatımın en heyecanlı işlerinden biri yayımlanmak üzere. Şubat ayının sonlarında Studio Artone’da çalarken plağa kayıt yapılan ‘direct to disk’ dedikleri yöntemle albüm kaydetmiştik. Yani o gün ne çaldıysak günahı ve sevabıyla aynısını dinleyeceksiniz.”
Moğollar’ın Anatolian Sun’ının duyurusunu bu sözlerle yapmıştı Cahit Berkay. 50 yılı aşkın birikimi, tamamı canlı kaydedilmiş 16 parçayla yeni nesille de buluşturmayı amaçlayan albüm 11 Aralık 2020’de yayımlandı. Grubun geniş mirasını yeniden hatırlatan Anatolian Sun’dan hareketle, Moğollar’ın hikâyesine Sadi Güran’ın illüstrasyonlarıyla derinlemesine dalalım.
1967, İstanbul. Beş genç müzisyen hem içinde olduğu coğrafyanın müzikal gelenekler, hem de batıdan yükselen yeni dalganın kesiştiği bir müzik icra ediyor. Moğollar ismini verdikleri gruplarının Türkiye’de yeni bir dalga başlatacağından habersizler.
İlk konserini aynı yılın 6 Aralık gününde Opera Sineması’nda veriyor Moğollar. Sahneyi paylaştıkları ekipler Durul Gence 5’lisi ve sonradan MFÖ’ye evrilecek Kaygısızlar. İki ay sonra “Eastern Love / Artık Çok Geç” 45’liği, Moğollar’ın ilk plağı yayımlanıyor. Yine 1968’de “Ilgaz” parçasıyla katıldığı Altın Mikrofon yarışmasını üçüncülükle bitiren Moğollar’ın ismi gittikçe daha çok yankılanmaya başlıyor. Yılı dört 45’likle kapatan Moğollar, 1969’un neredeyse tamamını Anadolu’nun dört bir yanını konserler vererek geçiriyor. Sentez müziklerinin ismi de bu turne sırasında çıkıyor ortaya; basçı Taner Öngür, müziklerinin Anadolu ezgilerinden beslenmesiyle “Anadolu Pop”u ilk kez bu dönemde dillendiriyor.

Psikedelik müzik alanındaki keşiflerini derinleştirmek ve kendi müziklerini dünyaya duyurmak adına 1970 yazında grup hâlinde Paris’e taşınır Moğollar. Danses et Rythmes de la Turquie-d’Hier d’Aujourd’hui ismini koydukları albümü burada kaydedip Guild international du disque etiketiyle yayımlamalarının ardından büyük başarılarına bir yenisi daha eklenir. Döneminin en yenilikçi müziklerine verilen Academie Charles Cros büyük plak ödülünün 1971’deki kazananı olurlar. Önceki yıl Jimi Hendrix’in layık görüldüğü bu ödül, 1972’de de Pink Floyd’a gitmişti. Bu ödülün ardından CBS’le üç yıllık sözleşme imzalayan Moğollar için şöyle bir tanıtım metni hazırlıyor plak şirketi: “Pikabınızın kolunu plağın üstüne koyup dinlemeye başladığınız anda Doğu’dan gelen bir grubun varlığını anlayacaksınız. Moğollar, bir çeşit ‘sitar’ olan bağlamayı pop müziğine iyi uygulamaları ile dikkati çekiyor.”
Hedef büyüten Moğollar vokalist arayışına girer. O sıralarda Belçika’da yaşayan Barış Manço’yla Manchomongol adı altında güçlerini birleştirmelerinin ardından ekip Türkiye’ye dönüp konserler vermeye başlar. “İşte Hendek İşte Deve” ve “Binboğanın Kızı” gibi kayıtlarla ölümsüzleşen Manchomongol’un yolculuğu, Anadolu turnesinin Kütahya ayağında minibüslerinin sağcılar tarafından bombalanmasıyla sona erer. Manço’nun ardından Selda Bağcan, Moğollar için mikrofonun başına geçer ama bu birliktelik de çok uzun ömürlü olmaz. 1972 tarihli “Yalan Dünya / Kalenin Dibi” 45’liği, bu ortaklığın yegâne meyvesi.

Takvimler Eylül 1972’yi gösterdiğinde, müzik tarihinde eşine az rastlanacak cinsten bir olay yaşanır. Bir süredir Moğollar’ın vokalisti olan Ersen ve Kardaşlar’la çalışan Cem Karaca; âdeta takas yoluyla takım değiştirir. Bir nevi transfer! Cem Karaca’yla birlikte Fransa’ya dönüp CBS için albüm kaydetmek niyetindeki Moğollar, bu ortaklığın Türkiye’de gördüğü yoğun ilginin ardından ülkede kalmaya ve turne yapmaya devam eder. Fransa planları iki yıl süren turneyle rafa kalkar, Karaca – Moğollar birlikteliği ise 70’lerin sonunda Türkiye’nin siyasal iklimi sebebiyle mecburi sona ulaşır.

Bu dönemde Engin Yörükoğlu ve Cahit Berkay, Fransa’ya döner ve yeni müzisyenlerle Moğollar’ı devam ettirmeye çalışır. İstedikleri ivmeyi yakalayamamalarının ardından bu niyetten vazgeçerler. Taner Öngür de Almanya’ya yerleşir. Üçü de Türkiye’ye döndüklerinde farklı alanlarda üretmeye devam eder. Cahit Berkay, benzeri olmayan bir film müziği kataloğu yaratır, Engin Yörükoğlu dönemine damga vuran Jazz Stop mekânını açar ve sahnesinde farklı müzisyenlerle çalar, Taner Öngür 1992’de Alarm isimli, iklim krizine dikkat çeken albümü yayımlar.
Moğollar’ın geri dönüşünün fitilini yakan Leman çizeri Kaan Ertem olur. Bir televizyon programında dinlediği gruptan fazlasıyla etkilenen Ertem, dergideki köşesinde “Moğollar tekrar bir araya gelsin” kampanyası başlatır. Binlerce imza toplanır, hayranlardan yeniden toplanmaları için mektuplar yağar.
Beklenen geri dönüş de grubun şanına yaraşır bir konserle olur. Yanına genç müzisyen Serhat Ersöz’ü alan Cahit Berkay, Engin Yörükoğlu ve Taner Öngür, 31 Mayıs 1993’te Cemal Reşit Rey sahnesinde verdiği unutulmaz konserle uzun, upuzun yılların ardından yeni bir sayfa açar.

Açılan yeni sayfada Moğollar için kimi önemli değişiklikler var. Örneğin Cahit Berkay ve Taner Öngür artık vokal yapmaya başlıyor. Besteci kimliğiyle tanınan Cahit Berkay, söz yazarlığına da girişiyor. Ülke gündemi tabii bu şarkıların yakıtı. Sözleri Cahit Berkay tarafından yazılmış ilk Moğollar şarkısı “Issızlığın Ortasında”, Sivas Katliamı hakkında yazılmış en gerçekçi şarkılardan biri olarak tarihe geçer.
Moğollar 94 ve Dört Renk albümünü 1998 çıkışlı 30. Yıl albümü takip eder. Memleket meselelerini irdeleyen şarkılarının yanında çevre sorunlarına dair farkındalık yaratan şarkılar da yapar bu dönemde Moğollar. Sözlerini şair Mansur Balcı’nın yazdığı, Taner Öngür’ün de vokallerini yaptığı “Ölüler Altın Takar Mı?” da bunlardan biri. Belki de en unutulmayanı. Kayıtlara Türkiye’nin ilk kitlesel çevre eylemi olarak geçen, Bergama halkının siyanürle altın çıkarmak isteyen maden firmasına geri adım attırdığı direnişine adanmış bir şarkıdır “Ölüler Altın Takar Mı?”
Referandum ettik gari
Madenciye güle güle
Siyanürü duyduk hele
Ölüler altın takar mı?
Bergama’ya yolun düşsün
Siyanürcü şirket duysun
Gördüğün dünya cenneti
Sahipsiz toprak sanmasın

2000’lere 24 şarkılık bir best of albümle giren Moğollar, dört kişilik formasyonuyla son stüdyo albümü olan Yürüdük Durmadan’ı 2004’te yayımlar. 2006’da Sony PlayStation 3’nin dünya prömiyeri için çekilen reklam filminde Moğollar’ın “Garip Çoban” şarkısının kullanılması da bu döneme dair ilginç detaylardan biri.
2008’de 40. yaşını Türkiye turnesiyle kutlayan Moğollar, mikrofonu Cem Karaca’nın oğlu Emrah Karaca’ya teslim eder. Bir sonraki yıl ekibin 11. stüdyo albümü Umut Yolunu Bulur’un kayıtları başlar. Engin Yörükoğlu’nun hastalığının ağırlaşmasının üzerine bu albümde davulları Utku Önal çalar.
Grubun davulcusu olmasının ötesinde, Moğollar’ın 40 yıllık serüveninin “neşe kaynağı” olarak tanımlanabilecek ve benzersiz kişiliğiyle yalnızca grubun değil; Türkiye’nin müzik tarihinde özel bir yer bırakan Engin Yörükoğlu, akciğer kanseriyle verdiği mücadeleyi 23 Nisan 2010 günü kaybeder. Yörükoğlu’nun Bodrum’daki evinin bir kısmı, ölümünün ardından “Engin Yörükoğlu Müzik ve Sanat Evi” adıyla müzeye dönüştürülür.

2018’de kuruluşunun 50. yılını kutlamak üzere bir kez daha sahnelere döndü Moğollar. Hem de ne dönüş! Bülent Ortaçgil, Ezgi Aktan, Harun Tekin, Nejat Yavaşoğulları ve Ezhel gibi onlarca konuğun eşlik ettiği 50. yıl konseri, 9 Şubat 2018’de Zorlu PSM’de gerçekleşti. Sene sonunda sayaç 20’si Avrupa’da 93 konseri gösteriyordu.

Son yıllarda arşivden kayıtlarını çeşitli derlemelerle albümleştiren Moğollar, 2020’de çok özel bir albümle çıkageldi. Hollanda’nın Haarlem şehrindeki Artone Studio’da doğrudan plağa aktarılacak şekilde kaydedilen Anatolian Sun, 53 yılın birikimini ve bitmek tükenmek bilmeyen müzik tutkusunu tüm çıplaklığıyla sergiliyor. Prodüktörlüğünü BaBa ZuLa ve ZeN gruplarıyla, Moğollar sonrasındaki jenerasyonun psikedelik müziğine yön veren isimlerden Murat Ertel’in üstlendiği albümde Cahit Berkay, Emrah Karaca, Serhat Ersöz, Taner Öngür ve Kemal Küçükbakkal kadrosuna asma davul ve bendirde Ümit Adakale eşlik etti. Anatolian Sun, Engin Yörükoğlu’nun ardından kadroya katılan Kemal Küçükbakkal’ın kayıtlarında yer aldığı ilk Moğollar albümü. Night Dreamer Records ve Gülbaba Records ortaklığıyla yayımlanan albümde “Dinleyiverin Gari”, “Düm Tek”, “Ölüler Altın Takar Mı?”, “Bi’ Şey Yapmalı” gibi zamanlar ötesi Moğollar şarkıları, yepyeni bir enerjiyle bir arada.
