Fantasmas, The Taste of Things ve bu hafta başka ne izlesek?

2024-06-10 11:30:00 2024-06-10 11:30:00

Yazı: Burcu Teker

Vizyon takviminden ve farklı platformların kataloglarından film, dizi, belgesel ve şov tavsiyelerimizi içeren ne izlesek seçkimizde Peabody Ödüllü Julio Torres’ten yeni bir sürreel komedi harikası Fantasmas, showrunner koltuğunda ilk kez bir kadının oturduğu yeni Star Wars dizisi The Acolyte, 96. Oscar Ödüllerinde En İyi Uluslararası Film dalında Fransa adına yarışan Trần Anh Hùng draması The Taste of Things ve çok daha fazlası yer alıyor.

Fantasmas (HBO Max / BluTV, 7 Haziran)

Nedir: Saturday Night Live ile tanınan yazar, komedyen, aktör Julio Torres’ten zekice hazırlanmış yeni bir absürt komedi deneyimi. Kaybettiği kıymetli küpesini bulma arayışındaki Julio, New York’un alternatif bir versiyonunda türlü karakter ile muhatap olduğu yolculuğa şahitlik etmemiz için zihin katmanlarının kapılarını sonuna dek açıyor bize. Yapım epey keskin. Gündelik, sıradan mevzuları büyülü unsurlar ile harmanlayarak kendi özgün tarifini yakalıyor; hikâyelerini bir araya topladığı anlam, amaç ve bağ arayışındaki insanların ayrıksı hâllerini kucaklıyor.

Neye benzer: Kullanılan temalar ve üslup bakımından benzerlik taşıyan fakat asla tekrara düşmeyen Problemista ve Los Espookys.

Kimler var: Dizinin yazar, yönetmen ve kendisinin kurgusal versiyonu ile başrol kredisini üstlenen Torres’e eşlik eden isimler Aidy Bryant, Emma Stone, Paul Dano, Steve Buscemi, Alexa Demie, Dylan O’Brien. Minimal setlerde rüya gibi bir deneyim yaşatan sinematograf ise Frances Ha ve Lady Bird’den hatırlayacağımız Sam Levy.

The Acolyte (Disney+, 4 Haziran)

Nedir: George Lucas’ın Star Wars prequel üçlemesinin ilk halkası The Phantom Menace için bir tür önsöz niteliği taşıyan ve 100 yıl öncesinde yaşananlar ekseninde dönen sekiz bölümlük seri; Galaktik Cumhuriyet’in altın çağı olarak anılan, Jedi’ların ışığının tüm galaksiyi aydınlattığı, Sith’leri gölgelerde saklanmaya zorladığı dönem High Republic’in sonlarına doğru yükselmeye başlayan karanlığa odaklanıyor. İntikam dürtüsüyle Jedi avına kalkışan Mae (Amandla Stenberg) ile suçu araştırmak için gezegenler arası yollara düşen Master Sol’un (Lee Jung-jae) karşı karşıya kaldıkları musibetin tahmin ettiklerinden çok daha fazlası oluşu üzerinden sadakat, ihanet, intikam, pişmanlık temaları tartışılıyor.

Neye benzer: Tehdit hep vardı ve oradaydı. Olayların başlangıcının derinlerine dalmak isteyen ve İmparatorluk, First Order, The Phantom Menace öncesi anlatı ilgisini çekenler; Skywalker sagasından 200 yıl önceye uzanan Charles Soule romanı Light of the Jedi’a göz atabilir.

Kimler var: Başroldeki Amandla Stenberg, Mae ve Osha isimli ikiz kardeşlere hayat verirken kadroda nüanslı performanslarıyla övgü toplayan diğer oyuncular Lee Jung-jae, Dafne Keen, Jodie Turner-Smith, Charlie Barnett, Rebecca Henderson. Ekran süresi ile tadı damağımızda kalan Carrie-Anne Moss sahnelerini ilerleyen süreçte flashbackler vasıtasıyla izlemeye devam edeceğimiz de ortamlarda konuşulanlar arasında.

Burcu Teker’in The Acolyte’ın yaratıcısı Leslye Headland ve oyuncuları ile gerçekleştirdiği röportajı tek tıkla okumak mümkün.

BUNLAR DA VAR!

Gözden kaçmasın

Sweet Tooth – 3. Sezon (Netflix, 6 Haziran)

Aynı adlı Vertigo/DC grafik romanından Jim Mickle tarafından uyarlanan, baş yapımcılığını Robert Downey Jr. ve partneri Susan Downey’nin üstlendiği serinin üçüncü ve final sezonu. Post apokaliptik bir dünyada kimilerine göre tehlikeli kimilerine göre mucize sayılan yarı insan-yarı hayvan melezlerin hayatta kalma mücadelesini izliyoruz. Gus (Christian Convery), hayatını kurtarması vesilesiyle tanışıp umulmadık bir bağ geliştirdiği Jepperd (Nonso Anozie) ve arkadaşları ile öncelikle annesini, sonra da sorulara makul cevaplar bulmak için Alaska’ya giderken, peşlerindeki insanlar melezlerin doğmasına neden olan illeti ortadan kaldırmak ve dünyayı hatırladıkları hâline geri getirmek için acımasız savaşlar veriyor.

Becoming Karl Lagerfeld (Disney+ / Hulu, 7 Haziran)

Şubat 2019’da 85 yaşında hayata veda eden ikonik modacı Karl Lagerfeld’in 70’ler Paris’inde, Chloé modaevinde hazır giyim tasarımcısı olduğu günlerden üst segment moda dünyasının “Kaizer”i olmasına çıkan yolu takip eden mini seri. Gazeteci Raphaëlle Bacqué’nin, efsane ismin hayatını mercek altına alan biyografisi Kaiser Karl’a dayanan dizide Lagerfeld’in Chanel öncesi dönemi, iş ve aşk hayatındaki kıran kırana mücadele de gözler önüne seriliyor. Başrolde Daniel Brühl var.

Queenie (Disney+ / Hulu, 7 Haziran)

İngiliz yazar Candice Carty-Williams’ın çok satan romanından uyarlanan Queenie; ait hissedememe, yetersizlik, panik hâlinde çaresizlik sancılarıyla kendini gösteren bir “çeyrek asır krizi” anlatısı, keskin bir komedi drama. Uzun süreli ilişkisinin ardından teselliyi olmadık yerlerde arayan ve kendisine yeni bir hayat inşa etmeden önce geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğinin farkına varan Queenie Jenkins (Dionne Brown) merkezde.

La Passion De Dodin Bouffant / The Taste of Things (MUBI, 8 Haziran)

Vietnamlı yönetmen Trần Anh Hùng’a Cannes’da En İyi Yönetmen ödülünü kazandıran, 19. yüzyılda yaşamış ünlü Fransız gastronom Dodin (Benoît Magimel) ile yıllardır umutsuzca sevgi beslediği sadık şefi Eugénie (Juliette Binoche) arasında geçen incelikli sevgiye odaklanan film. Marcel Rouff’un 1920 tarihli romanından uyarlanan yapım için, bazı açılardan Binoche ve Magimel’in kendi hikâyelerinin alternatif bir versiyonu da denebilir. Gerçek hayattaki birlikteliklerinden 24 yaşında Hana isminde bir kızları olan ve film boyunca, aralarındaki neredeyse elle tutulur kimyayı hâlâ hissedebileceğiniz ikilinin ilişkisinin üzerinden 20 yıl geçmiş. Yaklaşık 20 yıldır birlikte olan Dodin – Eugénie ilişkisine tatlı bir referans, değil mi!

How Music Got Free (Paramount+, 11 Haziran)

SXSW’de prömiyer yapan; Grammy ödüllü rap yıldızı Eminem ve basketbol ikonu LeBron James’in yapımcılığını üstlendiği; MP3’ün doğuşundan korsan müziğin yükselişine, müzik endüstrisinin dijital çağa evriliş tarihini gözler önüne seren iki bölümlük belgesel. Müziğin; video ve yayın çağında inanılmaz büyük bir hız ve açlıkla kontrolsüz biçimde paylaşım ve tüketimini sorgulatırken, teknoloji odaklı evrimin artan yeni müzik talebi üzerindeki etkisini de araştırıyor. Belgeselde Eminem, 50 Cent, Della Glover, Rocsi Diaz, Method Man, Timbaland gibi isimlerle yapılan röportajlar mevcut.