2000’lerin aykırı pop sularında yüzen 20 ilk albüm

2000’lerin popüler müzik haritasını çıkarmak isterseniz, çıkış noktanız olarak Animal Collective’i alarak epey geniş bir alana kısa sürede yayılmanız mümkün. Dönemin ruhunu şekillendiren nadide gruplardan biri olan Animal Collective’in her köşesi yaratıcı ve cesur fikirlerle yontulmuş serüvenine start veren efsane albüm Spirit They’re Gone, Spirit They’ve Vanished, 25 Ağustos 2000’de yayımlanmıştı. Grubun besteci ve vokalistlerinden Avey Tare’in Baltimore’dan New York’a taşıdığı hayatının izlerini sürdüğümüz albüm, ilk başta müzisyenin solo olarak yayımlamayı planladığı bir çalışmaymış. Kayıt aşamasında yollarının kesiştiği Panda Bear’in (Noah Lennox) davul çalış stili ve prodüksiyon fikirlerinden fazlasıyla etkilenen Avey Tare, albümü bir duo olarak yayımlamaya karar vermiş. Kapakta Avey Tare & Panda Bear ismi yazsa da, ikiliyi bir araya getiren Geologist’in katılımıyla hayat bulan Animal Collective’in ilk albümü olarak anılıyor Spirit They’re Gone, Spirit They’ve Vanished. Yeri geldiğinde çığlık atmaya, kaotik ses bulutları içinde kaybolmaya ya da biraz nefeslenip kendinizi dinlemeye alanlar bırakıyor. 

Animal Collective’in birçok mecrada “deneysel pop” olarak tanımlanan müzik evreni, geride kalan 20 yılda o kadar farklı yönlere doğru genişledi ki, ismiyle spesifik bir türden ziyade bir yaklaşımı çağrıştıran nadir gruplardan biri oldular. Birçok çağdaşına da ilham kaynağı olduklarına şüphe yok. Bu özel mi özel ilk albümün doğum günü vesilesiyle hatırladığımız 2000’lerin ayrıksı pop sularında yüzen 20 ilk albümle, sörf tahtalarımızı nostalji dalgalarına doğru çeviriyoruz. Spotify listemiz eşliğinde okuyunuz.

Broadcast – The Noise Made By People (2000)

(Tommy Boy) 
Kim: 60’ların deneysel rock grubu The United States of America’ya duydukları ortak beğeni etrafında bir araya gelen İngiliz grup, Stereolab ile olan ruh ikizliğiyle de anılmakta. 
Gerekçe: Bundan 20 yıl önce ya da 20 yıl sonra fark etmez, “geçmişten geleceğe” bakan bu büyülü çağdaş pop klasiği deri altına öyle bir sirayet ediyor ki etkisinden hiçbir şey kaybetmiyor. Film gibi müziğin sözlük tanımlarından biri. 

Black Moth Super Rainbow – Falling Through A Field (2003)  

(Bağımsız)
Kim: TOBACCO projesiyle tanıdığımız Tom Fe’nin düşler âlemine davet eden ve lo-fi pop estetiğini benimsemiş grubu.
Gerekçe: Tom Fe’nin vocoder’lı melodileri, sarmal synth ezgileri ve yaratıcı beatler üzerinde süzülürken gözlerinizi kapattığınızda; etrafınızı renkli bulutlar, tuhaf yaratıklar ve türlü bitkilerin sardığını hissedebilirsiniz.

Peaking Lights – Imaginary Falcons (2009)

(Night-People)
Kim: Aaron Coyes ve Indra Dunis çiftinin synth-pop tınılarına gönül vermiş duosu.
Gerekçe: Eski synthesizerlar, ritim makineleri, silik vokal melodileriyle  “şarkı” tanımını özgür bırakan bir yaklaşım var. Efektlere boğulmuş, kirli ses bütünleriyle hâlâ cesur tınlayan bir estetik öne çıkıyor ama melodik açıdan da oldukça zengin bir albüm.

Xiu Xiu – Knife Play (2002)  

(5 Rue Christine)
Kim: 2009’da Bant organizasyonuyla İstanbul’daki ilk konserini çaldırdığımız Jamie Stewart’ın yalnızca post-punk, synth-pop ve avangart müzik geleneklerinden değil, sinemadan da bolca ilham alan grubu. (Grup ismini de Çinli yönetmen Joan Chen’in filminden alıyor.)
Gerekçe: Ergenlikten bu yana içinizde taşıdığınız tüm depreşmelere, yıkımlara, korkulara, arzulara, dehşetlere hitap edebilecek karanlıkta bir pop deneyi. 

U.S. Girls – Introducing… (2008)

(Siltbreeze) 
Kim: Meghan Remy’nin melodramdan ilham alan noise pop projesi, ilerleyen yıllarda gerçek bir pop orkestrasına evrilecekti… 
Gerekçe: U.S. Girls’ün kaset üzerinden deneyler, dümdüz beatler, yoğun reverb etkisindeki vokallerle kurduğu “gürültülü ve kirli” dönemi, ona ilk vurulmamız. 

Dan Deacon – Spiderman Of The Rings (2007)

(Carpark Records)
Kim: 2000’ler müzik âleminin -muhtemelen- nasıl eğlenileceğini en iyi bilen müzisyeni.
Gerekçe: Nereden ne çıkacağını tahmin etmenin mümkün olmadığı bir oyun oynuyoruz sanki. İniş çıkışlarla dolu şarkı formlarında kaos yaratıp bunu ustalıkla kontrol edebiliyor Dan Deacon. Bütün detaylarıyla heyecan verici bir tanışma!

Nite Jewel – Good Evening (2008)

(Gloriette Records)
Kim: Aynı anda hem Janet Jackson hem Gina X Performance hissi verebilen, Los Angeles’lı müzisyen Ramona Gonzalez.
Gerekçe: Sınırlı bir ses skalasıyla nasıl harikalar yaratabileceğini ispatlıyor Nite Jewel. Diskografisinin sonraki halkaları çok daha cilalı soundlar üzerine inşa edildi ama bu albümün tüm çiğliğiyle gönlümüzde özel bir yeri var.

Micachu & The Shapes – Jewellery (2009)

(Rough Trade Records / Accidental Records)
Kim: Mica Levi, klasik müzik eğitiminden geliyor. Film müziği çalışmaları arasında Jonathan Glazer’ın Under the Skin’inin soundtrack’i de var. Grubu Micachu & The Shapes, adını sonradan Good Sad Happy Bad olarak değiştirdi. 
Gerekçe: Barındırdığı ses çeşitliliği ve malzeme kalitesiyle mideye indirmekten zevk duyulan, hedefi 12’den vuran, kulağa yapışan pop şarkıları.

Peaches – Teaches of Peaches (2000) 

(Kitty-Yo Records)
Kim: Electro’nun, teknonun, punk’ın, rap’in içindeki isyanı tanımlamada destan yazmış Kanadalı müzisyen Merrill Nisker’in projesi. 
Gerekçe: Merrill Nisker, kendi adıyla ilk uzunçalarını aslında 1995 yılında yayımlamıştı. Bu albüm ise Peaches olarak paylaştığı ilk işi. 2000’lere ilk günlerinde ayar vermiş, “cinsellik öğretileriyle” akıllara kazınmış, koltuk tepelerinde kendi başınıza zıplayabilmenizi garantileyen bu çalışma, kendisinin neden sıkı takipte kalmak gerektiğinin ilk ıspatıydı. 

TV On The Radio – Desperate Youth, Blood Thirsty Babes (2004)

(Touch and Go Records)
Kim: Her dönem orijinal olmayı başarmış Brooklyn çıkışlı alternatif pop / rock grubu.
Gerekçe: “Gençler, elinizde büyük bir silah var ama onu yanlış yöne doğrultuyorsunuz” diyor Tunde Adebimpe bu albümde. Toplumsal konularda farkındalık geliştirmek isteyen, politik bir albüm. Tek bir janr ya da etikete de sığdırmak mümkün değil; TV On The Radio’nun tüm kataloğu gibi.

Dâm-Funk – Toeachizown (2009)

(Stones Throw)
Kim: Pasadena, California çıkışlı, funk ve boogie tutkunu müzisyen / prodüktör Damon Garrett Riddick. 
Gerekçe: LA Beat sahnesinden 80’ler geleneklerine ve funk groove’larına kendini bu kadar teslim eden başka bir isim daha çıkmadı. Toeachizown, Prince’in erken dönem işleriyle kıyaslanan bir büyüye sahip.

Gonzales – Gonzales über Alles (2000)

(Kitty-Yo Records)
Kim: Kanadalı müzisyen Chilly Gonzales, senelerdir attığı her adımla zihin açan, ezberbozan, müziğin farklı noktalarına aynı anda temas eden, takip etmesi ciddi keyif veren bir isim.
Gerekçe: Sample yoğun hip-hop’dan caza uzanan unsurların karmaşık ve sürükleyici akışıyla en keyifsiz gününüzde bile iştahınızı açacak. 

Planningtorock – Have It All (2006)

(Chicks on Speed) 
Kim: Berlin’de yerleşik, klasik keman altyapısından gelen müzisyen ve video sanatçısı Jam Rostron’un alter egosu. 
Gerekçe: Yalnızca hayatı değil müziği de zindana çevirebilen konvansiyonları esnetme yetisiyle parlayan kuir bir tasavvurun anlatısı. Vokalinde aynı anda pek çok duyguyu barındırabilen teatral performansıyla yabancılaşma/yabancılaştırılmanın izlerini sürüyor. 

Yeasayer – All Hour Cymbals (2007)

(We Are Free)
Kim:
Aralık 2019’la birlikte tarihe karışan, Brooklyn çıkışlı psikedelik pop grubu.
Gerekçe: Bu albümün geniiiiiiiiş ilham havuzunda Tears for Fears-vari pop hitlerine de Fleetwood Mac, Supertramp gibi 60’lar sonu rock gruplarına da yer var. Ama bu karışımın ortaya çıkardığı sonuç, Yeasayer’ı tam anlamıyla benzersiz kılacak güçte.

Tune-Yards – Bird-Brains (2009)

(4AD)
Kim: Şarkı söyledikçe coşkulandığımız, rengârenk bir ses vadisinden seslenen Merrill Garbus.
Gerekçe: Bird-Brains, ev yapımı ve tek kişinin ürünü olan bir albüm. Elindeki ses kaynaklarını, sınırlarını aşarak kullanmış Garbus; böylelikle ortaya oldukça zengin ve yaratıcı bir ilk albüm çıkarmış. 2010’larda yapacaklarıyla başımızı döndüreceğini bas bas bağırıyor anlayacağınız!

The Avalanches – Since I Left You (2000)

(Modular Recordings)
Kim: Avustralya’dan damarlarında groove akan prodüktör ve müzisyen kolektifi. 
Gerekçe: Sergio Mendes’ten Madonna’ya, Françoise Hardy’den The Duprees’e uzanan sample haritası, ne denli geniş bir müzikal kapsamla karşı karşıya olduğumuzun ipuçlarını verecektir. O kadar sıkı bir albüm ki, ikinci The Avalanches albümü için 16 yıl beklerken Since I Left You’daki fikirlerin hiçbiri orijinalliğini yitirmedi.

Manitoba – Start Breaking My Heart (2001) 

(People Eating Records)
Kim: Sonraları Caribou mahlasına geçecek Torontolu müzisyen Dan Snaith’in ilk alter egosu.
Gerekçe: Kabul, Dan Snaith’in pop damarının henüz kabarmadığı dönemlerden bir kayıt ama parlak prodüksiyon anlayışıyla dönemin elektronik müzik havuzundan sıyrılıyor.

Sun Araw – The Phynx (2008)

(Sun Ark – Not Not Fun)
Kim: Daha önce Magic Lantern ve Vibes gibi gruplarıyla dinlediğimiz Cameron Stallones’in solo projesi. 
Gerekçe: 40 dakikaya yayılan dört şarkıda güneşin parlaklığını da en karanlık kâbusları da derinden hissettiriyor Sun Araw.

Glass Candy – Love Love Love (2003)

(Troubleman United)
Kim: Italians Do It Better etiketinin ardındaki isim Johnny Jewel’ın, 1996’da Portland’da kurduğu synth-pop grubu.
Gerekçe: 80’ler nostaljisinin ana akıma henüz sızmadığı bir tarihte, titizlikle işlenmiş bir zaman yolculuğu söz konusu. Kalbinde Italo disco atan, metaforlarla dolu bir anlatıya sahip Love Love Love, ne yazık ki popüler streaming servislerinin kataloglarında yok. 

John Maus – Love Letters From Hell (2000)

(Bağımsız)
Kim: University of Hawaii’de felsefe öğretmeni, damarlarında 80’ler akan bir müzisyen ya da gerçek bir süper kahraman?
Gerekçe: Bariton vokaller, vintage synth sesleri, tekdüze ritimler… H-Pop (Hypnagogic pop) akımını 2000’lerde yeniden dirilten John Maus ve bu ilk albümünün araladığı kapıdan geçenlerin sayısı hâlâ artmakta.