Z Raporu: The Flabbies

Çocukluk arkadaşı olan Oğuz Kont ve Sarp Dağlar Şahin uzun yıllar pek çok projede birlikte yer aldıktan sonra ortak üretimlerini The Flabbies çatısı altında sürdürmeye karar verdi. 2015’e tarihlenen ilk kayıtlarını, Back in Town adlı bir uzunçalar ve shoegaze –  dreampop hattında yüzen başkaca yayınları takip etti. Bu sene itibarıyla Can Sürmen’i de davul başında duyduğumuz grubun en taze meyvesi, geçtiğimiz ağustosta yayımlanan “Palmtree.”

The Flabbies, yeni albümü Alive’ın lansman konseri için 20 Ekim Perşembe Salon İKSV’de çalacak. Öncesinde yanıtlıyorlar: Son zamanlardaki müzikal keşifleri neler? Belgesel çekseler konusu ne olurdu? En çok söyledikleri yalan? Buyrunuz The Flabbies Z Raporu’na.

Son zamanlarda en çok dinlediğin müzikler?

Oğuz Kont: Foals’un Life Is Yours albümü bu ara en çok dinlediğim albüm.

Sarp Dağlar Şahin: Son dönemde Roosevelt’in Polydans albümünü çok sık dinledim. Türkiye’den ise Lalalar’ın Bi Cinnete Bakar albümünü çok beğeniyorum. 

Can Sürmen: Jungle’ın Loving in Stereo albümü. Bu ara en çok dinlediğim şarkı ise Gorillaz ve Thundercat’ten “Cracker Island”

Son zamanlarda keşfettiğin harika grup / müzisyenler?

Oğuz Kont: Haftalık Keşif’im bu aralar bana çok iyi davranıyor. Bu sebeple bolca keşif yapabildiğim bir dönemdeyim. Son keşfim Arc De Soleil oldu. 

Sarp Dağlar Şahin: Magic City Hippies son dönemde öğrendiğim ve dinlerken aşırı keyif aldığım bir grup.

Can Sürmen: En son keşfim Çiçek Dürbünü grubu. Enerjilerini çok seviyorum. 

Hafızana kazınmış ilk film?

Oğuz Kont: Kesinlikle The Fifth Element

Sarp Dağlar Şahin: Trainspotting olabilir. 

Can Sürmen: The Game. 14 yaşımda ilk izlediğimde beni çok etkilemişti. 

Son zamanlarda izlediğin filmlerden favorilerin?

Oğuz Kont: The Father ve Swimming Pool.

Sarp Dağlar Şahin: Son dönem film izlemekten biraz kaçsam da The Trial of the Chicago 7 ve Jojo Rabbit’i beğenmiştim. 

Can Sürmen: Filmekimi’nde izlediğim One Fine Morning en son izlediğim için ilk aklıma gelen. 

Son zamanlarda izlediğin dizilerden favorilerin?

Oğuz Kont: Severance ve Better Call Saul favorilerim. 

Sarp Dağlar Şahin: Ozark, The Dropout ve The Marvelous Mrs. Maisel aklıma ilk gelenler. 

Can Sürmen: Kesinlikle The Bear. Herkese tavsiye ediyorum. Bir restoran mutfağı ve içindekilerin hissiyatları daha iyi anlatılamaz.

Son zamanlarda izlediğin çok iyi bir belgesel?

Oğuz Kont: Sıkı bir belgesel izleyicisi olduğum için bu soruya cevap vermem birkaç paragraf sürer. Ama How to with John Wilsonı belgeselden sayacak olursak, son dönem favorim bu olur.

Sarp Dağlar Şahin: Wild Wild Country’yi izlerken nasıl olur da bu yaşananlardan haberim olmaz diye şok olmuştum. 

Can Sürmen: Chef’s Table’ın yeni bölümlerini izlemekten her zaman keyif alıyorum. Ayrıca sporun içinden ilginç hikâyelerin işlendiği Netflix’teki Perde Arkası belgeselini bitirdim. Bazı bölümleri gerçekten çok başarılı.

Belgesel çekecek olsan neyle ilgili olurdu?

Oğuz Kont: Metallica: Some Kind of Monster gibi şeffaf ve çarpıcı, müzik odaklı bir şeyler çekmek isterdim.

Sarp Dağlar Şahin: Bir günlüğüne köpeğimin kafasının içine girebilsem onun bir gününü belgesel yapmak isterdim. 

Can Sürmen: Yeme içme kültürü ile ilgili bir şeyler çekmek isterim.

Hayatta yaptığın ilk iş neydi? Anlatır mısın?

Oğuz Kont: 15-16 yaşlarında çeşitli gruplarla davul çalıyordum. Hiç unutmuyorum, dört saat çalıp 5 Lira almıştım. İlk kazandığım para bu.

Sarp Dağlar Şahin: Avukat olana kadar para kazanmadım diyebilirim. Öğrenciyken bir günlüğüne anketörlük yapmıştım belki bu sayılabilir. 

Can Sürmen: Lisede çalarken ilk paramı müzikten kazanmıştım.

Küçükken nasıl bir öğrenciydin?

Oğuz Kont: Klişe olacak ama asi. 

Sarp Dağlar Şahin: Küçükken sanırım bir yarış atıydım. 

Can Sürmen: Sessiz ve şişman.

Küçükken bir idolün var mıydı?

Oğuz Kont: Hayatımın farklı dönemlerinde farklı idollerim oldu. Müzisyen olmamı sağlayan idolüm Tony Royster Jr. 

Sarp Dağlar Şahin: Hayatım boyunca pek idolüm olmadı. 

Can Sürmen: James Hetfield.

Ekranda görmeği sevdiğin biri?

Oğuz Kont: Bir yapımda Steve Carell varsa kesinlikle izliyorum. 

Sarp Dağlar Şahin: James Gandolfini sanırım. Döne döne The Sopranos izleyebilirim.

Can Sürmen: Ayhan Sicimoğlu.

Son zamanlarda seni en çok etkileyen oyunculuk performansı?

Oğuz Kont: Anthony Hopkins, The Father. İnanılmaz.

Sarp Dağlar Şahin: Gibi’nin Ersoy’u Ahmet Kürşat Öçalan.

Can Sürmen: One Fine Morning’deki rolüyle Léa Seydoux.

En iyi yaptığın yemek?

Oğuz Kont: Beklenmedik bir cevap olacak ama karnıyarık. 

Sarp Dağlar Şahin: Hamburger. 

Can Sürmen: Falafel.

En çok söylediğin yalan?

Oğuz Kont: “Haberleşiriz.”

Sarp Dağlar Şahin: “Provam var”. Bir yerlere gitmek istemediğimde çok işime yarıyor.

Can Sürmen: “Yanlış anlamışım”.

Son zamanlarda keşfettiğin bir podcast?

Oğuz Kont: Son zamanlarda keşfetmedim ama en çok sevdiğim podcast OitheBlog’un Gülünecek Bir Şey Göremiyorum’u. 

Sarp Dağlar Şahin: Keşfettim diyemem ama Utku Ergin’in Adaptasyon Hayvanı çok iyiydi. Devam etmemesi üzücü. 

Can Sürmen: Mesut Süre, Anlatanadam ve Fazlı Polat’ın Meksika Çıkmazı.

Son zamanlarda içinde en çok vakit geçirdiğin kitap?

Oğuz Kont: İvan Gonçarov – Oblomov.

Sarp Dağlar Şahin: Daron Acemoğlu & James A. Robinson – Ulusların Düşüşü

Can Sürmen: Anthony Bourdain – Kitchen Confidential

Son zamanlarda içinde kalan bir şey?

Oğuz Kont: Arctic Monkeys biletlerinin yağmalanması sonucu konseri izleyememiş olmak. 

Sarp Dağlar Şahin: Ekonomi batmadan önce almadıklarım ve yapmadıklarım… 

Can Sürmen: Hâlâ Foals’u canlı izleyememek.

Yeniden yaşamak isteyeceğin bir gün/an?

Oğuz Kont: Canım kedim Kiti’nin hayatta olduğu herhangi bir ana geri dönebilmek isterdim. 

Sarp Dağlar Şahin: Dönmek istediğim bir an yok. Gelecek kaygısı ile yaşamaya devam. 

Can Sürmen: Son dönemde Madrid’de geçirdiğim birkaç günü tekrar yaşamak isterdim.

Hiç yıldız haritanı okuttun mu?

Oğuz Kont: Hayır, okutmadım. 

Sarp Dağlar Şahin: Yıldız haritamı okutmadım.

Can Sürmen: Hayır.

Bu aralar sana en iyi gelen şey?

Oğuz Kont: Kesinlikle The Flabbies. 

Sarp Dağlar Şahin: The Flabbies.

Can Sürmen: Gündüz rakısı.

Bugüne kadar hakkında yazılmış en yanlış şey?

Oğuz Kont: Yazılmış en yanlış şey soyadımın Kont olmadığı. Soyadım gerçekten Kont. Kendi kendime lakap takmadım.

Sarp Dağlar Şahin: Hakkımda pek bir şey yazılmadı. 

Can Sürmen: Bir gazete röportajında adımı Cam Sürmen olarak yazmışlardı. En yanlışı oydu bence.