Sabiha Bozcalı'nın resim ve illüstrasyonları ile geçmişe yolculuk mümkün
28 Şubat’a kadar Salt Galata’da görülebilecek “Ressam Sabiha Rüştü Bozcalı” sergisinde Sabiha Bozcalı’nın resimleri ve illüstrasyonlarından oluşan çalışmaları ile Türkiye’nin kültür, sanat, politika ve edebiyat geçmişine keyifli bir yolculuk yapmak da mümkün.
Salt Galata’da yer alan Sabiha Rüştü Bozcalı’nın işlerinin yer aldığı “Ressam Sabiha Rüştü Bozcalı” sergisinde sanatçının resimlerinin yanı sıra özellikle reklamlar ve çeşitli markalar için yaptığı illüstrasyon çalışmaları açısından oldukça verimli bir sergi. Bozcalı’nın markalar için özel yaptığı çizimler ve çeşitli reklam çalışmaları, bu serginin belki de gördüğünüzde sizi en şaşırtacak bölümü. Yapı ve Kredi Bankası reklamları için hazırladığı illüstrasyonları da detaylı olarak görebileceğiniz çizimleri aşağıda inceleyebilirsiniz.



Sabiha Bozcalı’nın portre konusundaki yeteneği hem kişisel tasarımlarından, hem de mevcut fotoğrafları yeniden resmetme tarzından net bir şekilde anlaşılıyor. Ünlü ressamın bu anlamda yaptığı çalışmalar arasında yer alan en önemli çizimlerinden biri 1960 yılında gerçekleşen Yassıada Duruşmaları’nın çizimleri. Mahkeme salonunda çekilen fotoğraflardan esinlenen sanatçının çalışmalarının örneği aşağıda da görülüyor.

Portre merakını yukarıda da görüldüğü üzere birçok çalışması ile belli eden Bozcalı’nın sergide de görme imkanı bulacağınız çalışmalarından en iyisi belki de Galatasaraylı Nihad Bey ile eşi Mualla Hanım’ı çizdiği illüstrasyon. Ayrıca, sanatçının birçok ünlü ismi resmettiği portre illüstrasyonları da Salt Galata’da görülebilecek çalışmalardan.



Edebiyat alanında da Bozcalı’nın çizimlerinin kullanıldığı çeşitli kitaplar ve baskılar bulunuyor. Bu çalışmaların belki de en önemlilerinden biri Doğan Kardeş Yayınları’dan 1948’de çıkan La Fontaine’in Masalları kitabı. Sergide yer alan bir diğer çalışma ise 1955’te yayınlanan Refi’Cevad Ulunay’ın Dağlar Kralı kitabı.


Türkiye’nin ilk kadın illüstratörü Sabiha Bozcalı’dan ilham alarak, ülkemizde 20.yy’da sanat alanında aktif olarak yer almış ve tarihte iz bırakmış çalışmalar yapan bazı isimleri de hatırlayalım istedik.
Adalet Cimcoz / Türkiye’nin ilk kadın galeristi
1950’de Beyoğlu’nda açtığı “Maya Sanat Galerisi” ile çağdaş sanat başta olmak üzere sanatın birçok dalını destekleyen Adalet Cimcoz, Türkiye’nin ilk kadın galeristi olarak tanınıyor. Yaklaşık beş sene aktif olan galerinin yöneticiliğini kendisi yapan Cimcöz, daha sonra gazetecilik, çevirmenlik, sanat eleştirmenliği gibi mesleklerle de uğraşmıştı. Adalet Cimcöz, bu işi yaparken en keyif aldığı anları galeride sanatçılarla birlikte heyecan yaşadığı anlar olarak tanımlıyor.

Bilge Olgaç / Uluslararası alanda (Kadın Filmleri Festivali’nde) ödül kazanan ilk kadın yönetmen
Önce oyunculuğu kısa da olsa deneyimleyen Bilge Olgaç, 1962 sonrasında senaryosu kendine ait tam 33 film çekti. 1970’te Linç filmi ile Altın Koza ödülü alan Olgaç’ın Kaşık Düşmanı filmi 1984’te Altın Portakal’a layık görüldü. Bilge Olgaç’ın en önemli başarısı ise 1985’te uluslararası bir film festivali olan 7ème Festival de Films de Femmes de Créteil’de (Kadın Filmleri Festivali) Kaşık Düşmanı filmi ile kazandığı ödül olmuştu. Başarılı yönetmenin 1994’te hayatını kaybetmesinin ardından 1996 itibariyle Altın Koza’da “Bilge Olgaç Özel Ödülü” ve 2003 itibariyle Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde “Bilge Olgaç Başarı Ödülü” veriliyor.

Cahide Sonku / Türkiye’nin ilk kadın film yapımcısı ve yönetmeni
Haldun Dormen, Nazım Hikmet, Muhsin Ertuğrul gibi tiyatro ve sanat dünyasının en önemli isimleri ile yakın arkadaş olan Cahide Sonku, 1933’te Söz Bir, Allah Bir oyunu ile ilk tiyatro deneyimini gerçekleştirdi. M. Ertuğrul’un yönettiği ve senaryosu N. Hikmet’e ait Bataklı Damın Kızı Aysel’deki oyunculuğu ile adını duyuran Sonku’nun asıl icraatı ise ilerleyen yıllardaki film yapımcılığı oldu. Sonku Film Şirketi’ni 1950’de kuran Cahide Sonku, toplam 10 filmin yapımcılığını üstlendi. Kara Çalı, Büyük Sır Beklenen Şarkı gibi filmler başarılı yapımcının bilindik filmleri arasında yer alıyor.

Füreya Koral / Türkiye’nin ilk kadın seramik sanatçısı
Seramik konusundaki becerisini çinicilik ile birleştirerek, Doğu ve Batı’yı sentezleyen Füreya Koral, bugüne kadar Türkiye’de ve yurt dışında birçok ödüle layık görülmüş başarılı çalışmalara imza atmıştı. Özellikle İstanbul’daki birçok otelin duvar panolarını yapan Koral, taşbaskı konusunda da kendini geliştirmiş bir sanatçıydı. İlk sergisini Paris’te açan usta sanatçının ismi Avrupa’da da duyulmuş ve çinicilikle birlikte taşbaskı ve seramik metoduna kişisel bakış açısını yansıtarak ünlenmişti.
