Yūko Tsushima ilk kez Türkçede! Booker ödüllü Hang Kang bu kez, durmayan karın altında dostluk ve hafızadan bahsediyor. Gianrico Carofiglio, bir baba oğulun peşinde Marsilya’ya götürüyor okurlarını.
Haziran 2024’te yayımlanmış, merak uyandıran kitaplar.
Benden Kalan Senindir
Stephanie Scott (April)
Gerçek bir olaydan ilhamla yazılmış bu roman; Japonya’da pek dile getirilmeyen, dünyanın kalanında ise hiç bilinmeyen bir iş kolu etrafında dönüyor: Wakaresaseya’lık. Bu kişilerin yapması gereken şey; yuva yıkmak, ayrılmak isteyen eşe azami çıkar sağlamak. Benden Kalan Senindir; eşi Rina’yı baştan çıkarması için Kaitaro adlı birini işe alan Sato’nun asla bir araya gelmemesi gereken bu iki yabancıyı tanıştırmasıyla başlıyor. Gerçeğe ulaşmanın tek yolunu tutkunun ve takıntının izini sürmekte bulan hikâye, cazibe ve kayıp temalarını Japonya’nın büyüleyici manzaraları eşliğinde işliyor.
Beynin Gece Hayatı
Guy Leschziner (Metis)
“Çok uyumak kaçmaktır, uyuyamamaksa yakalanmak.” demiş Freud. Hayatımızın yaklaşık üçte birini uykuda geçiriyoruz ve onun sağlığımız için ne denli önemli olduğunu biliyoruz. Ancak hepimiz sıkı bir uyku çekip, zinde uyanamıyoruz. Nörolog Guy Leschziner, uyku bozuklukları yaşayan hastalarının hikayelerini anlatıyor Beynin Gece Hayatı’nda: Rüyalarında aksiyon sahneleri canlandıran Alex, uykusunda seks yapan Tom, uyurken etrafında ne var ne yok mideye indiren Don ve dahasıyla…
Boncuk
Emirhan Burak Aydın (Holden)
Emirhan Burak Aydın’ın üçüncü kitabının kahramanları hatalıların, ya değişmek ya da hep aynı kalmak isteyenlerin, kabullenemeyenlerin, zorunlu hissedenlerin, kopamayanların, gitmediği yerleri özleyenlerin arasında rahat ederken; gerçeği ve şimdiyi bozguna uğratıyor. Dokuz öykünün ışığında ilerleyen Boncuk, Holden Kitap’ın #BuÜlke serisinin de yeni incisi. Yazarının deyişiyle “serüven hissini unutmuyor, narsisizmden uzak duruyor.”
Cinsel Aykırılıklar
Gayle S. Rubin (İletişim)
Gayle S. Rubin’in 2011’de yazdığı bu kitap, adıyla müsemma kendi rızalarıyla “aykırı’ cinsellikler yaşayanlara ayna tutuyor. Aykırı bulunan, yaftalanan, dizginlenemez, toplumun öteye ittiği cinsellikleri ve cinsiyetleri kurcalarken, yönelimleri ve kimlikleri tartışıyor; sınıflandırmalara ve sınırlara dair sorular soruyor.
Çocuklar Treni
Viola Ardone (Kafka Kitap)
II. Dünya Savaşı’nın sonları; kıtlık, yoksulluk ve soğuk… Değil yedi yaşında bir çocuğun, yeryüzündeki hiçbir bireyin maruz kalmaması için yerinden oynatılması gereken bir dünya… Çocuklar Treni, korkunç bir yıkımın sonrasında yaşanan zorlukları bir çocuğun kalbinden okurun nazarına sunsa da hayalleri için hayatına sarılan ve hayatı için hayaller kuran herkese adanıyor. İtalya’da geçen bu dokunaklı meselin sahibi Viola Ardone ile Türkçede ilk karşılaşmamız.
Deli Bir Düştü Rosa!
Nazlı Yıldırım (Anima)
Annesinin yasını işlediği ilk fotoğraf kitabı Seninle Başım Dertte’den sonra, bu kez lubunya edebiyatına bir can suyu veren Nazlı Yıldırım’ın ilk romanı. Özgürlüğüne sarılmaya çalışan Hediye’nin yaşama tutunarak ait olma çabasıyla düşlerinden çekip çıkardığı Rosa’ya olan tutkusuna tanık olmak için: “Yolun bitimi köprü altına düşüyordu. Hemen kıyısındaki ağacın altına geçtim. Ellerimi ovuşturarak başımı geri attığımda, tepemde hafifçe salınan karartıyla irkildim. Bağcığından asılmış mevsimlik bir ayakkabıydı. Tabanından su damlıyordu. Ölüm, ikinci kez asılmış bir ayakkabıdaydı. Üşüdüm. Tabanından damlayan suyun her düşüşünde kent kalabalıklaştı.”
Gerçek Hayat
Kerem Görkem (Sia Kitap)
Bireysel ve toplumsal kurtuluşun çizgisini sıradanlaşmaktan çekenlere bir yanıt niteliğindeki Gerçek Hayat, arzu ve ihtiyaçlarımızın karşısına tüketim odaklı olmayı koyuyor. Ortak dertlerin, yeni bir kimlik yaratma refleksinin, “başarı”nın kıstasının peşinden koşarken bizi ayıran ve bir araya getiren şeyleri mercek altına alıyor; herkes gibi olmak ve biriciklik arasında sakin ama emin adımlarla yüzüyor.
İnsanların En Gizli Hatırası
Mohamed Mbougar Sarr (Everest)
Senegalli yazar Mohamed Mbougar Sarr’ın, Malili yazar Yambo Ouologuem’in yaşamından ilhamla kurguladığı İnsanların En Gizli Hatırası, intihal suçlamalarının ardından gözden düşen “zenci Rimbaud”nun izini sürüyor türlü ülkelerde. Edebiyat ekosistemi ve edebi kanonuna mercek tutarken; sömürgecilik, erotizm ve hakikatle kurmaca arasındaki çekişmelerle örüyor hikâyesini.
İşaret
Frida İsberg (Domingo)
İzlanda edebiyatının genç, muhalif, güçlü seslerinden Frida Isberg, dünyanın korkuyla mı, yoksa birbirimize inancımızla mı dönmesini istediğimizi soruyor kurgusal bir deneyin gölgesinde. Yakın gelecekte geçen romanın merkezinde bir Empati Testi var. Kişilerin merhamet seviyesini ölçerek güvenliği sağlamayı vadeden bu yeni teknolojinin zorunlu kılınması fikri, halkı ikiye bölüyor pek tabii ki. Ve İşaret, sayfaları çevirdikçe bir sorular yumağına dönüşüyor: “Toplumsal haklar nerede sonlanır, özgür irade nerede başlar? Ütopya ne zaman distopyaya dönüşür? Ortak iyinin ne olduğuna kim karar verecek?”
Kalbin Görünmez Öfkeleri
John Boyne (Delidolu)
Çizgili Pijamalı Çocuk’un yazarı Boyne, her yetenekli kalemin bir gün ulaşmayı arzuladığı “başyapıt sahibi” ünvanını Kalbin Görünmez Öfkeleri’yle taşırken okurunu, 1950’lerde gayrimeşru kabul edilen bir ilişkinin meyvesi olan Cyril’in eşsiz hikâyesiyle tanıştırıyor. Kimlik meselesi, ait olamama ve dışlanma sarmalında gezinen metinde, 70 yıllık bir var olma mücadelesi odakta. Küçük bir çocuktan yaşlı bir erkeğe dönüşmek için sadece bir ömre değil, birkaç cana ihtiyaç duymanın zorluğu üzerine, büyüleyici bir kitap.
Köpeklere ve Duvarlara Dair
Yūko Tsushima (Can)
Japon edebiyatının nitelikli kalemlerinden Yūko Tsushima ile Türkçede tanışma merasimi. Köpekler ve Duvarlara Dair’de, kadınlık penceresinden baktığı bir avuç sayfaya yas duygusunu, kaybetmeyi, terk edilmeyi ve yalnızlığı sığdırıyor Tsushima. Hem kardeş hem evlat hem de anne olarak hayatının farklı periyotlarını masaya yatırırken, aile olmanın yükünü de sırtlanıyor. Bu vesileyle kendi kuşağından bir başka feminist yazar Annie Ernaux’yla 2004’te yaptığı sohbeti Eylül Görmüş çevirisiyle hatırladık; ona da göz atmak isterseniz buradan buyrun.
Kralın Laneti
Will Heinrich (Jaguar)
Mondrian’ın resimleriyle tanışınca, asla onun kadar iyi bir ressam olamayacağına karar verip resim yapmaktan vazgeçen Joseph Malderoyce; etliye sütlüye karışmadan, iyi bir insan olarak yaşamaya çalışan bir adam. Ailesinden yüklü bir miras kalınca, çalışmakta olduğu hukuk firmasındaki işinden istifa edip, isimsiz bir ülkenin en kuzeyinde, adı sanı bilinmeyen bir kasabaya yerleşiyor. Evinin verandasında uyuyan, fena hâlde dövülmüş bir çocuk olan Abel’i bulduğu sabah, Joseph adına büyük bir değişimin başlangıcı oluyor.
Libido Zirvesi: Seks, Ekoloji ve Arzu’nun Çöküşü
Dominic Pettman (Ayrıntı)
Libidonuzun karbon ayak izi nedir? Libidonun azalmasının, çevresel tahribatla paralel ilerlediğini savunan Dominic Pettman, birbirimizle anlamlı bir şekilde ilgilenme kapasitemizin yerini huzursuz, teknolojik olarak geliştirilmiş bir zombi dürtüsü aldıkça; cinsel haz ile insan üremesi arasındaki bağın zayıfladığı, bunun da potansiyel olarak insan neslinin tükenmesine yol açtığı görüşünde. Freud’un “libidinal ekonomi” kavramını “libidinal ekoloji” olarak yeniden tanımlarken; eko-cinsellik, poliamori gibi yeni kültürel ilgi alanlarını da araştırıyor.
Normalliğin Deliliği
Arno Gruen (Kolektif Kitap)
Freud, insanın doğası gereği şiddete meyilli olduğunu söyler. Psikanalist Arno Gruen ise Normalliğin Deliliği’nde bu inanışa kafa tutarak, kötülüğün kökenini irdeliyor. Tezi, insan kaynaklı yıkımın kökeninde öz nefret ve kendine ihanetin yattığı. Sosyoloji ve edebiyatı kesiştirdiği örneklerle fikirlerini desteklerken, bu sarmaldan nasıl çıkacağımızı sormayı da ihmal etmiyor. Muktedirlerin onayı için bağımsızlığından vazgeçen kişi, korku duvarlarıyla çevrili sahte bir benlik inşa etmiş olmaz mı? “Gerçek” ve “normal” etiketleri özünde, bu sahte benlik üstüne kurulmaz mı?
O Eski Türkü
Kevin Barry (Epona)
Daha önce Tanca’ya Gece Feribotu adlı bir kitabı daha Türkçede yayımlanan Kevin Barry, oyun yazarlığıyla kurduğu derin ilişki sayesinde dili eşsiz bir ritimde kullanan, muzip yazarlardan. Hem sıradan hem de sıra dışı insanların deneyimlerini anlattığı 11 öyküden oluşan kitabı O Eski Türkü’yü bu kez, Epona için Begüm Kovulmaz çevirdi. İrlanda’nın yalçın topraklarında tehlikeli işler yürüten, zamansız ve mekânsız karakterlerini yine anlamsızlığın içine sürükleyen Barry, zamanın akışının yarattığı tahribatı kusursuzca sergiliyor.
Orwell’in Gülleri
Rebecca Solnit (Minotor)
George Orwell’in 1936’da diktiği güllerden yola çıkarak, onun hayatının gözden kaçan yönlerini irdeleyen Rebecca Solnit; şaşırtıcı ve ezber bozan bağlantılarla yazarın doğa sevgisinin, siyasi vizyonunu nasıl şekillendirdiğini ortaya koyuyor. İngiltere’nin kömür madenlerinden İspanya İç Savaşı’na, Kolombiya’nın gül fabrikalarından otoriteryanizme uzanarak Orwell’i yeniden keşfetmeyi sağlıyor.
Sabahın Üçü
Gianrico Carofiglio (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)
Epilepsi teşhisi alan genç Antonio, o küçükken ayrılan anne babasıyla birlikte alandaki yetkinliğini duydukları bir doktoru görmek üzere Marsilya’nın yolunu tutuyor Sabahın Üçü’nde. Durum geçici gibi ancak krizlerin tetiklenmediğine emin olmak için Antonio’yu iki gün ve gece boyunca uykusuz bırakacak bir test yapılması gerekiyor; ona babası eşlik ediyor. Böylece 48 saat boyunca müzik, aşk, matematik, felsefe, yani hayat üzerine sohbet ederek şehrin sokaklarında geziniyor, belki de birbirlerini ilk kez tanıyorlar.
Saklı Yürek
Ferzan Özpetek (Can)
Ferzan Özpetek, Türkçedeki diğer romanları Bir Nefes Gibi ve Sen Benim Hayatımsın’da olduğu gibi Saklı Yürek’te de filmlerindeki dokuyu ve tadı satır aralarında hissettiriyor. Roma’yı mesken tutan kitapta, farklı zamanlarda yaşayan iki kadının konuşmaktan ve paylaşmaktan inatla vazgeçmeyişini, onları bir arada tutan büyük bir sır etrafında kurguluyor.
Veda Etmiyorum
Han Kang (April)
Booker ödüllü Vejetaryen’in yazarı Han Kang bu kez, Jeju Adası’nda durmayan kar eşliğinde; üç kadının bakışıyla faili meçhullerin ve sivil katliamlarının kol gezdiği, Güney Kore tarihinin en karanlık zamanlarını anlatıyor. Geçmişle bugün arasında mekik dokuyarak, jenerasyonlar boyunca saklanan sırları ortaya döküyor. “Dostluğa övgünün, travmalara saygının ve unutmaya isyanın romanı” Veda Etmiyorum.
Yüzme Dersleri
Zeynep Alpaslan (Doğan Kitap)
“O kış, penceremden dünyayı seyrediyordum. Ağaçlar çıplak, hava soğuk, güneş solgundu. Kar yağıyordu ve ben, çocukluğumun karlı günlerini hatırlıyordum. Mutsuzdum.” Şiirlerindeki ilhamı dinleyerek doğduğu şehre dönen İris, hayatının aşkı Deniz ve onun ergenlik çağındaki kızı Zoi ile karşılaşıyor; birlikte, sevmeyi ve aile olmayı yeniden öğreniyorlar. Zoi İris’e yüzmeyi ve özgürlüğü, İris de Zoi’ye yaşamayı ve duygularını özgürce hissetmeyi öğretiyor.
Bunlar da var!
Eşitlik Tutkusu – Florent Guénard (Metis)
Bestesiz Güfteler – Cem Behar (YKY)
İçeride Bir Sürü Denyo Var – Tarık Tekoğul (Epona)
Mösyö İbrahim ve Kuran’ın Çiçekleri – Eric Schmitt (Doğan)
Travma ve Anlatı – Deniz Gündoğan İbrişim (Livera)
Mimarlığın Aklı – Ali Artun (İletişim)
Büyük Uçurum Oteli – Stuart Jeffries (Minotor)