Cowabunga!: Teenage Mutant Ninja Turtles - Mutant Mayhem

Yazı: Cem Kayıran

Oscar adaylığı bulunan, eleştirmen favorisi The Mitchells vs. the Machines’in yönetmenleri Jeff Rowe ile Kyler Spears’ın tekrar güçleri birleştirdiği Teenage Mutant Ninja Turtles: Mutant Mayhem nihayet vizyonda. Seth Rogen’ın hem yapımcı hem senarist hem de seslendirme kadrosuna adını yazdırdığı film, 2D ve 3D animasyon tekniklerini iç içe geçiren yapısıyla tam gaz bir seyir vadediyor.

Bu yazı henüz Teenage Mutant Ninja Turtles: Mutant Mayhem filmini izlememiş olanlar için bazı sürprizleri bozabilir.

Zaman dilimi ve mekân 

Günümüz ve 15 yıl öncesinde gidip geliyoruz, tabii ki New York sokakları ve kanalizasyon kanallarındayız.

Konu nedir?

Leonardo, Donatello, Raphael ve Michelangelo’nun orijin hikâyesini yeniden anlatıyor Mutant Mayhem. İnsanların arasına karışıp, yaşıtları gibi bir yaşam sürme arzularıyla atıldıkları maceralar, başkaca mutant hayvanlarla karşılaştıkları ve şehri kurtarma sorumluluğunu sırtladıkları bir mücadeleye dönüşüyor. Bir anlamda dünya Ninja Turtles ile ilk kez tanışıyor. Büyüme sancıları, kabul görme ihtiyacı, kardeşlik gibi meseleleri de kurcalıyoruz film boyunca.

İlk intiba?

Eğer çocukluk yılları 90’lara denk gelen bir izleyiciyseniz, üstüne söz konusu kahramanlar ile haşır neşir olmuşsanız; seriyi gerçekten çok seven kişilerin elinden çıkmış bir reboot ile karşı karşıya olduğunuzu hemen anlıyorsunuz. Animasyon stiline dair yapılan tercihler de müzikler de (hem Trent Reznor – Atticus Ross ikilisinin orijinal besteleri hem ESG, A Tribe Called Quest, Liquid Liquid gibi New York efsanelerinden seçilen parçalar) tam tadında.

En çok neyi sevdin?

“Bu kaplumbağaları yeni jenerasyonla tanıştıralım, biraz daha oyuncak satalım” motivasyonu muhtemelen yapımcılar için çıkış noktasıydı ama yaratıcı ekibin ortaya koyduğu iş bu intibayı asla taşımıyor. Film bir parti gibi! Özellikle -biraz uzun sürdüğünü düşündüğüm- final kapışmasına varana dek özlü bir Ninja Turtles filmi. Kendini çok ciddiye almak gibi bir derdi yok.

Bildiğimiz karakterlere getirdiği yorumlar (anksiyeteleriyle baş etmeye çalışan April O’Neil gibi) ve evrene kattığı yeni karakterler de nokta atışı. Ice Cube’un seslendirdiği Superfly, filmin mizah tonunu da kabartan bir villain. Seslendirme demişken; irili ufaklı karakterler için mikrofon başına geçen kadro zaten yıldızlar geçidi, hepsi de harika iş çıkarmış. En büyük alkış, Akira seven mutant yarasa Wingnut’a hayat veren Natasia Demetriou ve filmin gizli yıldızı fırlama mutant Mondo Gecko’nun sesi Paul Rudd’a gidiyor.

Bir de devamının gelecek olmasını bilmeyi de çok sevdim doğrusu. Post-credits sahnesi, uzaktan New York manzarasına bakan baş kötü Shredder’la bitiyor!

En az neyi sevdin?

Orijinal animasyon serisinin ardından çekilen hemen her Ninja Turtles uyarlamasında sıklıkla suyu çıkarılan popüler kültür referanslarının yine her müsait yere sıkıştırılması, birkaç şakadan sonra biraz fazla kalıyor. 

En çok hangi sahneye yükseldin? 

April O’Neil’ın motorunu çalıp kaçan hırsızın peşinden bir depoya sürüklendikleri sahne. Splinter Usta’nın ninjutsu eğitiminden geçmiş (ki onun da YouTube videolarıyla kendini eğittiğini öğreniyoruz) dörtlünün kötü niyetli insanlarla ilk münasebeti bu. Raphael gibi heyecandan tutuşturan bir sekans. Tüm sakarlıklarına rağmen 10-15 kişilik çeteyi dümdüz edip; bir şekilde kendilerini, kendilerine ispat etmeleri açısından da bir dönüm noktası. 

Modunu nasıl etkiledi?

Heyecan fragmanlarla başlamıştı zaten ama filmden çıktığımdan beri COWABUNGA! diye zıplayıp hoplamak istediğim bir hâldeyim. Ne kadar Ninja Turtles içeriği varsa döndürmek istiyorum. Belki epeydir anımsamadığım bir tutku biçimini hatırlatmış olduğundan bu kadar kapıldım. Ne “belki”si canım; kesinlikle öyle oldu. 

Bunu seven şunları da sever 

Tabii ki animasyon stili ve yüksek temposu akıllara Spider-Verse filmlerini getiriyor. Ama benim gibi TMNT dünyasında farklı seyirlikler arıyorsanız; sevgili Utkan Çınar’ın tavsiyesi Randall Lobb imzalı Turtle Power: The Definitive History of the Teenage Mutant Ninja Turtles (2014) belgeseline bir kafayı uzatmak isteyebilirsiniz. Bir de 90’lardan cringe tufanı yaşatacak bazı uyarlama denemelerinden bahsettiğimiz bir listemiz var.

Soru işaretleri?

Mutant Mayhem’in kucağımıza bıraktığı yeni orijin hikâyesinde kimi karakterlerin geçireceği dönüşümü merak ediyorum. Özellikle Rocksteady, Bebop ve Mondo Gecko’dan bahsediyorum.