“Farklı dönemlerin ürünleri”: Aga B ile yeni albümü “Muaf” üzerine — Sabit

Heyecanla beklediğimiz yeni Aga B albümü Muaf geçtiğimiz hafta Sony Music etiketiyle dijital platformlardaki yerini aldı. Yeni bir prodüksiyon anlayışı, yeni iş birlikleri ve Aga B’nin benzersiz akışıyla şahlanan albümü, İstanbul’da 24 Mart Pazar günü If Performance Hall Beşiktaş’taki lansman konseri öncesinde Aga B ile konuştuk. Muaf’ın Ankara lansmanı ise 20 Nisan’da If Performance Hall’da olacak.

Albümün tamamlanması bir yılı aşkın bir süreyi kapsıyor. Muaf’taki şarkılar çok konsantre ortak bir dönemin ürünü mü, yoksa farklı dönemlere ait olanlar var mı?

Aslında kısa zaman aralığında bitebileceği planlanmış, iskeleti bitmişe yakın bir albümdü ancak türlü aksilik ve hayat akışı, tamamlanmasını geciktirdi. Bu yüzden farklı dönemlerin ürünleri diyebiliriz hemen hemen hepsi için. En eski şarkı “Algımız Pis” misal, en yeni “Halde”. Konsantresi de bende.

Albümdeki parçaların prodüksiyonu için Bugy ve Suppa’yla çalıştın. Suppa senin müziğinde pek de yabancı olduğumuz bir figür değil ama Bugy’nin Muaf albümü için kendisinden pek de duymadığımız sulara daldığını duymak mümkün. Senin için onlarla çalışmak nasıldı? Muaf’ın yolculuğunda nasıl bir rolleri var?

Albüm, herhangi bir sabitten uzak gelişti her anlamda. Suppa’yla yakaladığımız şık, lo-fi bir kıvam var; “3500” ve “Yoğun Solu” da da “Al, Bum”u iyi pekiştirdik aslında. Bugy ise ilgi duyduğum, yeteneğine ve işitsel estetiğine hayran olduğum bi arkadaşım. “Çalışsak nasıl olur”u çok merak ediyordum. Sanırım ben de onun için değişik bir matematiğim ve muhtemelen o da başka şeyler denedi bu yüzden. Herkesin tertemiz emeği, yeteneği Muaf.

Muaf’taki söz yazımını önceki albümlerinle kıyasladığın zaman, yazım aşamasında gözüne çarpan en belirgin farklılıklar neler? Yıllar geçtikçe ilham kaynakların ne yönde şekilleniyor?

İlham kaynağım hep aynı bence. Sadece karşılayışım, yorumlayışım ve tahammülüme göre üslubum değişken. Büyüyoruz ya bir de pişiyoruz her an. Bu albüme dair “daha karanlık” yorumu yapıldı misal. Karanlıktır, doğrudur ama karamsar asla. Bu karanlık da “Agabando” üslubunun etkisi olabilir.

Canlı performanslarındaki yüksek enerjiyle Muaf’taki parçaların nasıl hayat bulacağını merak etmemek elde değil. Lansman konserlerin öncesinde albümün sahneye olacak yansıması hakkında nasıl ipuçları verirsin?

Daha farklı bir setup ile çıkacağız sahneye artık. Daha doğrusu birden fazla setup’ımız olacak, bunlardan biri launchpad+bass ve TT kullanacağımız; ORB1 ve DJ Aslansütü suçortaklı proje. Akustik bi uygulama da çok istiyorum, üzerinde çalışıyoruz bakalım.

https://www.youtube.com/watch?v=PHt2bfBGg50

Albüme birer düetle Ezhel ve Kamufle de konuk oluyor. Yerli hip hop sahnesinin gerçekten zenginleştiği ve zihin açıcı üretimlerin peşi sıra geldiği bir dönemdeyiz. Senin yeni keşfettiğin ve tavsiye etmek isteyeceğin isimler var mı?

Yeni keşfettiğim pek lig yok. Seviyorum, ne iş çıkarsa bir şekilde kulak kabartıyorum, merak ediyorum, bu yüzden biliyorum genelde. Önermeyse; K”st, Şam, Baneva, Delaredo ilk aklıma gelenler. Bir sürü cevher değer var. Herkesin kendi bakması gerek kendi zevk ve filtresiyle. Rap müzikte herkesin keyfine göre iş var. Yeter ki şu popüler algıdan uzaklaşıp bireysel zevklerini keşfedebilsin dinleyiciler, üreticiler.