Boğaziçi Üniversitesi’nde direnişe sergiyle destek
Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan rektör atamasını kabul etmeyen öğrenciler, duruma karşı tepkilerini dile getirmek için gün geçtikçe yeni ve kreatif protesto yöntemlerine başvurmaya devam ediyor. Seslerini duyurabilmek ve kamuoyunun dikkatini çekebilmek adına var güçleriyle çabalayan Boğaziçi öğrencileri, bu kez de kolektif bir sergi fikri geliştirdi.
Okul mensubu olsun olmasın her sanatçının eserlerini gönderebileceği açık bir çağrıyla organizasyonu yapan @bounsergi Twitter hesabı, sergi gününden ve sergiye eşlik eden konser ve diğer gösterilerden renkli fotoğraflar da paylaştı.
22 Ocak’ta Güney Kampüs’ün dört bir yanında sergilenen ve 150’den fazla sanatçının 400’den fazla eserle katılım gösterdiği serginin, ilerleyen günlerde online platformlara da taşınması planlanıyor. Bu amaçla açılan bir Google Drive klasörü üzerinden sergiden çeşitli paylaşımlar yapılmaya başlandı.
Sergide direnişten çekilen fotoğraflardan rektörü protesto eden karikatürlere, yeni afiş tasarımlarından çeşitli pop-up eserlere kadar pek çok farklı çalışma var. Tür ve içerikte herhangi bir kısıtlamaya gidilmeksizin tüm dünyadan yaratıcı işlerle katılıma açık olan sergide, birbirinden farklı pek çok tekniğin bir arada kullanıldığı oldukça renkli çalışmalar ve büyük bir çeşitlilik söz konusuydu.




Kaybolan eserlerin akıbeti
Boğaziçi Üniversitesi Sanatçıları 22 Ocak’taki serginin ardından “kaybolan” eserlere ilişkin yayınladıkları bildirgede, tüm sanatçıları üretmeye, çevrelerini dönüştürmeye ve birleşmeye davet etti.
“İstiyoruz ki, her yerde özgürlük büyüsün, serpilsin ve herkes kendini baskı altında kalmadan ifade edebilsin. Bunun için tüm sanatçıları birleşmeye davet ediyoruz. Birlikte, baskılara inat, onlara aldırmadan ruhumuzu beslemeye ve çevremizi dönüştürmeye devam edelim. Sanatımız engellenemez, kısıtlanamaz, baskılara boyun eğmez. Tüm sanatçıları üretmeye, çevrelerini dönüştürmeye ve birleşmeye davet ediyoruz. Dünya hepimizin emeğiyle güzelleşecek. Hepimizin boynuna vurulan zincirden, kelepçeden kurtulmak için birleşmekten başka şansımız yok.”
Yazı: Bahriye Şevval Gülteki