Four Tet, Brek ve bu hafta başka ne dinlesek?

Yazı: Ayşenur Kaptanoğlu, Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler, Şevval Öztemur, Utkan Çınar, Zeynep Naz Günsal

Kariyer retrospektifi olarak tanımlanabilecek taptaze BİR Four Tet albümümüz var. Brek, denizi memleket edinmiş bir parça daha bırakıyor kucağımıza. Baby Rose, prodüktörlüğünü BADBADNOTGOOD’un üstlendiği albümünden ilk tekliyi fırlattı.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.


ALBÜM: Four Tet – Three
(Text Records)

Four Tet namıdiğer Kieran Hebden’ın 2017’deki albümü New Energy ile ustalık dönemine geçtiğini söylemiştik. Yeni albümü Three ise âdeta bir kariyer retrospektifi. Kariyeri boyunca elektronik müziğin birçok alt dalına el atan Four Tet, yeni işinde de gayet eklektik bir yaklaşımla karşımızda. Ambient, club house, IDM, trip hop gibi farklı stillerden şarkılarla çok yönlülüğünün bir gösterisini yapıyor. Yılın en şu ana kadarki en iyilerinden biri. 

TEKLİ: The KVB – Overload
(Invada Records)

Darkwave ikilisi The KVB’nin yoldaki albümü Tremors’tan “distopik pop” tadında, içinde bulunduğumuz çağın kara bulutlu tasavvuru. “Başarısızlık korkusundan vazgeçmek ve yaratma arzusunu ortaya koymakla” alakalı olan tekli, bir şeylerin yanlış gittiğine göz kırpan elektronik dokunuşları ve akustik gitarıyla depresif ve güvensiz. İklim krizinden nasibini almış dünyada suların sadece elitlerin bahçeleriyle sınırlı kaldığı geleceğin tasviri olan, kendilerinin yönettiği görsel eşlikçi de Saraceno tarzı mimari heykellerden, Singapur’un yeşil yapılarından ve J.G. Ballard’ın The Drought‘undan esinlenilmiş. 

TEKLİ: Dan Rincon – Cessna
(Castle Face)

OSEES davulcusu Dan Rincon’ın Roedelius, Conrad Schnitzler gibi erken dönem elektronik müziğe yön vermiş figürlerin deneylerinden ilhamla kaydettiği ilk solo uzunçaları Spotlight City, 3 Mayıs’ta geliyor. Çeşitli synth tınılarıyla ilmek ilmek dokunmuş, yarı huzurlu yarı melankolik bir yapay dünya sunan ilk tekli “Cessna” iştah kabartmaya yetiyor. 8 bit video oyunu estetiğindeki klibine ve kapaktaki dünya tatlısına bakılırsa, albümün görsel eşlikçileri de eğlenceli olacak.

TEKLİ: MAY – bu gece
(BBI Music Co.)

Kazakistan asıllı müzisyen ve besteci MAY, bugüne dek yayımladığı İngilizce besteleri, coverları ve Ozan Kınasakal iş birliklerinin ardından ilk Türkçe parçası ile karşımızda. Hiç acelesi olmadan yaydığı sıcak hislerle ördüğü melodik kurgusunu çekici vokal armonileriyle zenginleştiriyor “bu gece”de. Bedroom pop estetiğine yakın bir atmosfere sahip tekli, müzisyenin gitarist ve prodüktör Arda Karaburçak’la ortaklaşa hazırladığı ilk EP’sinin de habercisi aynı zamanda.

TEKLİ: Lava La Rue – Push N Shuv
(Dirty Hit)

İlk stüdyo albümü STARFACE’ten günlük güneşlik bir tekliyle karşımıza gelen müzisyen/yönetmen Aiwa ya da Ava Laurel, Britpop ve funk’ı pürüz bırakmadan birbirine yedirebilen biri. Oyunbaz ve bol pırıltılı parçayı taşıyan flüt melodisi eşliğinde ara ara kendini belli eden cana yakın gitar tıngırtıları ve parçaya groove’unu veren bas notaları patlak synth aranjmanlarının egemenliğinde. Sıcak-soğuk oynayarak bezdiren partnere beyan niteliğindeki parçanın uzaydan absürt yayınlar yapan bağımsız bir televizyon kanalı taklitli ve The Residents referanslı klibine de bir bakın bizce. 

ALBÜM: DJ Strawberry – Beyond
(Outlines)

Lopenstraat basçısı, Algorave Istanbul oluşumunun kurucularından biri olan Emre Öztürk, DJ Strawberry mahlasıyla üretimlerine Berlin’de devam ediyor. Polonyalı plak şirketi Outlines’dan yayımladığı ikinci albümü Beyond, prodüktör için acı ve endişeyle dolu bir sürecin çıktısı; bir nevi kişisel tedavi pratiği. Gönül bağı kurduğu Chicago footwork geleneklerini elektronik müziğin çeşitli leftfield hatlarıyla ustalıkla kesiştiren Beyond’un her vuruşuyla duygu yoğunluğu renk değiştiriyor. Adıyla müsemma synth katmanlarıyla yaptığı ağırbaşlı açılışın ardından keskin beatleriyle bünyeye yayılan “Soyut”, iç sıkışıklığının işitsel tasviri gibi. Sizi avucuna alıp bir güzel yoğurduktan sonra pat diye bittiğinde gözlerinizi açıp biraz afallamanız muhtemel. Kapanış parçası “Feedback Loopjuke” da üst üste dizilmiş ritmik kurguların asla kalabalık duyulmadığı akışkanlığıyla zaman-mekân mefhumlarını ortadan kaldırıyor.  

ALBÜM: The Black Crowes – Happiness Bastards
(Silver Arrow Records)

The Black Crowes 1990’larda nostaljik müzik yapan bir gruptu. ZZ Top, Allman Brothers gibi 70’lerden soundları enerjik ve bir tık daha modern şekilde gayet de iyi katıyorlardı müziklerine. O yıllardan sonra 10 senelik aralarla bir araya gelmeye devam ettiler ve yine on yıllardan birindeyiz. 9. albümleri Happiness Bastards, 30 yıl önceki nostaljik soundlarını devam ettiriyor. Endamları yerinde, Chris Robinson’ın vokalleri gayet güçlü, sıkı çalınmış bir albüm. Ama dedik ya 70’ler rock’n’roll’una özel bir ilginiz varsa…

TEKLİ: Nova Norda – Şerefine
(Bağımsız)

Nova Norda iyimserliği bu kez, rock aranjmanıyla soslanmış bir şarkı ve o denli enerjik klibiyle bulaşıyor üzerimize. “Bak bu dargın biri, öyle büyük yıktın beni.” dediği eski bir aşkın kopardığı yerden yeniden bitmekte olan biri hakkında; her şeyin geçici olduğunu hatırlatan bir iyileşme, güçlenme anlatısı “Şerefine”.

ALBÜM: Tierra Whack – WORLD WIDE WHACK
(Interscope Records)

Altı yıldır beklediğimiz albüm, nihayet şimdi burada. Sıra dışı rapçi, WORLD WIDE WHACK ile hayatının hem önceden hem ünlendikten sonraki tuhaflıklarını, ruh sağlığındaki iniş çıkışları ve yalnızlığı her zamanki ters köşe mizahıyla betimlediği rengârenk bir otoportre yaratmış. Kendini -Alex Da Corte tasarımı kapakta da görülebilecek- Pierrot ilhamlı bir palyaçonun alter egosuna teslim ederek her zamankinden daha çocuksu ve samimi bir üslupla, son altı yılda içinden geçtiği epey karanlık zamanların kafa yapısını aktarıyor tüm içtenliğiyle. Skeçimsi uzunlukta denebilecek parçaların birinden diğerine kararlı geçişlerle ilerleyen albümün prodüksiyonu ise Whack’in garip süzgecinden geçmiş R&B – trap desenleri ve yer yer esprili caz esintileri içeriyor.

TEKLİ: Brian Eno – All I Remember
(Universal Music)

Gary Hustwit imzalı yeni Brian Eno belgeseli Eno’nun kapanışını yapan şarkı. Daima üreterek, kendini tutkuyla ifade ederek geçmiş bir ömrün huzurlu yanıyla buruk nostaljisi iliklere kadar işliyor “All I Remember”da. Tıpkı hayat boyu kurulan yakınlıkların, zamanın, belleğin dönüştüğü gibi mesafesini yeniden ve yeniden yaratan geometrik çerçeveler içinde, onların ilişkisini incelikle sunarak akan klibi de nefis.

EP: Godwin – Road To Nirvana
(Sony Music)

Nijerya’nın Kaduna kentinden seslenen Godwin, bir süredir Afrika müziklerinin kimi klasik parçalarına yaptığı coverlarla sosyal medyada dikkatleri çekiyordu. Soul, R&B ve Afrobeats unsurlarını tek potada buluşturduğu ilk EP’si Road To Nirvana da şarkı yazarlığıyla etkileyici bir tanışma merasimi. Dokunaklı sözleriyle kayıp, affediş, umut gibi başlıkları kurcalayan koleksiyondan “Proud of You” için çekilen klip de burada.

TEKLİ: Brek – Gece Beni Almadan
(KARE Müzikevi)

Kapağındaki düşük çözünürlüklü gün batımından introsundaki narin flüt solosunu vokallere bağlayan sıcak gitar yürüyüşüne kadar nostaljik hislerle kuşanmış bir Brek şarkısı huzurlarınızda. Adalara, gemilere, sulara sıkça dokunan müzik koleksiyonuna, denizi memleket edinmiş bir parça daha bırakıyor; ipek sesiyle “Eskimiş ve bozulmuş; senin çocuk, adam olmuş. Düştüğü her delikte biraz daha yok olurmuş. Tut elimden gece beni almadan.” diyor Brek. Kızılok yumuşaklığını sevenlere, döndüre döndüre dinlemelik bir buluşma.

ALBÜM: The Dandy Warhols – ROCKMAKER
(Sunset Blvd Records)

İnsanlar 2000’lerin başında The Dandy Warhols’un ne kadar büyük olduğunu unutuyor. Thirteen Tales from Urban Bohemia isimli albümleriyle festival headlinerlığı mertebelerine ulaşmışlardı. Sonra yeni yüzyılda gün geçtikçe manalarını ve yollarını kaybettiler… Urban Bohemia ve önceki işleri ise zamanın testine hâlâ dayanmakta. Kariyerlerinin 30. yılında yeni albümleri ile tekrar zirvedeki günlerini hatırlatıyorlar. Evet tarzları şu an çok da geçer akçe olmasa da soundlarındaki özgür ve arıza ruh hiç yaşlanmıyor. İlk dönemlerin ham yaklaşımını, gerçek rock’n’roll atmosferini sunuyorlar bize. Slash, Debbie Harry gibi konuklar da albüme hak ettiği sosları ekliyor.  

EP: Adrienne Lenker – i won’t let go of your hand
(Bağımsız)

Big Thief’in Adrianne Lenker’ı 22 Mart’ta yeni stüdyo albümü Bright Future’u piyasaya sürmeden önce Filistinli bir yardım kurumuna destek amacıyla altı parçalık bir EP ile çıkageldi. Müzisyenin Gazze’de acil ateşkes çağrısını da yineleyerek paylaştığı i won’t let go of your hand adlı EP’nin tüm geliri, Palestine Children’s Relief Fund / Filistin Çocuk Yardım Fonu’na aktarılacak. Bandcamp üzerinden erişime açılan EP’deki parçalar yazıldıkları anda kaydedilmiş. 

ALBÜM: Güneş Özgeç – Kertenkele Kraliçenin Zamansız Masalları
(Bağımsız)

Jim Morrison’ın “I am the Lizard King, I can do anything.” (Ben Kertenkele Kralım, ne istersem yaparım.) sözündeki ilham veren duruş ve Göbeklitepe’de yaşanmış büyülü bir ânın hatırası adını veriyor Güneş Özgeç’in ilk albümüne. Taşları; Likya Uygarlığı’nda serpilmiş kadınların başkaldırısından 6-7 Eylül ihanetinin yaşandığı 1950’ler İstanbul’una, araba yolculuklarında dalınan gündüz düşlerinden aşkla taşmış iki kişi arasındaki sahici samimiyetin şehvetiyle yanan anlara ve bugünün yaşantısına dair türlü kayboluşlara uzanan hikâyelerle döşenmiş bir müzikal patika… Çatısı ise zamansızlık.

TEKLİ: Ride – Monaco
(Wichita Recordings Ltd.)

Neredeyse 40 yıllık shoegaze bileşimi, 10 yıl evvelki tekrar toplaşmalarının ardından üçüncü albümü olacak Interplay’i 29 Mart’ta serbest bırakacak. Albümden alımlı, yüksek enerjili ve epey akılda kalıcı bu tekli, bilindik soundlarına rock ve elektronik öğeleri yedirdikleri yeni ufuklar keşfettiklerinin bir habercisi. Synth akorları ve zıpır bir beat eşliğinde kaotik bir kapitalizm yergisi dinliyoruz.

TEKLİ: Baby Rose & BADBADNOTGOOD – One Last Dance
(Secretly Canadian)

Bir aşk filminin sonunda kalbine daha yakından bakma şansını elde ettiğimiz dağılmış, özlem dolu, gurursuz ve güçlü kadın; hikâyesiyle vedalaşırken kulağında çalan şarkı “One Last Dance” olabilir. R&B müzisyeni Baby Rose’un prodüktörlüğünü BADBADNOTGOOD’un üstlendiği Slow Burn albümünün habercisi olan baş tekli, ikili bir araya geldiği günün akşamına doğru grubun akorları ve Rose’un yürekten gelen lirikleriyle pişmiş. “One Last Dance”, müzisyenin ilişkisinde onu hikâyenin kötüsü olarak gören birine olan özlemini ve sevgisinden beslenip melankolik caz esintileriyle filizlenmiş. 

TEKLİ: Chanel Beads – Embarrassed Dog
(Jagjaguwar)

New Yorklu müzisyen Shane Lavers’ın projesi Chanel Beads diskografisinin ilk uzunçaları için alarmları 19 Nisan’a kurmuşken, “Embarrassed Dog” ile ısınma turları devam ediyor. Sofistike müzik ögelerinin belirgin baslar, yormayan melodilerle yoğrulduğu bu teklide Lavers, köpeği sembolik olarak aidiyeti irdeleyen genç hâlinin bir formu olarak göstermiş. Melankolik hisleri ve varoluşun bulanıklığını dalga dalga kıyıya taşıyan parçanın politik estetiğinin videosu için de şuraya. 

TEKLİ: Poppy Ajudha – My Future
(Bağımsız)

Londralı müzisyen Poppy Ajudha tapteze teklisinde dinamik vokalleriyle artık kendini önceliklendirdiğini duyuruyor. Enerjisi yerinde bir pop parçası olan “My Future”, hip hop esintileri ve neo-soul gibi türlerden de ilham alıyor. Kendinize sarılmak, biraz kendinizi sevme antrenmanı yapmak için birebir. Ajudha şarkının onun için nasıl bir dönüm noktası olduğunu şöyle anlatıyor: “Bu şarkı, hayallerimi ve arzularımı ilk sıraya koymanın ve otantik benliğimin keyfini çıkarabilmenin bir kutlaması. Hayatımdaki en önemli gerçek, insanlar gelip geçebilirliği ama ben müziğime her zaman sahip olacağım; bu benim en önemli değişmezim ve her zaman ilk aşkım olacak.”

TEKLİ: Metronomy & Pan Amsterdam – Nice Town
(Ninja Tune / GRGDN Müzik)

MC ve trompetçi Pan Amsterdam’la beraberliklerinde Metronomy’nin kurucusu Joe Mount, konuk müzisyene birkaç tane ses dosyası göndermiş ve Pan Amsterdam da hemen bir tanesine odaklanıp üstüne eklemlenerek “Nice Town”u doğurmuş. Bu şarkı, müzisyenin kendi içi- dışı, somut-soyut olgular arasındaki çatışmalarıyla ilgiliymiş. Nihahi amacının elle tutulamaz bir şey olduğunu hatırlatırken buluyormuş kendini. Bu retro havalı parçayı dinledikten sonra beraberinde yayımlanan iki remikse de göz atmayı unutmayın, bizden demesi.

TEKLİ: Coffins – Things Infestation
(Relapse Records)

Japon death metal dörtlüsü Coffins, beş yıllık aranın ardından yeni bir albüm için 29 Mart’a randevu vermişti. Sinister Oath adını taşıyacak koleksiyondan dinlediğimiz üçüncü tadımlık “Things Infestation”, grubun kıtır kıtır sound’unu eksiksiz, hatta narin kulakları epey hırpalayacak yükseklikte önümüze getiriyor. Türün en çiğ örneklerinden birini icra eden Coffins, 25 yılı aşan serüveninde bildiğini yapmaktan asla vazgeçmiyor.

TEKLİ: Mount Kimbie & King Krule – Empty and Silent
(Warp Records)

Mount Kimbie, 5 Nisan’da salıvereceği The Sunset Violent vesilesiyle aralarına King Krule’u katmış yine. Tekil synth notalarıyla ve bol reverb’lü, bazen atonal ve düzensiz gitar riffleriyle zihni hem canlandırıp hem dindiriyor gibi. Albüm kapsamında gruba katılan Marc Pell’in motorik ritmi ve Andrea Balency-Béar’in ılık geri vokalinin de eklendiği teklinin tınısı sakin ama alabildiğine geniş. Klibin de yakaladığına benzer, bitkin ama huzurlu bir yol gezisi atmosferi içinde. Krule’u LP’den “Boxing” adlı parçada da dinleyeceğiz.

EP: light motiv – KOY
(Shalgam Records)

İzmirli müzisyen Sarp Öztürk’ün tek başına yapıp 2019-2021 aralığında yayımladığı kayıtlarla lo-fi rock’n’roll titreşimleri savurmuştu light motiv. Geçtiğimiz haftalarda Hav Hav!’la verdiği konserlerle yeniden canlanmasının yarattığı sevinç dalgasını iştah açıcı tekliler takip etmişti. Şimdi de beş parçalık bir kısaçalarla; reverb banyosuna batırılmış gitarları ve düşsel atmosferiyle sarıp sarmalıyor. Favorilerimizden “SOLUK”un ağır çekim açılışının ardından bas groove’una kapılmak çok eğlenceli.

ALBÜM: Boeckner – Boeckner!
(Sub Pop)

Wolf Parade, Operators ve Handsome Furs gibi grupların üyesi Dan Boeckner, ilk solo albümüyle aramızda. Kayıt ve prodüksiyonunda Randall Dunn imzası taşıyan sekiz parçalık koleksiyonda müzisyene davulda Matt Chamberlain, gitarda Brad Laner ve Jeremy Guadet eşlik ediyor. Boeckner’in “Stockhausen’den Tom Waits’e tüm ilham kaynaklarına” izler barındırdığına işaret ettiği albüm, incelikli şarkı yazımı ve kirli gitarlarıyla kana hemen karışmakta.

TEKLİ: Drahla – Grief in Phantasia
(Captured Tracks)

angelpost adlı albüm için haftaları sayan Drahla’nın yeni parçasında sandalyenize sıkı sıkı tutunun. Zira hızlı ve gürültülü bir yolculuğa çıkıyoruz. Leeds çıkışlı post-punk ekibi ilk saniyesinden başlayarak deneyselliğinden ödün vermeyen, dağınık ve bazen de zorlayıcı olabilecek bir ses evreni yaratıyor dinleyiciye. İçinde kaybolacağınız şarkıyı grup da albümün “kaosunu ve sakinliğini özetlediği için” koleksiyonun kapanış parçası olarak düşünmüş. 

TEKLİ: Rufus Wainwright – Perfect Day
(Light in the Attic)

20 Nisan’a tarihlenen Lou Reed tribute albümü The Power of the Heart’tan Keith Richards’ın “I’m Waiting for the Man” yorumlamasından sonra ikinci güzellik de yayında. Light in the Attic’in bu projesi için Reed’in ismiyle özdeşleşmiş şarkılarında birini seslendiren Wainwright parçanın orjinalindeki piyano, trompet, yaylılarla büyüyen prodüksiyondan vazgeçip yalnızca kendi vokalleri ve elektro gitarla bir yol izlemiş. Wainwright aynı anda Reed’i de ne kadar özlediğini dinleyene geçirirken, şarkının mesajını da kadife sesinde korumayı başarıyor.