#GeziyiSavunuyoruz: Sinemacılardan açık çağrı ile dayanışma büyüyor

“Bundan dokuz yıl önce, 2013 yılında vicdanlı insanların kentine sahip çıkmak üzere başlattığı ve ülke geneline yayılıp milyonların paylaştığı Gezi sürecinde nerede duruyorsak, bugün yine oradayız. (…) Anayasal, barışçıl gösteri ve protesto hakkını kullanan vatandaşları şeytanlaştırmak, terörize etmek, cezalandırmak hiçbir erkin haddi de, hakkı da olamaz. (…) Bir korku imparatorluğu kurmak adına girişildiği belli olan bu hukuksuzluğa seyirci kalmayacağız. Susmayacağız. Korkmuyoruz, sinmiyoruz!”

Bu cümleler, yapımcı kimliğiyle hayata geçirdiği Toz Bezi, Çoğunluk, Sivas gibi filmler başta, sinema sektörüne önemli katkıları bulunan Çiğdem Mater’in de aralarında bulunduğu yedi kişinin Gezi Parkı protestoları gerekçe gösterilerek, hukukun esamesinin okunmadığı bir kararla ağır hapis; dört buçuk yıla yakındır hukuk ve mantık dışı şekilde tutuklu olan Osman Kavala’nın ise ağırlaştırılmış müebbet cezalarına çarptırılmaları sonrası, Türkiye sinemasından birçok ismin girişimiyle başlatılan imza kampanyasından. Açık çağrıyla duyurulan ve buradan ulaşılabilen kampanya, tüm sinemacıların katılımını beklemekte. 25 Nisan Pazartesi günü siyasi kaygılarla alındığı su götürmez olan ve hepimizi derinden sarsan bu kararlar, akıl almaz bir adaletsiz örneği ve tarihte kara bir leke olarak hafızalarda her daim yer edinecek.

25 Nisan 2022 günü, davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala’nın “casusluk” suçlamasından beraatına ve tahliyesine hükmedildi; öte yandan daha önceden beraat ettiği “hükümeti devirmeye teşebbüs” suçlamasından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası çarptırıldı. Yine aynı suçlama nedeniyle tutuksuz yargılanan ve yine beraat etmiş olan Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Tayfun Kahraman, Can Atalay, Hakan Altınay, Mine Özerden ve Yiğit Ali Ekmekçi ise 18’er yıl hapis cezası aldılar ve tutuklanarak cezaevine gönderildiler.

Çiğdem Mater’in yargılanma sebebi, Gezi hareketini konu edinmesi planlanan fakat hiçbir zaman çekilmemiş bir belgeseli finanse etmeye çalıştığı iddiasıydı. Duruşmaya katılabilmek için yurt dışından Türkiye’ye gelen Mater, akla hayale sığmayacak bir gerekçeyle özgürlüğünden mahrum edildi. Türkiye sineması adına, belgesel film yapımcılığı adına ve belli ki sanatı bir tehdit unsuru olarak algılayan Türkiye adalet sistemi adına kabul edilemez bir gelişme. Akıl ve vicdan tutulması.

Gezi direnişinin 9. yılına yaklaştığımız şu günlerde geriye dönüp baktığımızda bize kalan en büyük mirasın direnme refleksi olduğunun bilincindeyiz. Şu hayatta ne olursa olsun adaletin bir şekilde tahsis edileceğine dair umudumuz hiç yitmedi, yitmiyor, yitmeyecek. Sinema ve televizyon sektörlerinden kınama ve dayanışma mesajları paylaşan meslek birliklerinin, sendikaların, platformların ve elbette Taksim Dayanışması, Anadolu Kültür, TMMOB’un çağrılarını ve mesajlarını bu sayfada toplayarak yaygınlaştırıyoruz. Yıllardır süren bu hukuksuzluğu, emekleriyle hayatlarımıza değer katan bu insanları özgürlüklerinden alıkoyan cezaları ve üzerimize salınan karanlıkların hiçbirini kabul etmiyoruz. Gezi’yi savunuyoruz!

Sinemacılardan açık çağrı:

Bundan 9 yıl önce, 2013 yılında vicdanlı insanların kentine sahip çıkmak üzere başlattığı ve ülke geneline yayılıp milyonların paylaştığı Gezi sürecinde nerede duruyorsak, bugün yine oradayız. Daha önce aynı suçlamadan beraat etmiş, aralarında meslektaşımız Çiğdem Mater’in de olduğu Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden, Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi’ye verilen 18’er yıllık, Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını kendimize verilmiş sayıyor ve hiçbir somut delile dayanmayan bu karara itiraz ediyoruz. Anayasal, barışçıl gösteri ve protesto hakkını kullanan vatandaşları şeytanlaştırmak, terörize etmek, cezalandırmak hiçbir erkin haddi de, hakkı da olamaz. Biz bu ülkenin sinemacıları olarak içinden çıktığımız toplumun sözü, sesi, yüzüyüz. Bu karar karşısındaki öfkemizi umuda ve cesarete çevirip ülkemizi karanlıktan aydınlığa çıkarmak için elimizden geleni ardımıza koymamayı bir borç; özgürce yaşanacak bir Türkiye’yi hep beraber inşa etmeyi bir görev kabul ediyoruz. 

Bir korku imparatorluğu kurmak adına girişildiği belli olan bu hukuksuzluğa seyirci kalmayacağız. Susmayacağız. Korkmuyoruz, sinmiyoruz!

Sinema sektöründen meslek birliklerinin ortak mesajı:

17 kişinin yargılandığı -kamuoyunda “Gezi Parkı Davası” olarak bilinen- davada aralarında meslektaşlarımız Çiğdem Mater ve Mine Özerden’in de bulunduğu 7 kişiye 18’er yıl hapis cezası, 1 kişiye de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmiştir.

Karara heyetteki üye hakim tarafından konulan muhalefet şerhinde “sanıkların üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmalarına yeter her türlü kuşkudan uzak somut, kesin ve inandırıcı başkaca bir delil bulunmadığından tutuklu sanığın tahliyesine ve diğer sanıkların tutuklanmamasına karar verilmesi” gerektiği ifadesi hiçbir şekilde dikkate alınmamıştır.

Adil yargılanma hakkının korunması, sosyal ve ekonomik hak kayıplarının önlenebilmesi ve vicdanları rahatsız eden sonuçların doğmaması için heyetteki üye hakimin şerhinin dikkate alınması gerekirdi.

Verilen bu hukuksuz karar, yargının bağımsızlığı düşüncesine ve toplumun adalet inancına darbe vurmuş olup, hukukun üstünlüğüne inanan bizler için kabul edilemez niteliktedir.

Kin duygusunun, ötekileştirmenin ve nefret suçunun yerine neşeyi, duyarlılığı ve farklılıklarla bir arada yaşamı savunan bir anlayışla itirazlarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.

Özgürlükleri çalınan tüm bireylerin yanındayız.

Boom Operatörleri Platformu
ÇASOD / Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği
DİSK Sine-Sen / Sinema Emekçileri Sendikası
FST / Film ve Sahne Tasarım Ekipleri Derneği
KTB / Kostüm Tasarımcıları Birliği
KUDA / Kurgucular Dayanışması
Oyuncular Sendikası
POSTPRODER / Post Prodüksiyon Çalışanları Derneği
RAP / Reji Asistanları Platformu
RFYP / Reklam Filmi Yönetmenleri Platformu
SENARİSTBİR / Senaryo ve Diyalog Yazarı Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği
Sinema Televizyon Sendikası
STB / Ses Teknisyenleri Birliği
Steadicam Operatörleri Birliği
Türkiye Focus Puller Platformu

Sinema Televizyon Sendikası’nın mesajı:

Kamuoyuna, 

Aralarında meslektaşımız Çiğdem Mater’in de bulunduğu Gezi davası sanıkları hakkında verilen tutuklama kararına öfkeliyiz. 

Hiçbir delil ve somut gerekçe olmaksızın yıllardır süren bu yargılama süreci ve gelinen nokta, insan haklarına aykırı ve hukuksuzdur. 

Adaletsizliğin yarattığı karanlığın bir an evvel ortadan kalkmasını umut ediyor ve bu uğurda mücadeleye devam diyoruz. 

Arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız.

Oyuncular Sendikası’nın mesajı:

Kamuoyuna,

Gezi direnişi üzerinden 9 yıl geçmişken daha önce de yargılamaya konu olup beraat ile sonuçlanmış kimi eylemler üzerinden yapılan yargılama neticesinde, somut deliller olmaksızın alınan karar ve verilen mahkumiyetler karşısında aklımız, vicdanımız, dilimiz tutuldu. Büyük bir yükün altında, nefes almadan duruyoruz. Adaletsizliğin ve hukuksuzluğun yarattığı bu büyük karanlığa karşı mücadele elbette devam edecek. 

Aydınlık bir gelecek için umut ve kararlılıkla… 

Omuz omuza.

Susma Bitsin’in mesajı:

Hukuksuzluğa karşı susmuyoruz! Çiğdem Mater’in yanındayız!

Sinemacı Çiğdem Mater’in de yargılandığı Gezi davası duruşmasında bir kere daha erkek iktidara ve baskısına karşı direnmenin, hukuksuzluğa karşı çıkmanın nasıl cezalandırıldığını gördük. 

Bu cezanın korkudan ve öfkeden geldiğini, bastırılmaya çalışılan milyonlarca insanın sesinin susturulamayacağını biliyoruz. Siz çekilmemiş bir filmi cezalandırdınız ama biz filmlerimizi yapmaktan ve doğru bildiğimizi haykırmaktan vazgeçmiyoruz. Çünkü biliyoruz ki biz susmazsak biter. 

#ÇiğdemMaterinYanındayız

Kurgucular Dayanışması’nın mesajı:

Sinemacı arkadaşlarımızın da yargılandığı Gezi davası duruşmasında sanıklar, haklarındaki asılsız suçlamalardan daha önce beraat etmiş olmalarına rağmen akıllara ve vicdanlara sığmayacak şekilde ceza aldılar.

Anayasal protesto hakkını bir suç olarak kurgulayanların karşısında, haksız cezalara çarptırılan arkadaşlarımızın yanındayız.

#GeziOnurumuzdur #HepimizOradaydık #GeziyiSavunuyoruz #ÇiğdemMaterinYanındayız

Sinema Emekçileri Sendikası’nın mesajı:

Gezi Davası’nda verilen ceza kararları tümüyle hukuksuzdur. Siyasi bir içerik taşıyan bu mahkûmiyet kararları, esasında tüm topluma verilen bir gözdağıdır. İşçi ve emekçilerin haklarının gasp edildiği, hayat pahalılığının arttığı, gençliğin geleceksizliğe mahkûm edildiği, sanatın kontrol altına alınmaya çalışıldığı, toplumun nefessiz bırakıldığı bir zamanın içinden geçiyoruz. Aynı zamanda tüm bunlara tepkinin de arttığı bir zamanın içinden… 

Emeğimize, yaşamımıza, kentimize, doğamıza ve elbette ki dostlarımıza sahip çıkacağız. 

#BirlikteDeğiştireceğiz! 

Berlin Film Festivali’nin mesajı:
DOCUMENTARIST’in mesajı:

Ülkemizde düşünce ve ifade özgürlüğünü adım adım kısıtlayan baskılar, sinemada sansürü de geri getirmiş, belgesellerin kriminalize edilerek festivallerden çıkarılması ve hedef haline getirilmesi ile başlayan süreç ne yazık ki bugün sinemacıların “çekilmemiş” belgesel projelerinin bile gerekçe gösterilerek hapsedilmesi noktasına ulaşmıştır.

Herkesin bildiği ve söylediği gerçeği bir kez daha tekrar ediyoruz: Hepimiz Gezi’deydik! Sadece bireysel olarak değil, Haziran 2013’te 6. yılını kutlayan genç festivalimizle, filmlerimiz ve kameralarımızla da oradaydık!

Pek çok değerli filmin gerçekleşmesinde emeği olan sinemacı dostlarımız dahil sırf fikirleri ve dik duruşları nedeniyle içeride tutulan herkesin derhal serbest bırakılmasını, asıl Gezi eylemleri sırasında işlenen sekiz cinayetin ve işkencelerin faillerinin yargılanmasını talep ediyoruz.

Bu vesileyle Documentarist olarak, bu onurlu direnişi hatırlatmak üzere, bugüne kadar Gezi üzerine yapılmış belgeselleri sosyal medya hesaplarımızdan yeniden paylaşıyoruz. Herkesi de o döneme dair tanıklıklarını, videolarını ve her tür görüntü kaydını bir kez daha paylaşmaya çağırıyoruz.

#GeziOnurumuzdur #GeziYargılanamaz #HepimizGezideydik

Taksim Dayanışması’nın mesajı:
Anadolu Kültür’ün mesajı:

Anadolu Kültür’ün kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’ya dört buçuk yılı aşan haksız tutukluluğu sonunda verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını; Gezi Davası’nda tutuksuz yargılanan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu’nun mevcut ve eski üyeleri Yiğit Ali Ekmekçi, Ali Hakan Altınay ve Mine Özerden, danışmanlarımızdan Çiğdem Mater ile Taksim Dayanışması’ndan Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’a verilen 18’er yıl hapis cezası ve tutuklama kararını kabul etmiyoruz. Adil, eşit ve özgür bir toplum için mücadele eden Osman Kavala ve diğer yedi isim için adalet yerini bulana dek, davanın takipçisi olmayı kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz. 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İstanbul İl Koordinasyon Kurulu’nun mesajı:
Hafıza Merkezi’nin mesajı:

Anadolu Kültür’ün kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’ya dört buçuk yılı aşan haksız tutukluluğu sonunda verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını; Gezi Davasında tutuksuz yargılanan hak savunucusu yol ve çalışma arkadaşlarımız Ali Hakan Altınay, Can Atalay, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye verilen 18’er yıl hapis cezası ve tutuklama kararını hukuka aykırı buluyoruz ve kabul etmiyoruz.

Akla, vicdana ve hukuka aykırı bu kabul edilemez kararla adalet, eşitlik ve özgürlük talep eden hak savunucularına yargı eliyle zulüm uygulanmakta, tüm sivil toplum susturulmaya çalışılmaktadır. AİHM kararı derhal uygulanmalı, arkadaşlarımız derhal tahliye edilmeli ve yakalama kararları iptal edilmelidir. Türkiye hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Savunucuları Bildirgesi’nin hükümlerine uygun bir şekilde insan hakları savunucularını korumakla yükümlüdür.

Adalet yerine gelene kadar bu davanın takipçisi olmaya kararlılıkla devam edeceğimizi duyururuz.

Barış Akademisyenleri’nin mesajı:

Onurlu #Gezi direnişini ve bugün sonlanan, en başından beri hukuksuz süreçte tutsak alınan onurlu dostlarımızı karalattırmayacağız. 

Birlikteyiz, yanlarındayız, bu daha başlangıç mücadeleye devam! 

#GeziyiSavunuyoruz #OsmanKavalayaÖzgürlük #HerYerTaksimHerYerDireniş

Giriş görseli çizim: Murat Başol