3 soruda Alireza Shojaian ve sınırlara tabi olmayan bedenleri

Paris’te ikamet eden Alireza Shojaian’ın çalışmaları ülkesi İran’ın kuir tarihini, mevcut siyasi atmosferi ve kendi deneyimlerini yansıtırken heteronormatif olmayan kimliklere yer açma gayesi taşıyor. Cinselliğin tabulaştırıldığı ve LGBTİ+’ların kriminalize edildiği topraklardan gelen bir sanatçı olarak, öznelerini çıplak veya yarı çıplak formlarda tasvir ederek sanatındaki homoerotizmi politik bir başkaldırı aracı olarak kullanıyor. 

İşlerinin ardındakilere dair 3 soruluk anketimizi yanıtladı Alireza Shojaian.

İşlerinde dokunmayı sevdiğin üç duygu ya da fikir?

Çevremdeki LGBTİ+ topluluğunun kaydı tutulmayan hikâyelerini belgelemek ve çağımızın acılarını geleceğe göstermek. Daha hoşgörülü bir toplum olma umudu ve sanat aracılığıyla heteronormatif olmayan kimliklere görünürlük kazandırmak.

İnsanların senin ve/veya çalışmaların hakkında bilmesini istediğin bir şey.

İran gibi bugüne dek eşcinselliğin suç sayıldığı ve eşcinsel ilişkilere ölüm cezasının verildiği bir ülkeden gelen kuir bir sanatçı olarak, bedenim ve kimliğim benim seçimim olmadan politikleştiriliyor. Dolayısıyla olduğum kişi, sanatım ve politik görüşlerim arasında bir sınır yok.

“İlham” mutlak gerekli mi, yoksa bir söylenti mi?

Bazıları için şart olmayabilir ama benim için ilham şart. Tüm çalışmalarım, bir kuir olarak kişisel deneyimlerimden ve çevremdeki LGBTİ+ topluluğununa ait hikâyelerden ilham alıyor. Bu da beni onları sanat yoluyla anlatma ve duyulması önemli olan hikâyelere ölümsüzlük kazandırmaya çalışma amacına yönlendiriyor.