Marjinlerden: Foma Jaremtschuk

“Outsider Art” olarak tanımlanan; sanat kültürü, endüstrisi ve kurumlarının dışında kalan, çoğunlukla sanatçının resmi bir eğitime dayanmadan kendi kendine öğreterek yarattığı çalışmalardan oluşan alanın nev-i şahsına münhasır isimlerinde bu haftaki konuğumuz Foma Jaremtschuk.

Yazı: Yetkin Nural

1907’de Sibirya’nın ufak bir köyünde dünyaya gelen Foma Jaremtschuk’un ilkokul üç terk olduğu ve hiçbir zaman teknik resim dersi almadığı bilgisi dışında 30’larına kadarki hayatına dair pek bir şey bilinmiyor. 1936’da, Stalin rejimi altındaki Sovyetler Birliği’nde devlete iftira atma suçuyla “gulag” adı verilen çalışma kamplarına topladığı çiftçilerden biri olan Jaremtschuk, 1947’de şizofreni teşhisiyle bir akıl hastanesine gönderildi ve 1986’daki ölümüne kadar bu hastanede kaldı.

Jaremtschuk hakkında çok fazla bilgiye sahip olamasak da 1940’ların sonlarından sağlığının giderek kötüleştiği 1960’ların başlarına kadar Profesör Mikhail Kutanin’in bakımı altında kaldığı hastanede oldukça basit malzemeler kullanarak yaptığı, karanlık ve rahatsız edici güzelliğe sahip yüzlerce çizim bize bu talihsiz sanatçı hakkında çok şey anlatıyor.

Foma Jaremtschuk’un doktoru Kutanin’in saklaması nedeniyle keşfedebildiğimiz ve ancak geçtiğimiz senelerde ortaya çıkan çizimleri ile yarattığı grotesk evren her ne kadar ilk bakışta şizofren bir zihnin sürreel kabusları gibi gözükse de hem yaşadığı hayatı hem de Stalin döneminin kamplarında yaşanan terörü gözler önüne seriyor. Jaremtschuk’un çizimlerinde sık sık karşılaştığımız büyük resmedilmiş doktor / hemşire / güvenlik görevlisi ve benzeri otorite figürlerinin; bu figürlerin üzerinde deneyler yaptığı, vücutlarının içi tıbbi çizimlerde olduğu gibi herkesin görebilmesi için açılmış tutsaklar ve hastaların; tüm bu kabusa eşlik eden insan-hayvan-makine karışımı yaratıkların içerisinde bulundukları eylem ve hallere kimi zaman küfür içeren, yer yer de kafiyeli ve öfkeli sayıklamalardan oluşan metinler eşlik ediyor.