Jane Weaver, Caribou ve bu hafta başka ne dinlesek?

Yazı: Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler, Şevval Öztemur, Utkan Çınar, Zeynep Naz Günsal

Jane Weaver, prodüktör koltuğunu John Parish’e teslim ettiği yeni albümüyle aramızda. Caribou’nun yeni teklisi “Honey”nin baş döndüren bir klibi var. Dirty Three, 12 yıl aranın ardından bir albüm kaydetmiş; ilk parça yayında.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.


ALBÜM: Jane Weaver – Love In Constant Spectacle 
(Fire Records) 

İngiliz müzisyen ve besteci Jane Weaver’ın Flock’u (2021) takip eden, başlık şarkısı dört ay evvel şu animasyon harikası kliple yayımlanmış albümü Love In Constant Spectacle gizemli biçimde aydınlatıcı; literatürü bütün üstü kapalılığına rağmen çok açık ve içten. Weaver’ın groove’u motorik, bas vuruşları doğrudan ve kararlı parçaları coşkun fuzz pedallarından süzülen riffler ve tonu dahi katartik synth melodileriyle alabildiğine büyülü bir mecra türetiyor. Psikedelik olduğu kadar romantik, tüm kozmik kalitesine rağmen dünyevi bir elektro-folk albümü. Parıltısını üzerinize kaplayıp kendi eterine karıştırması muhtemel. En son Dry Cleaning ve PJ Harvey ile stüdyoya giren üstat John Parish de albümün prodüksiyonunda.

TEKLİ: Gökçe Coşkun – Sabahın 5’i
(Vana Papa Records)

“Uyanır gözlerim, sana sürüklenmek için” diyerek içinde kavrulan tutkuya ses veriyor yeni parçasında Gökçe Coşkun. Sinematik bir atmosfere sahip, yaylı kompozisyonlarının da bunda rolü büyük ama Coşkun’un hisli yorumunun bu havayı körüklediğine şüphe yok. Parçanın prodüksiyonu ve düzenlemesi Berkay Küçükbaşlar’a ait. İkinci albüm için geri sayım resmen başladı.

TEKLİ: Adult Jazz – Marquee
(Spare Thought)

Aynı piyano akorunun tekrarıyla başlayan parçanın anatomisi başta yaylı ve vokallerle sade gibi görünse de çok geçmeden senkoplarla başımızı döndürüyor. Üçüncü dakikasından sonra keman ve violalarla baştakinden bambaşka bir dünya yaratan “Marquee”nin aranjmanı beklenmedik kararlar ve dönüşlerle dolu. Bir şarkı dinlemenin ötesinde bir deneyim sunan yeni Adult Jazz güzelliğinin kafa karıştırıcı hâline bir de kendiniz şahit olun.

TEKLİ: James Elkington & Nathan Salsburg – Death Wishes To Kill
(Paradise of Bachelors)

Gitarist James Elkington ile Nathan Salsburg dokuz yıl aradan sonra yeniden bir ortaklıkla yayımlayacakları üçüncü albümleri All Gist için 12 Nisan’a randevu verdi. Uzunçaların baş teklisi Neneh Cherry’nin “Buffola Stance” şarkısından sonra kapıları çalan ikinci tekli “Death Wishes To Kill”, adını T.F. Powys’in romanı Unclay’in bir bölümünden almış. Telliler, yaylılar ve üflemelilerle bezeli parça, aşkın kemanıyla Wanees Zarour ile basçı Nick Macri katkılarıyla dolup taşıyor. 

ALBÜM: Søren Huss – Vi Fik Mere, End Vi Kom For
(Universal Music)

Ağır bir depresyon nelere yol açabilir? İhtimallerden birinin, bir müzisyenin bugüne dek kaydettiği en iyi şarkılardan bazılarını taşıyan bir albüm olabileceğini kanıtlıyor Vi Fik Mere, End Vi Kom For. Sık rastlanmayan bir özelliği de aşırı etkileyici bir açılışa sahip olması. Takılıp kalmazsanız, devamında da müziğin büyüsüne bulanacaksınız bol bol. Kuzeyin dingin, kırılgan tınılarını, yaylıların peşinde hayallere dalmayı sevenler kaçırmasın. 

ALBÜM: Khruangbin – A LA SALA
(Dead Oceans)

Psikedelik müziği soul ve funk ile buluşturan karakteristik stiliyle, yüzünüze hafif bir rüzgâr gibi çarpan gitar numaraları ve düşük ritim kurgularıyla kalpleri çalan Khruangbin’in yeni uzunçaları. Houston çıkışlı grubun beşinci stüdyo albümü olan A LA SALA, üçlünün kurduğu narin sonik evrene ne denli hâkim olduğunun bir kanıtı. Şaşırtmıyor ama katman katman tüm sesler pürüzsüz bir şekilde kana karışıyor.  

ALBÜM: Pye Corner Audio – The Endless Echo
(Ghost Box)

Nerede başlayıp nerede bittiği belli olmayan bir pasajlar bütünü The Endless Echo. Tansiyonu düşüp yükseliyor, ses makinelerinin nefes alıp verdiğine tanık ettiriyor. Martin Jenkins, dizi ve belgeseller için yaptığı bestelerin ardından bu albüme de hayalî bir filmin müziğini yaratır gibi yaklaşmış. Sonuç, PCA kataloğunun en karanlık ve dipsiz kuyularından biri. Harika!

TEKLİ: Nat Harvie & Alan Sparhawk – Red
(Boiled Records)

“Kendimle ilgili hiçbir şeyi tanımlamak zorunda kalmasaydım nasıl biri olurdum?” sorusunun izini süren yeni Nat Harvey albümü New Virginity için takvimlerde 7 Haziran işaretlendi. Gitar ve vokallerde Low’dan Alan Sparhawk’un, saksafonda Cole Pulice’ın katkılarını duyduğumuz “Red”, bozuk seslerin ördüğü bir gölgenin altında, nefeslilerin üflediği ferahlıkla ara ara yoklayan kalp çarpıntısı ritmi arasında yolunu bulmaya çalışan, oldukça etkileyici bir şarkı.

ALBÜM: Still Corners – Dream Talk
(Wrecking Light Records)

Still Corners duosunun altıncı stüdyo albümünde baştan ayağa “dream pop” yazılı. En başta albümün adı ve kapak görseliyle yaratılan rüya evreni, henüz açılış şarkısında Tessa Murray’in Lana Del Rey’i andıran vokalleriyle desteklenip, koleksiyon özellikle bütünüyle dinlendiğinde atmosferik bir mod yakalıyor. Albümün çıkış teklilerinden “Secret World” hem ritmindeki hem Murray’in sesindeki flörtöz hâliyle hemen kendine çekiyor, ilk dinleyişte albümün öne çıkan güzelliklerinden diyebiliriz. Synthlerin arasında kaybolup bir süreliğine gündelik sorunlardan kaçmak isterseniz Dream Talk bu ihtiyacı tamamen karşılayacaktır. Bir de hatırlatma: Still Corners, 24-25 Mayıs’ta Salon sahnesinde.

TEKLİ: System Olympia & Working Men’s Club – Sanctified
(Okay Nature)

Londra’da yaşayan İtalyan prodüktör System Olympia, geçtiğimiz yıl New Erotica Collection adlı albümüyle Bant Mag. ahalisinin playlistlerine en çok sızan isimlerden biri olmuştu. 80’ler çağrışımlı lo-fi ve seksi dans kesitleri kurgulama yetisi, dinleyeni terleten bir akış hâlini beraberinde getiriyor. Yorkshire çıkışlı post-punk grubu Working Men’s Club’la güçlerini birleştirdiği yeni teklisi de nostalji ve cazibeli bir ısıyla sarıp sarmalıyor. Dört parçalık Sanctified EP’si de 16 Mayıs’ta System Olympia’nın kurucusu olduğu Okay Nature etiketiyle yayımlanacak. 

TEKLİ: NxWorries – 86Sentra
(Stones Throw Records)

Şapkadan çıkardığı tavşanlara alıştıran yetenek kumkuması Anderson .Paak’ın, Bruno Mars ortaklığı Silk Sonic ve nefis ikili DOMi & JD Beck’e verdiği desteğin ardından, bu kez loop canavarı Knxwledge’la sekiz yıllık aradan sonra kaydettiği yeni albüm Why Lawd, haziranda pistlere iniş yapacak. Nostaljik tınılı, akılda kalıcı, melodik zemin üzerinde akan dinamik rapiyle tadı damakta bırakan, soul enerjisiyle kanı kaynatan bir şarkı “86Sentra”. 

TEKLİ: Dilhan Şeşen – Şeker
(Lilac Noia Records)

Söz – Müzik: Mabel Matiz külliyatı genişlemeye devam ediyor. Kendisinin, besteciliğe dair alametifarikası olduğunu söylemekte bir beis görmediğimiz pek davetkâr, duygusundaki yoğunluğu sadelikte bulan introlarından biriyle dinleyeni aniden çarpıveren, tesiri yüksek dizelerini kavuşturan “Şeker”, Dilhan Şeşen’in hikâye anlatıcılığındaki marifetini sergilediği narin yorumu ve Emre Malikler elinden çıkmış katmanlı prodüksiyonuyla tepenize bir melankoli bulutu yerleştirecek gibi görünüyor. Annemizin kollarında bile öyle huzur bulamadıklarımıza, onunla birlikte kendimizden bir parçayı da bıraktığımızı anladıklarımıza gidiyor. Şeşen’in güzel yüzünü takip ederek Kadıköy sokaklarında dolaştıran Mansur Türkistani imzalı klibe de bir uğrayın bizce. 

ALBÜM: Annie-Claude Deschênes – LES MANIÈRES DE TABLE
(Italians Do It Better)

Amansız, cesur ve çılgın bir dinletiyle elektronik müziğin başını çekmiş isimlere selamda dururken bizleri durmak bilmez süratte bir yolculuğa çıkaran Deschênes’nin debut albümü, pandemi sırasında yaptığı ve aslında başta hiç yayımlamaya niyeti olmayan parçaların bütünü. Adrenal bezlere amansızca hücum eden bu albümle tümüyle ve en zevkli biçimde perişan eden ayrıksı sanatçının “sofra adabı”yla kastettiği, masa örtüsünü üstündeki tabakları tek hamlede yan duvara savurduktan sonra boynuna bağlayıp sofranın üstünden ışık hızında bir kurşun gibi uzaya ateşlenmek olmalı. Dutchess Says ekibinden de bilebileceğimiz, neredeyse 20 yıldır Montreal bağımsız müzik sahnesinin en sıra dışı isimlerinden olan performans sanatçısından fütürist ve gotik bir distopyadan seslenen sürüşlü, saf enerji bir dinleti. Albümün başlık parçasına ait, mesajı gayet özetleyici görsel eşlikçiyi şöyle bırakalım.

TEKLİ: LA Priest – City Warm Heart
(Domino Recording Co / GRGDN Müzik) 

3 Mayıs’ta beklenen kısaçaları La Fusion’dan tuhaf ve alışılmadık groove’uyla hemen tavlayan kıpır kıpır bir tekli buyuran Sam Eastgate, geçen yılki albümü Fase Luna’nın da büyük kısmını kaydettiği Kosta Rika ormanlarında bestelemiş bu renkli ve uçarı parçayı. Cana yakın olduğu kadar yüce de bir tınıya sahip olan “City Warm Heart”ta La Priest, çekildiği inzivadan şehri yad edermiş gibi. Müzisyenin ormanın derinliklerinde tek başına jamlerken yarı-robot bir şantöze dönüştüğü klibi kesinlikle bir izlenmeli. 

TEKLİ: Les Savy Fav – Limo Scene
(Frenchkiss Records)

New York merkezli Les Savy Fav 14 yıldan sonra ilk uzunçalarlarının müjdesini verdi. OUI, LSF’in üçüncü teklisi olarak yayımlanan “Limo Scene”in kısa sürede aklınıza ve kanınıza girmesi çok muhtemel. Davullarıyla hareket geçiren post-punk güzelliği kapanışa yakın The Rivingstons’dan Turner Rocky Wilson Jr.’ın sonradan birçok kere kesilip kopyalanıp kullanılan “Pappa-Oom-Mow-Mow”una da yer veriyor. Grubun tekli hakkında yaptığı açıklamada da müzik mirasına bir aşk mektubu olabileceğini ama daha çok müzik mirasına kafa tuttuklarını söylüyor. 

TEKLİ: REZN – Chasm
(Sargent House)

Temmuz 2021’de önceki albüm Solace (2023) ile beraber kaydedilmiş fakat 14 Haziran’da salıverilecek Burden’dan kıyamet habercisi gibi bir tekliyle listemize bodoslama dalıyor Chicago çıkışlı yeraltı metal güruhu. Progresif temaları psikedelik ve shogaze tadında öğelerle harmanlamasıyla biliniyor REZN. Solace’dan çok daha karanlık ve sefil yerlere gidildiğini beyan eden ekibin albümden paylaştığı bu ilk parça vahşi riffleri ve serrrrt mi serrrt davul vuruşlarıyla dinleyenin üstüne darbe darbe iner nitelikte. Parça bize karşı ne kadar acımasızsa,Tom Conway ve Chris Owsiany’nin elinden çıkmış klibi de süjesi olan hademeye karşı öyle. 

TEKLİ: Selin Sümbültepe – Ma Ureedu
(MDLBEAST Records)

Selin Sümbültepe’nin müzikal serüvenindeki kabuk değişiminin bir belgesi olarak kaydettiği, Arapça ve Türkçe sözlü kısaçaları Hemhâl’den ilk tadımlığa hoş geldiniz. Hataylı köklerinden gelen sesleri cömertçe karıştırdığı “Ma Ureedu”, müzisyenin büyük nenesi tarafından kaleme alınmış sözlerin sıcacık titreşimleriyle yüzünüze bir gülümseme konduracak. İyi arkadaş olabilmiş iki sevgilinin Hatay ve Mardin fonundaki eğlencesine tanık eden, renkleriyle göz şenlendiren Taha Balta imzalı klip de ne tatlı bir eşlikçi olmuş. 

ALBÜM: Vampire Weekend – Only God Was Above Us
(Columbia Records)

Amerikalı rock grubu Vampire Weekend’in diskografisine beşinci uzun armağanı Only God Was Above Us. Nostaljik, şiirsel, hüzünlü, neşeli, maceralı, varoluşsal bir yerlerden sesleniyor. Enstrümantal açıdan bardağı dolup taşıran albümün iskeleti ışıl ışıl melodileri, dansa davet eden ritimleri, dramatik yaylıları, çarpık ve kaygan gitarlarının Ezra Koenig’in derin lirikleriyle buluşmasıyla sağlamca duruyor. 10 parçalık albümün “F*** the world” ile açılışı yaptıktan sonra “Hope” isimli şarkıyla bitmesi de dinleyiciye ne anlatmak istediğini oldukça görünür kılmış: Vazgeçişlerden umuda doğru bir salınış. 

ALBÜM: Phosphorescent – Revelator
(Verve)

Matthew Houck kardeşimiz 2013’te Muchacho’yu yayımladığında kendi imza soundunu bulmuş ve Nashville usulü arabeskin önde gelen figürü olacağını göstermişti bize. Ama ardından albümlerin hızı kesildi ve arada sadece 2018’de C’est la Vie’yi duyduk ondan. Kendisi Revelator’ı “yaptığı en iyi albüm”, albümle aynı adı taşıyan şarkıyı da yazdığı “en iyi şarkı” olarak tanımlıyor. Evet, albümü evinde kaydetmiş olması sounduna (bolca lap steel ile) olan güvenini kanıtlıyor ve bu konuda da hiçbir sorun yok. Revelator da daha önce bu sayfalarda belirttiğimiz gibi ânında bir klasik. Albüm de Houck’u sevenleri kesinlikle tatmin edecektir. Ama kendisinin affına sığınarak bir Muchacho olmadığını da söylemeli. 

TEKLİ: Caribou – Honey
(City Slang)

Dan Snaith, şapkasından ne zaman ne çıkaracağını kestirmenin pek kolay olmadığı müzik insanlarından. Caribou olarak son albümünü 2020’de, son teklisini de 2021’de yayımlamıştı. Flamingolarla yaratık optik ilüzyonlarla baş döndüren bir video klip eşliğinde paylaşılan yeni parça “Honey”, bu yaz partilerin favorisi olmaya aday. Mr. Oizo-vari bas numaraları çok yakışmış.

ALBÜM: The Black Keys – Ohio Players
(Nonesuch)

Eğriye eğri doğruya doğru, her The Black Keys albümünde işçilik gayet üst seviyededir. Ama 2014’teki ve Danger Mouse ile kaydettikleri son albüm Turn Blue’dan beri heyecanlarını biraz kaybettiklerini söylemeli. Hatta grubun vokalist ve gitaristi Dan Auerbach’ın diğer projesi The Arcs’ın geçen yıl çıkan albümü bile son 10 yıldaki tüm The Black Keys işlerinden daha manalıydı. Yeni albüm Ohio Players, Beck ve Noel Gallagher gibi iki ağır topu kullanıyor. Özellikle Beck’in katılımın olduğu şarkılar, onun Odelay zamanlarını da hatırlatıyor. The Black Keys yine beklentileri karşılıyor ama maalesef fazlası yok. 

TEKLİ: Katie Von Schleicher – Pilea
(Sipsman)

Von Schleicher yeni teklisinde bizi kendi dünyasına, hatta evinin içine kadar davet ediyor. Pilea çiçeği ve kuşu Ursula’ya yazdığı parçası aslında hayatta bakımını üstlendiğimiz, umursadığımız ve sevdiğimiz her şeyle olan ilişkinin en temeline, en saf hâline iniyor. Bas klarinet dokunuşuyla daha ilginç bir hâl alan “Pilea” ile herkesin kendince bir bağ kurabileceğine eminiz. Fakat spoiler uyarısıyla belirtmiş olalım: Ursula müzisyenin pileasını yemiş.

ALBÜM: Modest Mouse – Good News For People Who Love Bad News 20th Anniversary Expanded Edition
(Legacy Recordings)

2000’ler indie kalkışmasının başat gruplarından Modest Mouse’un Grammy adaylığına sahip albümü Good News For People Who Love Bad News’ın 20. yılındayız. Her ne kadar grubun The Moon & Antarctica isimli albümü onları görünür yapmış olsa da “Float On”, “The Black Cadillacs”, “Ocean Breathes Salty”, “The Good Times are Killing Me” gibi belirleyici hitleri bu koleksiyonda. Bugünden baktığımızda da zamana gayet iyi dayandığını da belli. 20. yıl sürümünde ayrıca 9 adet de remiks bulunmakta. Açıkçası bu versiyonlar albümü gerisine göre biraz zayıf kalmış. Ama “Float On”un yavaşlatılmış Dan the Automator yorumu enteresan.

TEKLİ: Dirty Three – Love Changes Everything Part 1
(Drag City)

2024 eski dostlarla bir araya gelme yılı olmaya devam ediyor. Warren Ellis, Mick Turner ve Jim White’ın kirli üçlüsü Dirty Three 12 yıl aradan sonra yeni albümü Love Changes Everything’in 28 Haziran’da yayımlanacağının müjdesini verdi. 90’larda daha aktif olan grup Warren Ellis’in Nick Cave ile olan ortaklığının yoğunluğu nedeniyle eskisi kadar sık albüm kaydetmeyi bırakmıştı. Albümle aynı adı taşıyan ilk teklide Turner’ın kaotik gitarları ve Ellis’in kararlı kemanıyla birleşiyor ve ortaya çıkan fırtınayla samanlık seyran oluyor. Gerisini de heyecanla bekliyoruz.  

ALBÜM: Congulus – Göçebe
(Bağımsız)

Cihan Önder, Tayfun Gür ve Fatih Can Oklay’dan oluşan Congulus, ilk albümü Bozkır’ı 2019’da yayımlamıştı. Anadolu’ya özgü temalar, drone katmanları ve psikedeli havuzuna batırılmış gitar tonlarıyla oluşturdukları hipnotik ses âlemindeki keşifleri Göçebe ile tam gaz devam ediyor. 9 şarkıdan oluşan koleksiyonun lansman konseri 12 Mayıs’ta Blind sahnesinde. Gecenin konuğu da Strider olacak.

TEKLİ: Draag – Orb Weaver
(Julia’s War)

Bulanık, rahatsız edici, karanlık hislerin grunge ve dream pop ile akrabalık hâli “Orb Weaver.” Los Angeles çıkışlı shoegaze beşlisi Draag’ın 17 Nisan’da yayımlanacak olan Actually, the quiet is nice EP’sinin işaret fişeğini yakan tekli; puslu gitarı, Jessica Huang ile Adrian Acosta’nın sarmaş dolaş olmuş vokalleriyle ikilinin sessiz ve boş sokaklarda yaptıkları ürkütücü gece yürüyüşlerin bir elması. Parçanın, sonunda kendilerini de içine yutan karanlık düşüncelerin davetiyesi olan klibi de burada.  

TEKLİ: Isobel Campbell – Everything Falls Apart
(Cooking Vinyl Limited)

Sevebildiğinin ve görebildiğinin hissedilmesini bekleyen masum bir ruh, neyin gerçek neyin sahte olduğunu anlamasına bir türlü izin vermeyen bir başkasına “Kalbime basmayı bırak.” diyor etraflarındaki her şey parçalanırken. Hem vokal üslubundaki düzlük hem de akustik düzenlemesindeki dingin havayla sükunetin içinde saklanan öfkeyi ve özgürlüğe duyulan özlemi buram buram sezdiren, bunu yaparken lafını da esirgemeyen, hınzır bir şarkı.

EP: Ugly (UK) – Twice Around the Sun
(Bağımsız)

2022’den beri yavaş yavaş yayımlanan, tadını çıkara çıkara dinlediğimiz Ugly güzellikleri bir kısaçalar olarak karşımızda, hem de bir yeni şarkı (“Icy Windy Sky”) bile var; daha ne isteyelim. 2 dakika 15. saniyesine kadar acapella devam eden açılış parçası, kısaçalara beklenmedik bir girizgah sunarken, hemen sonrasındaki “Sha” Ugly’nın şu ana kadar yarattığı ses evrenini en iyi özetleyen parçalardan; şarkı yapımına yaklaşımında yüzü maksimalizme dönük grubun ne kadar çok fikri olduğunu görmemek mümkün değil. Bütün şarkılara da kendinelerine ait, şarkıyı herhangi bir alternatif rock parçası olmaktan çıkaran kısımlar ekleyen grubun henüz çok işi yayımlanmamış olsa da kısaçaların kapanış parçası 8. dakikalık “I’m Happy You’re Here” çoktan bir magnum opus edasında. 

TEKLİ: muganni – Mart 18
(Rakun Müzik)

mor ve ötesi üyesi olarak tanıdığımız Burak Güven, uzun soluklu kariyerinin ilk solo albümünü muganni mahlasıyla yayımlıyor. Kayıt süreci yaklaşık bir yıl süren albümün ismi 18 adını taşıyor ve 18 Nisan’da yayımlanacak. Albüme Begüm Koçum yönetmenliğinde çekilmiş bir kısa film de eşlik edecek. Koleksiyondan dinlemeye açılan ikinci tekli “Mart 18”, ağırbaşlı piyano akorları ile dramatik bir havaya sahip. İkinci yarısında derinleşen ve kararan bir kurguya sahip parça, ilk tekli “Buzdan Kılıçlar”dan epey ayrıksı bir işçiliğe sahip. Albümün barındıracağı çeşitlilik için de merak uyandırıyor hâliyle. 

ALBÜM: The KVB – Tremors
(Invada Records)

İngiliz cold wave ikilisi The KVB (Kat Day ve Nicholas Wood), yeni albüm Tremors’ı “distopik pop” olarak etiketlemiş. Distopik hisler müziklerinde her zaman vardı ama “pop”la ilişkilendirilebilecek unsurlar ilk kez bu kadar belirgin; en catchy The KVB numaraları bir arada. Kayıtları Bristol-Manchester hattında James Trevascus ile gerçekleştirdikleri albüme ismini veren parçanın görsel eşlikçisi de işte burada

ALBÜM: Kasper Bjørke – Puzzles
(hfn music)

Kasper Bjørke’nin 2000’ler başları New York sound’una bir aşk mektubu olarak kurguladığı yeni albümü. Puzzles, yayıldığı alan ve içerdiği nüanslar itibarıyla Kopenhaglı prodüktör ve DJ’in diskografisinin önceki işlerinden net bir şekilde ayrılıyor. Daha parıltılı, disco müziğinin en ihtişamlı taraflarıyla bağ kuran, hiç de acelesi olmayan bir albüm. Büyük kısmı canlı çalınan Puzzles’ta müzisyene Oilly Wallace, Toby Ernest, Jacob Bellens gibi konuklar eşlik ediyor.

TEKLİ: La Luz – Poppies
(Sub Pop Records)

Fırındaki yeni La Luz albümünün ikinci teklisi psikedelik dünyalara götürse de bu ses evreninin çıkış yeri maalesef çok daha dünyevi bir problemle ilgiliymiş. Grubun şarkı yazarı ve vokalisti Shana Cleveland, kanser teşhisi ve tedavisi deneyiminin korkudan, izolasyondan geçen yolu ve sonrasında bir anda tekrar dünyaya geri dönüşün, her şeyi anlamaya çalışmanın; âdeta uyanık bir rüyaya, bir yeniden doğuma benzediğini anlatıyor. Ilık rüzgârlar estiren şarkıda biz de kendimizi bir çiçek tarlasında buluyoruz âdeta. 

TEKLİ: Kamasi Washington & André 3000 – Dream State
(Young / GRGDN Müzik)

2010’larda dünyanın dört bir yanına yayılan yeni nesil spiritüel cazın sembol figürlerinden birine dönüşen Kamasi Washington, yoldaki beşinci stüdyo albümünden bir tadımlık daha paylaştı. “Dream State” adlı parçada müzisyene André 3000 eşlik ediyor.  Bu iki ilham verici müzik insanının kurduğu diyalogu, görsel eşlikçisiyle deneyimlemek isteyenleri de buraya alalım.